İktidar para temini için özelleştirmelerden medet umuyor

23.06.2021 - 11:46
Haberi paylaş

AKP hükümeti düştüğü finansal krizi aşmak için özelleştirmelere ağırlık veriyor. Barajların satılması, hastanelerin özelleştirilmesi gibi konular tüm hızıyla devam ediyor.

Akköprü barajı satılıyor

Köyceğiz ilçesi sınırları içerisinde kalan ve Dalaman çayı üzerinde bulunan Akköprü Barajı’nın Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredildiği, özelleştirilmesi için ihaleye çıkıldığı ortaya çıktı. Akköprü Barajı; Köyceğiz, Dalaman ve Ortaca bölgelerini besleyen en önemli su kaynaklarından birisi. Bu baraj bölgedeki tarımsal sulama için de çok önemli. Akköprü Barajı 142 bin hektar tarım alanının sulanmasını sağlıyor. Binlerce insan tarımsal üretimle hayatını kazanıyor.

Daha önce eğitim ve sağlıkta yapılan özelleştirmeler, şimdi de enerjide yapılıyor. Enerji en temel ihtiyaçlarımızdan birisi. Daha önce elektrik dağıtım şirketleri özelleştirilmişti. Özelleştirmeler sonucunda elektrik dağıtım ücretleri fahiş oranda arttırıldı. Şimdi elektrik üretim birimleri özelleştiriliyor.

Barajların özelleştirilmesiyle elektrik fiyatları artacak. Özelleştirmenin maliyeti vatandaşın sırtına zam olarak yüklenecek. Tarlasını sulamak için elektrik kullanan çiftçiye yük olarak binecek.

Akköprü Barajı’nın temeli 1995 yılında atıldı, 2011 yılında inşaatı tamamlanarak su tutmaya başlandı ve 2012 yılında hizmete açıldı. Bu baraj için kamunun cebinden yaklaşık 4 milyon dolar çıktı. Akköprü Barajı yaklaşık 115 megavat elektrik üretim gücüne sahip.

Bu barajın satılmak istenmesi, Türkiye kapitalizminin ve AKP’nin nasıl bir çıkmaza girdiğini, her türlü kamu malını satma isteklerini açıkça ortaya koymaktadır. Bu özelleştirme kararı derhal geri çekilmelidir.

Sağlık Bakanlığını bütçesi şehir hastanelerine harcanıyor

Özelleştirmenin bir başka biçimi de sağlık alanında yaşanıyor. İlk defa Ocak 2017’de hizmete açılan ve adına şehir hastanesi denen modelle; özel sektöre hastane binalarının kiralama ve işletme bedeli olarak milyarlarca lira ödeniyor.

Şehir hastaneleri, bedelsiz olarak şirketlere tahsis edilen Hazine arazileri üzerine, şirketler tarafından yapılıyor. Bu hastanelerde Sağlık Bakanlığı kiracı olarak bulunuyor. Mülkün sahibi olan şirketlere Sağlık Bakanlığı en az 25 yıl boyunca kira ve işletme parası ödeyecek.

Şirketler, bugünün fiyatlarıyla toplam 20 şehir hastanesine 10 milyar dolar yatırım yapıp, 25 yılda 30 milyar dolar gelir elde edecekler.

İnşaatı üstlenen firmalar şehir hastanelerini 25 yıl boyunca işletecek, elde ettikleri kazanç, sözleşmede belirlenen değerin altında kalırsa, üstünü devlet, yani hepimiz vergilerimizle ödeyeceğiz.

AKP’nin şehir hastanesi yaptırdığı inşaat şirketlerinden Rönesans Holding, kendisine ait olan şehir hastanelerinin işletme hakkını satıyor. Dünyanın en büyük dış kaynak hizmeti sağlama şirketi olan Danimarkalı ISS Facilities, Rönesans Holdinge ait şehir hastaneleri işletmelerinin tamamını satın almaya hazırlanıyor. Satış süreci Rekabet Kurumu'nun resmi sitesinde yer aldı. Rönesans Holdingin kiraladığı ve işletmeciliğini yaptığı hastanelerde hangi birimlerin Danimarkalı şirket tarafından yönetileceği konusunda henüz bir açıklama yapılmadı. 

Sağlık Bakanlığının 2020 bütçesinin yüzde 15’i, şu anda hizmet veren 15 adet Şehir Hastanesi için harcandı. Halbuki sağlık Bakanlığının Türkiye genelinde 1000’den fazla hastanesi bulunuyor. Bu da Şehir Hastanesi modelinin nasıl bir tuzak olduğunu gösteriyor. Şehir Hastaneleri bir an önce kamulaştırılmalıdır. 

Bültene kayıt ol