YemekSepeti Banabi direnişinden bir mektup

24.02.2022 - 13:09
Haberi paylaş

YemekSepeti Banabi Deposunda, sömürüye, düşük ücret ve kötü çalışma koşullarına, mobbinge, tacize karşı mücadele eden bir kadın işçi Marksist.org'a gönderdiği mektupta haklı mücadelelerini anlattı:

Merhabalar, ben Eski bir YemekSepeti Banabi Depo Çalışanı kadın işçiyim. Eyüp Çırçır Depo da yaklaşık 1,5 sene çalıştım. Aynı depoda bir tartışma sonrasında haksız ve keyfî bir şekilde işten atıldım. Bu süreci, sendikal baskıları, yıldırmaları, kuryeler dahil işçilerin Depo Müdürleri ve Bölge Müdürlerince nasıl sistematik mobbinge maruz bırakıldığını, çeşitli emek örgütleri ve dergilere daha önce yazılı olarak iletmiştim. Banabi'nin 'Insaniyetsiz' taraflarını ortaya koymuştum. Ama Depo Müdürü İ. T. ve onun özel koruması gibi davranan Bölge Müdürü F. Y'nin tacizci eylem ve söylemlerinden bahsetmemiştim. 

Ben o depoda yaklaşık 1 yıl boyunca tek çalışan kadın personeldim. İ. T. isimli depo müdürünün sayısız kez sözlü tacizine maruz kaldım. (Evli olmasaydım, seninle evlenirdim, keşke seni evlenmeden önce tanısaydım.) 

3-11 vardiyalarında son otobüsün olmadığını bilmesine rağmen gece 12-1'e kadar “biraz daha kal, ben seni arabamla bırakırım” denilerek, “aracın içinde içelim mi” diye kendisine zorla maruz kalınmasını sağlamaktan tutun, cinsel ürünlerin olduğu rafın önünde sözde, ürün skt'si yapacakmış gibi “bunların ne işe yaradığını biliyorsundur herhalde”  denilerek belden aşağı espri ve kendi saplantılı psikolojini anlatan sayısız söylemleri oldu. “Benimle neden samimi olmuyorsun, beni niye hiç sevmiyorsun” diyerek reyon aralarında bu tacizlerini sayısız kez tekrarladı. 

Çünkü gücün arsızlıktan geldiğine inanıyordu. Müdür olmanın, taciz etme hakkına sahip olunduğu imtiyazına erişmek olduğunu zannettiği için ve her nedense Yemeksepeti gibi kurumsal bir işletme olmasına rağmen, hiç bir şekilde denetlenmediği, kimseye sesimizi duyuramadığımız için her defasında sorunun kendimizde olduğuna inandırmaya çalıştı. 

"Ben Müdürüm, bana mı inanacaklar, sana mı?  İki tane şahit bulurum, hiç bir şey ispatlayamazsın, tazminatsız kapıda bulursun kendini. Ben varken sana mı inanacaklar” diyerek kendini temize çekmeye çabaladı. 

Ben iş arkadaşımla tartışma sonrası işten çıkartıldığımda, Yemeksepeti Şirketi İnsan kaynaklarıyla görüşmeye gitmiştim. Ortada bir İnsan kaynakları departmanı olmasına rağmen içinde derdini anlatabilecek bir muhatap maalesef yok. 

Ben de F. Y. isimli bölge müdürünü telefonla arayıp, kısaca İ. T.'nin bana yaptığı tacizden bahsettim. Benden sonraki kadın arkadaşlara da aynı şeyleri söyleme potansiyeli yüksek olduğunu bildiğim için niyetim bir uyarıda bulunmaktı. Bir Bölge Müdürü düşünün ki, “nasıl olur bu” demek yerine, çiğ bir şekilde "Hahaha" diyerek karşılık verdi.

Daha sonrasında benim tartışma yaşadığım çalışma arkadaşım P.'ye de aynı tacizlerde bulunmuş. Üstelik kendi sebep olduğu tartışmanın faturasını da bana keserek.

“İyi ki N.'i gönderdin, benim iki yıldır yapamadığımı sen yaptın, gelince alnından öpücem” diyerek başladığı tacizlere, “neden tayt giymiyorsun, tayt sana çok yakışıyor, seni eve bırakayım, içelim mi, sana yemek ısmarlayın mı, işi boş ver Kadıköy'e gidelim” şeklinde devam etmiş. Daha sonrasında başka bir depodan gelen A. adındaki arkadaşımıza aynı tacizleri sürdürmüş. Nasıl olsa bir karşılığı yok diye düşünerek, daha da cesaretlenerek devamlı aynı şekilde sözlü tacizlerine devam etmiş. Bu iki arkadaşımız, Bölge Müdürü F. Y.'ye durumu anlatmış, ama o bu durumu da ört bas edip, kadınları depodan sürmekle ve işsizlikle tehdit etmekten başka hiç bir şey yapmadı. Bir süre sonra bu giden iki arkadaşın yerine iki yeni kadın arkadaş geldi yine aynı şikâyetler başladı. 

Bunlar artık ayyuka çıktı. Kuryesinden, depo çalışanına kadar hepsi biliyor. Ama kimseye ulaşılamıyor. E. diye eşinden ayrılan ve çocuğu olan bir kadın arkadaşa da, “sen dul kalmayı hak etmiyorsun, keşke benimle evlenseydin, seni seviyorum” türünden taciz edince ve tacizler artık dayanılmaz bir hale gelince depo çalışanları, erkek arkadaşların da desteğiyle şirkete gidip, İ.T.'yi şikâyet ediyorlar. Maalesef benim, P.'nin, N.'nin, A.'nın, E.'nin ve adını hatırlayamadığım bir kadın arkadaşın yapamadığımız şeyi yine bir kaç omurgalı erkek depo çalışanı ve kurye arkadaşlarımız yaptı. Buradan kendilerine cesaretlerinden ve bizi cesaretlendirdiklerinden dolayı teşekkür ediyorum. 

Sanırsam Yemeksepeti Banabi, son dönemlerde yükselen Tümtis Sendikası'nın faaliyetlerinden ve Yemeksepeti Banabinin kuryelere dayattığı kölelik ücretlerine karşı kararlı eylemliliğinden korkmuş olmalı ki, tacizci müdürünü korumaktan vazgeçip sonunda disiplin sürecini başlatmış, ücretsiz izne çıkartmış. Bir kez daha gördük ki işçi sınıfının örgütlülüğü ve kazanımları tek başına olmuyor. Biz üretenler olarak hiç bir ayrım yapmadan kadın-erkek ortak olarak mücadele ettiğimizde kazanım elde ediyoruz.

Bültene kayıt ol