Sefalete teslim olmayacağız

17.01.2025 - 12:09
Haberi paylaş

KESK, ülke çapında iktidarın sefalet zamlarına, açlığa, yoksulluğa, sermayeden yana emek düşmanı politikalara karşı iş bırakarak iktidarı uyardı. Greve KESK ile ASİM-SEN, BASK, HÜR SEN Konfederasyonu ve Birleşik Kamu-İş de katıldı. 

İşçiler öfkeliydi

İstanbul’da sefalet zammına hayır diyen çalışanlar yağmur, çamur demeden yoksulluk sınırının üstünde, en düşük memur maaşına 79 bin lira zam isteyerek öfkelerini ifade etti. Önceki eylemlerden farklı olarak yürüyüş sırasında esnaf, işçi ve halktan alkış ve kornalarla çok destek vardı. Sloganlar adeta birbirine karışıyordu. Zamlara yönelik öfke yürüyüş esnasında “Hükümet zammını al başına çal” sloganının çok sık atılmasıyla da gösteriyordu. Bu eylemin uyarı olduğu defalarca vurgulandı. Eylemlerin arkasının geleceği de çalışanlar ve KESK sendikaları tarafından vurgulandı.

Hükümetin, kamu emekçilerine ve emeklilere yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, insanca yaşamaya ve temel ihtiyaçları karşılamaya yetmediği gibi artan enflasyon ve hayat pahalılığının üstüne utanç verici ve onur kırıcı bir oran.

Eğitim, sağlık, haberleşme, belediye, maliye işkolunda çalışan kamu çalışanları, kamu hizmeti verirken her alanda fedakârca çalışıp, tüm yükü omuzlarken, emeklerinin karşılığını alamamakta ve geçinememekteler.

Geçinemiyoruz

Özellikle büyük şehirlerde kangren haline gelen kira artışlarını, emekçilerin ödeme gücü kalmadı. Barınma, gıda, sağlık, eğitim giderleri oldukça yüksek. Güncel kira yardımının yapılması, iş yerlerinde ücretsiz kreşler, adaletli vergi sistemi, vergi diliminin yüzde 10’a düşürülmesi, ek ödeneklerin ve seyyanen zamların emekliliğe yansıtılması, kadrolu, güvenceli istihdam, gerçek bir toplu sözleşmenin yapılacağı grev hakkının da olduğu bir sendika yasasına kavuşmak acil çözülmesi gereken sorunların başında gelmekte. KESK’in her yerde ortak okunan basın açıklamasında vurgulandığı gibi “2025 yılını ücretlere düşük oranda zamlarla ve yüksek oranda vergilerle karşıladık. KDV’ye yüzde 81, ÖTV’ye yüzde 51 harçlara da yüzde 44 zam olacağı söylenmekte.”  Yüzde 11,54 zam ve vergiler bu yıl da çalışanların belini bükecek. Alınan zamlar birkaç ay sonra vergi dilimine girerek erimekte bir yıl önceki orana yaklaşmakta. Sermayeye vergi ödeme kolaylıkları sağlanırken, büyük şirketlerin vergi borçları defalarca yapılandırılırken, yoksul halk ve çalışanlar ağır vergi yükünün altında ezilmekte. 

Tabanda birleşik mücadele eğilimi

Kamuda çok sayıda sendikanın olması, ortak eylem planlamasını ve bir araya gelmeyi zorlaştırsa da tabanda bazen domino taşı etkisi yaratabiliyor. Bir yıl önce bir öğretmenin öldürülmesinin ardından yapılan şiddet karşıtı grev ve gösteride birçok eğitim sendikası ayrı yerlerde toplanma kararı almasına rağmen tabandaki farklı sendikaya üye öğretmenler kendi sendika bayraklarıyla Millî Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelmişlerdi. Kimse bundan rahatsız olmamıştı. Sırayla diğer sendikanın açıklamasını yapıp alanı boşaltmasını beklerken, bir anda herkes beklemeyi bırakıp iç içe geçmişti. Aslında ideolojik olarak ayrılsak da ortak bir derdimiz vardı. Tabandaki bu farklılık özlük haklarımız, güvenliğimiz söz konusu olduğunda ortaklaşabilmenin mümkün ve gerekli olduğunu göstermişti.

Grev örgütlemek için ısrar etmeli ve örgütlenmeliyiz

Sendikalar ve iş yerlerinde çalışan örgütlü, örgütsüz herkes 2025 yılının mücadele programına yukarıdaki örnekte olduğu gibi ortak bir zeminden bakmayı başarabilmeli. İş yerlerinde öncü olan temsilciler, tüm çalışanları grevlere katmak için çalışmalı. İş yeri temsilcilerinden sendika aktivistlerine kadar öncü herkes birleşik ve ortak bir mücadele programı için bastırmalı ve kazanmayı hedeflemeli. 

Tabanda birlik isteğinin son zamanlarda gittikçe arttığını çeşitli sitemlerden ve sendika yönetimlerine yönelik sorgulamalardan da anlıyoruz. 13 Ocak’ta greve çıkmayan sendika yönetimleri çok ağır eleştiri yağmuruna tutuldu. KESK’e ise tam tersine yeni üyeler katıldı. KESK cesur ve öncü eylem kararlarını, daha çok sendikanın bir araya gelmesi için farklı sendikalara ve işyerlerindeki tüm çalışanlara çağrı yaparak arttırmalı, önceden ilan ederek hazırlığını yapacağı eylem ve grev çağrılarını duyurmak ve büyütmek için öne çıkmalı. Kamu çalışanlarının bu dönemde ekonomik krize karşı mücadele eden, haklarını savunan ve bunun için örgütlenen sendikalara ihtiyacı var. Birleşirsek kazanabiliriz. 

Berna - Eğitim Sen üyesi

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol