Yeni Kod-29 düzenlemesi işten atılmaları daha da kolaylaştırıyor

08.04.2021 - 15:35
Haberi paylaş

SGK, "işten çıkarma yasağının" uygulandığı pandemi döneminde sendikalaşan, hak arayan işçilere karşı patronların elinde bir silaha dönüşen Kod-29'a dair açıklama yaptı. Kod-29'daki ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin tamamı için ayrı ayrı kodlar belirlendiğini duyurdu. Ancak bu düzenleme Kod-29'un patron lehine vasfını hiçbir şekilde değiştirmiyor.

Mevcut düzenlemede Kod-29, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller, görevin kasten ve sürekli ihmali, mazeretsiz işe gelmemek gibi maddelerin yanı sıra cinsel taciz, küfür, hırsızlık, uyuşturucu madde kullanmak gibi halleri kapsıyor. Patronlar, işçileri, herhangi bir kanıt sunmaksızın Kod-29'u öne sürerek tazminatsız şekilde işten çıkarabiliyor.

DİSK Araştırma Bölümü, Pandemi döneminde Kod-29 uygulamasının yüzde 70 arttığını açıkladı. Kod-29’la işten atmaların pandemi döneminde büyük oranda arttığını işçi sendikaları da çok yakından gözlemliyor.

İşten atılmaların önemli bir bölümü sendikal örgütlenme yapan, sendikaya üye olan işçiler. SGK mesela sendika nedeniyle işten atılanlara yeni bir kod verecek mi merak ediliyor.  Çünkü sendika nedeniyle işçi atmak anayasal bir suç.

Patronun beyanı esas olmamalı

Patronların beyanı esas alındığı sürece, SGK’nın yaptığı değişiklikler, “işçileri daha kolay nasıl çıkarırım” sorusuna cevap olur. 

Kod-29’la işten çıkarmada haksızlıkların önlenmesi için, patronun fesih nedenini göstermesi ve bunun da mahkeme tarafından kabulü gerekir. Ama şimdiki uygulamada, patron önce işçiyi işten atıyor, işçi daha sonra eğer parası varsa avukat tutup mahkemeye başvuruyor, patronun haksız olduğunu ispatlamaya çalışıyor.

Elbette pek çok işçi maddi imkânı olmadığından böyle bir yola başvuramadığı için, Kod-29 ile işten çıkarmak, patronların lehine bir düzen olmaya devam ediyor.

Şimdi bu maddenin parçalara ayrılması, her bir işten atma konusu için ayrı kod verilmesi, patronların işçi çıkarmasını daha da kolaylaştıracak bir gelişme olacaktır. Patronlar çıkarmak istedikleri işçi için kodlardan kod beğenecek ve uygulayacaktır.

Kod-29 uygulaması yasaklanmalıdır

Kod-29'daki sorun, tanımındaki muğlaklık değil, patronların bunu istismar etmesidir. Sorun, bütün suçları kapsaması, muğlak olması değil, Kod-29’un kendisidir. Patronun bunu kanıtlamadan, ortada somut bir veri olmadan işçiyi işten atabilmesidir.

Kod-29'la işten atılan işçiler, bu madde kapsamındaki suçları işledikleri için değil sendikalaştıkları, hak aradıkları için işten atılıyorlar. Pek çok işyerinde bunun örnekleri var. Örneğin Gaziantep’te Güven Boya ve Yasin Kaplan Halı’da 20 işçi işten atıldı. 20 işçi de sendikalı oldukları için atıldı. Hatta bunu patronların kendileri bile kabul ediyor.

Türkiye genelinde işçiler, sendikalı olduğu için, zam istediği için, pazar mesaisine kalmadığı için ya da içeride herhangi bir haksızlığa itiraz ettiği için Kod-29’la atılıyor. Hatta bazen bunları yapmadan bile, patron işçi çıkarmak istediğinde tazminat vermemek için Kod-29’la işçiyi işten atıyor.

İşçiler hırsızlık yaptığı için, tacizde bulunduğu için atılmıyor. Bunlar çok istisnai örnekler. Patronun böyle bir iddiası varsa önce bunu kanıtlaması gerekiyor. Bunun bir şekilde somut bir dayanağının olması gerekiyor. Şu anda patron iftirayı atıyor, işçiyi işten atıyor, ondan sonra işçi 3 yıl 5 yıl süren mahkemelerde suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışıyor. İşçilerin çoğunun mahkeme açacak parası bile olmuyor ve işten atma patronun yanına kâr kalıyor. 

Sorun Kod-29’un kodlarının bölünmesi, her suça ayrı bir kod verilmesi değil. Sorun, patronların işçiyi tazminatsız işten atma konusunu böyle istismar etmesi. Kod-29’dan işçi çıkarmak yasaklanmalıdır veya en azından mahkeme kararına bağlı kılınmalıdır. 

Bültene kayıt ol