Asgari Ücret Tespit Komisyonu ilk toplantısı 11 Aralık'a ertelendi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu, taleplerini ve eylem programını duyurdu.
DİSK Yönetim Kurulu, 2024 asgari ücretine dair görüşlerini, “Gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanacak ücret” için atılması gereken adımları şu şekilde özetledi:
- Asgari ücret değil toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. Asıl mesele asgari ücretle çalışanlarının kapsamını daraltmak ve ücret düzeylerini toplu pazarlıkla belirlemektir. Milyonların asgari ücrete mahkûm edilmemesi için sendikal hakların kullanımının önündeki tüm engeller ve barajlar kaldırılmalı, toplu pazarlık kapsamı genişletilmelidir. 6356 sayılı Yasa’da yer alan teşmil mekanizması işletilmeli, toplu iş sözleşmeleri sendikasız işyerlerine de uygulanmalıdır.
- Asgari ücretin ülkemizde ortalama ücret haline geldiği dikkate alınarak asgari ücret tespit edilmelidir.
- Asgari ücret artışında resmi enflasyon/hedeflenen enflasyon değil, kişi başına GSYH artışı esas alınmalıdır. Asgari ücret baskılanmış ve güdümlü resmi enflasyona göre değil geçim şartlarına ve ekonomik büyümeye göre saptanmalıdır. Hele de iktidar sözcülerinin sıkça dile getirdiği “hedeflenen enflasyon doğrultusunda ücret artışı” kabul edilemez. Ülkeyi yönetenler enflasyon hedeflerini hiçbir zaman tutturamıyorken, üstelik açıklanan enflasyon bile gerçeği yansıtmazken, hedeflenen enflasyona göre ücret artışı yapmak, milyonları daha da yoksullaştırmak anlamına gelecektir. Asgari ücret artışında dar gelirlilerin gıda enflasyonu ile kişi başına ekonomik büyüme esas alınmalıdır.
- Asgari ücret yüksek enflasyon koşullarında yıl dört kez belirlenmelidir. Yüksek enflasyon koşullarında yılda bir kez asgari ücret belirlenmesi çalışanları açlığa, yoksulluğa mahkûm etmektir. Aralık 2023’te belirlenecek asgari ücretin 2024 yılı boyunca geçerli olacağına dair açıklamalar asla kabul edilemez. Enflasyon tek haneli rakamlara düşünceye kadar asgari ücretin, değil iki kez yılda dört kez güncellenmesi zorunludur.
- Asgari ücret artışında yoksulluk sınırı bir kriter olarak dikkate alınmalı ve bir evde iki kişi çalıştığında yoksulluk sınırını aşan bir gelir elde etmeleri güvence altına alınmalıdır.
- Türkiye’de asgari ücretin tespitinde uluslararası standartlara uyulmuyor. Birleşmiş Milletler, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Avrupa Konseyi standartları dikkate alınmıyor; ailesi hesaba katılmadan tek bir işçi üzerinden asgari ücret hesaplanıyor. Asgari ücret tespitine ilişkin 131 sayılı ILO Sözleşmesi onaylanmalı, Avrupa Sosyal Şartı’na asgari ücretle ilgili konan çekince kaldırılmalıdır. Asgari ücret, uluslararası standartlara uygun şekilde, işçinin ailesi ile birlikte geçinebileceği bir ücret olmalıdır.
- Asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10’a düşürülmelidir.
- Gelir vergisi tarife dilimleri, asgari ücret artışından az olmamak kaydıyla, yeniden değerleme oranında artırılmalıdır.
- Verdiğimiz uzun mücadelelerin sonucu olarak ücret gelirlerinin asgari ücret kadar kısmı gelir vergisinden istisna edilmiş olmasına rağmen istisna uygulamasının matrahtan indirim yerine vergiden indirim yoluyla yapılması nedeniyle ücretli çalışanlar asgari ücret vergi istisnasından gerektiği gibi yararlanamıyor. Asgari ücret vergi istisnası, vergiden değil, matrahtan indirim yoluyla uygulanmalıdır.
- 2008 yılından beri işverenlere verilen 5 puanlık SGK prim desteği işçilere de verilmelidir.
- Çağ dışı damga vergisi kaldırılmalıdır.
- 2008 yılında çıkarılan 5510 sayılı Yasa’dan önce asgari ücretten düşük emekli aylığı söz konusu değildi. En düşük emekli aylığı en az asgari ücret düzeyine yükseltilmelidir.
- Devletin özel sektördeki işçilerle kamu işçileri ve kamu görevlileri arasında ayrım yapması Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırıdır. Asgari ücret en düşük kamu işçisi ücreti ve en düşük memur maaşı dikkate alınarak hesaplanmalıdır.
Eylem programı
"Önümüzdeki hafta, Türkiye’nin dört bir yanında örgütlü olduğumuz tüm işyerlerinde “Gelirde adalet, vergide adalet ve insanca yaşanacak bir ücret” bildirilerimiz okunacaktır. 8 Aralık’ta Ankara’daki temsilciler kurulumuzda bir basın açıklaması gerçekleştirilecek, 10 Aralık’ta Ankara’da gerçekleştirilecek emekli mitinginin ardından 11 Aralık’tan itibaren DİSK’in “Gelirde Adalet, Vergide Adalet ve İnsanca Yaşanacak Bir Ücret” yürüyüşü ülkenin dört bir yanına ulaşacaktır.
DİSK’in örgütlü olduğu bölgelerde gerçekleştirilecek kitlesel işçi buluşmalarıyla, kent kent, meydan meydan mücadelemizi büyüteceğiz.
DİSK Yönetim Kurulu olarak en batıdan en doğuya, en kuzeyden en güneye, bölge bölge, kent kent ülkemizi dolaşacağız. “Gelirde adalet, vergide adalet ve insanca yaşanacak bir ücret” mücadelesi için üyemiz olsun olmasın, sendikalı olsun olmasın tüm işçilerle, emekçilerle, emeklilerle meydanlarda buluşacağız. İstanbul’dan Ankara’ya ulaşan adalet mücadelesini ülkemizin dört bir yanına taşıyacağız.
İllerde gerçekleştireceğimiz “Gelirde Adalet, Vergide Adalet ve İnsanca Yaşanacak Bir Ücret” buluşmalarının programını da ilerleyen günlerde detaylı olarak duyuracağız.
Evet Ankara’ya yola çıkarken “Bu yolda yalnız yürümeyeceğiz” demiş ve milyonların taleplerinin, umutlarının, yüreklerinin bizlerle beraber olduğunu söylemiştik. Şimdi kent kent dolaşacak ve bizimle beraber olan yüreklerle umudu her beraber büyüteceğiz."
Marksist.org'u takip edin