Sosyalist İşçi, yeni sayısında ABD'de Başkan Trump'a karşı sokaklara çıkan kadın hareketini tartıştı.
ABD’nin ırkçı ve kadın düşmanı başkanı Trump ve kurduğu kabine çok sayıda yolsuzluk ve skandal ile sarsılmaya devam ediyor. Son olarak Eylül ayında Yüksek Mahkeme üyeliği için aday gösterdiği yargıç Brett Kavanaugh hakkında tecavüz girişimi ve taciz iddiaları dile getirildi.
Kavanaugh aday gösterildikten sonra psikoloji profesörü Christine Blasey Ford lise yıllarında Kavanaugh’un kendisine tecavüz etmeye çalıştığını ama çok sarhoş olduğu için başaramadığını söyledi. Bu iddia üzerine kurulan senato komisyonunda Ford ve Kavanaugh dinlendi. Kavanaugh iddiaları reddederek böyle bir olayın bugün söylenmesinin politik bir provokasyon olduğunu söyledi. Fakat ardından iki kadın daha 1980’lerde Kavanaugh tarafından cinsel saldırıya uğradıklarını açıkladılar.
ABD'nin en yüksek yargı organı olan Yüksek Mahkeme’de 9 üye bulunuyor. Mahkeme üzerinde uzlaşmaya varılamayan kürtaj, idam, göçmen politikası, ırkçılık, seçmen hakları ve kampanya finansmanı gibi konularda kararlar alıyor.
Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu mahkemeye yeni bir muhafazakâr yargıcın daha girmesine karşı Amerikan solu cinsel saldırı dışında nedenlerle de mücadele ediyor. Demokrat Parti’de başkan adayı olan ve occupy hareketinin rüzgârı ile radikal sol bir kampanya gerçekleştiren Bernie Sanders, Kavanaugh için seçilmesi durumunda "işçi, kadın ve seçmen hakları konularında on yıllar sürecek olumsuz etkilerinin olacağını" söyledi.
Trump, iddialar üzerine FBI’a soruşturma talimatı verse de FBI 5 günlük soruşturma sonucunda Kavanaugh’ın suçsuz olduğunu ilan ediverdi. Kadın düşmanı Trump, yaptığı konuşmalarda saldırıya uğradıklarını beyan eden kadınlarla dalga geçen ve onları aşağılayan ifadeler kullandı. Kavanaugh içinse “bir erkeğin hayatını mahvettiler” dedi. Son olarak 6 Ekim’de yapılan oylama sonucu Kavanaugh bütün muhalefete rağmen Cumhuriyetçi senato üyelerinin oyuyla Yüksek Mahkeme’ye atandı.
Kavanaugh’a karşı mücadele sürerken üç kadının cinsel saldırı beyanı üzerine iki yıldır ABD’deki en kitlesel eylemleri ve 8 Mart’larda kadın grevi örgütleyen Uluslararası Kadın Grevi platformu sokaklara çağrı yaptı. Washington’da 4 Ekim’de gerçekleşen protestolara, çoğunluğu kadın binlerce kişi katıldı. Protestocular Senato binasına da girerek "Kavanaugh gitmeli" sloganları attı. Polis, senatör ofislerinin bulunduğu binada oturma eylemi yapan göstericilere müdahale etti. Aralarında komedyen Amy Schumer ve manken Emily Ratajkowski'nin de bulunduğu 302 gösterici gözaltına alındı.
#MeToo hareketinin başarısı
Kadın hareketi ABD’de Trump yönetimini en fazla zorlayan hareket haline gelmiş durumda. Trump’ın da birlikte olduğu porno yıldızlarına susmaları için seçim kampanyası bütçesinden para verdiği ortaya çıkmıştı. Kadınlar hakkında korkunç sözler telaffuz ettiği görüntüleri de medyaya düşmüştü.
2017 sonunda aktrist Alyssa Milano ünlü Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein hakkında cinsel saldırıda bulunduğunu açıklamış ve bütün kadınları #MeToo (Ben de) hashtag’iyle yaşadıklarını sosyal medyadan ilan etmeye çağırmıştı. Hareket milyonlarca kadının yaşadıkları taciz ve tecavüzü anlattıkları bir ifşa kampanyasına dönüşmüştü. Kadın hareketinin bu kampanya ile başlayan ivmelenmesi 8 Mart’ta kitlesel gösteriler ile devam etmişti. Bugün Kavanaugh’u köşe sıkıştıran da bu hareketin sağladığı meşruiyet.
Amerikan yargı sistemi de diğer ülkelerde olduğu gibi erkeği önceleyen bir işleyişe sahip. Taciz ve tecavüz kanıtlanması son derece zor olaylar. Toplumsal baskı ve çeşitli bireysel zorluklar nedeniyle de çoğunlukla mağdur kadınlar uğradıkları saldırıyı açıklayamıyorlar. Bu nedenle kadın hareketi mahkemelerin bu zorlukları ve toplumsal eşitsizlikleri dikkate alarak taciz ve tecavüz iddialarında kadının mağduriyetini değil erkeğin yapmadığını ispatlaması gerektiğini savunuyorlar.
(Sosyalist İşçi)