Cinsel saldırıya maruz bırakıldığı ortaya çıkan Şule Çet’in şüpheli ölümüne ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda, “Şule Çet’in ayakkabısının vücudundan önce yere düştüğü açıktır. Bu durum olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırıdır” ifadeleri yer aldı.
Ankara’da üniversite öğrencisi olan 23 yaşındaki Şule Çet’in, 29 Mayıs’ta eskiden yanında çalıştığı Çağatay Aksu’nun ofisinin olduğu plazanın 20. katından aşağıya atlayarak intihar ettiği iddia edilmiş ancak cinsel saldırıya uğradığı ve ölümünün şüpheli olduğu ortaya çıkmıştı.
Şule’nin şüpheli ölümüne ilişkin Erciyes Üniversitesi’nden Adli Tıp uzmanı tarafından hazırlanan bilirkişi raporu dava dosyasına girdi.
Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ‘cinayet’, ‘nitelikli cinsel saldırı’ ve ‘hürriyeti tahdit’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu ve 39’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandıkları dava dosyasındaki ön raporda; dosyadaki tüm delillerin bilimsel incelemesi ve değerlendirmeler sonucu ulaşılan kanaatlere yer verildi.
‘Başka odadan atılmış olabilir’
Sanık Aksu’nun, Şule’nin camdan atladığına ilişkin iddiası hatırlatılan raporda, Şule’nin düştüğü iddia edilen odada tespit edilen bulgular, cam, pencere aralığı, cam önünde duran sehpa, sehpa ile cam arasındaki mesafe, sehpa üzerinde duran tavla gibi nesnelerin birbiriyle olan ilişkisi ve düzeni yanında bu cam ve pencere üzerinde ve kenarlarında Şule’ye ya da sanıklara ait herhangi bir parmak izi saptanmamasının, olayın bu odada gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında şüphe doğmasına neden olduğu kaydedildi.
Raporda, “Zira Şule Çet’in atlaması-atılması sonrasında olay yerinin düzenlenmiş, silinmiş olması ya da Şule Çet’in makam odası olarak kullanılan diğer odada açık bulunan camdan atlaması/atılması olasılık dahilindedir” ifadeleri kullanıldı.
‘İntihar sürecin olağan akışına aykırı’
Olay yerinde çekilen fotoğraflar incelendiğinde Şule’nin sol ayakkabısının sağ kolunun altında hafif ezilmiş biçimde, sağ ayakkabısının ise sol ayağın 155 santimetre ilerisinde bulunduğu hatırlatılan raporda şöyle denildi:
“Bu düşme pozisyonunda yerle temas ile sol ayaktan fırlayan ayakkabının sağ dirsek altında kalma olasılığı bulunmadığından Şule Çet’in ayakkabısının vücudundan önce yere düştüğü açıktır. Sağ ayakkabının ise Şule Çet’in yerle teması sırasında ayağında olduğu ve yere çarpma ile fırladığı ya da atlaması-atılması sonrasında atılmış olduğu rahatlıkla ifade edilebilir. Özetlemek gerekirse, Şule Çet’in sol ayakkabısı baş aşağıda olacak şekilde düşmesine rağmen kendisinden önce, sağ ayakkabısı ise kendisi ile birlikte ya da kendisinden sonra yukarıdan atılması şeklinde düşmüştür.”
Bu bulguların, sanık Aksu’nun olayın intihar olduğu iddiasıyla uyuşmadığına işaret edilen bilirkişi raporunda, “Aksu’nun ifadesi teorik olarak Şule Çet’in sol ayakkabısını aşağıya attıktan sonra sağ ayakkabısı ayağındayken aşağıya atlama çabası içerisinde olduğu gibi dolaylı bir sonuç doğurmaktadır ki, bu durum olağan bir intihar davranış örüntüsüne ve sürecin olağan akışına aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.
‘Sanığın anlatımı tıbbi ve adli açıdan uyumsuz’
Raporun sonuç ve kanaat bölümünde ise olay yeri ve Şule’nin yaralanma örüntüsü ile sanık Çağatay Aksu’nun ifade ve anlatımlarının adli ve tıbbi açıdan uyumsuz olduğu tespitinde bulunuldu:
“Bulgular ve fiili durumdan yola çıkılarak yapılan değerlendirmede Şule Çet’in, ayakları aşağıya sarkmış şekilde elleri ile sanıklara ya da cam çerçeve bileşenlerine tutunma çabası sırasında, ayakların da hareketi/çırpınması ile sol ayakkabısının ayağından çıkması ve aşağıya düşmesi ile ortaya çıkmasının daha yüksek olasılık dahilinde olduğu belirlenmiştir.”