Resesyon tartışmaları ve işçilerin çıkarları

05.10.2022 - 15:43
Haberi paylaş

ABD Merkez Bankası faiz oranlarını yükseltiyor. Bu durumun dünya ekonomisini resesyona sokacağı tahmin ediliyor. Resesyon, ekonomik faaliyetlerin yavaşlaması, bazı işletmelerin piyasadan çekilmesi, işsizliğin artması demek. 

Fed’in faiz kararı bir boyutuyla, işçi sınıfının pazarlık gücünü kırmaya, işsizler ordusunu büyütmeye dönük bir karar. Bunu da FED, resesyonu kabullenerek yapıyor. 

Aslında ABD’de veya dünyanın geri kalanında işçi ücretleri reel olarak ciddi anlamda artmadı. Hatta işçilerin milli gelirden aldıkları pay patronların elde ettiği kârlara göre giderek azaldı. Örneğin Türkiye’de ikinci çeyrekte işçilerin milli gelirden aldıkları pay 10 puan azaldı. 

Kısaca kapitalizm, işçi ücretlerinin fiyatlara paralel olarak yükselmesine izin vermiyor. Ama ücretlerin bu düzeyinden bile rahatsız, daha aşağılara çekmek istiyor. Bunu ABD’de ekonomiyi resesyona sokarak yapıyor, Türkiye’de yüksek enflasyonla yapıyor.

İşçi sınıfı, enflasyonla gelirlerinin azaltılmasına karşı mücadele etmelidir

Geçen yıl ilk 9 ayda dış ticaret açığı 32,4 milyar dolarken bu yıl dış ticaret açığı 83,8 milyar dolara yükseldi, yıl sonunda 100 milyar doları geçecek. Bu açığı kapatmak için en önemli kaynak turizm gelirleri. Bunun da 40 milyar doları geçmesi mümkün değil. Kalan 60 milyar dolarlık açık için Türkiye’nin borçlanması gerekiyor. Dış borçlar 450 milyar dolar düzeyinde, açık nedeniyle bunun yıl sonuna doğru daha da artması bekleniyor.

Dış borçların artması, doların TL karşısında değerlenmesine, bu da ödenen dış borçların yükünün katlanarak artmasına yol açıyor. Bütün bunlar hepimize enflasyon ve hayat pahalılığı olarak yansıyor. Yani sonuçta hükümet aldığı her borcu, harcadığı her parayı dönüp dolaşıp, halka, işçilere, emekçilere ödettiriyor. Bu döngüyü kırmak işçi sınıfının mücadelesine bağlı.

Kapitalistler, enflasyonu engelleme gerekçesi ile işçi ücretlerini baskılıyorlar. Enflasyonla mücadele adına, işçi sınıfından, emekçilerden fedakârlık yapmasını istiyorlar.

Örgütlü bir işçi sınıfı bu durumun bilincinde olarak bu oyunu bozabilir, aksi takdirde “ekonominin, tüm ülkenin çıkarlarının gereği” gibi açıklamalarla fatura işçi sınıfına ve diğer tüm emekçilere kesilir. emekçi halkların sırtına yıkacak politikalara karşı çıkılmalıdır.

Bültene kayıt ol