KESK: Toplu sözleşme derhal yenilenmelidir

04.01.2021 - 15:13
Haberi paylaş

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Yürütme Kurulu, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı yıllık enflasyon verilerine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

2020’de hayat pahalılığının arttığına dikkat çekilen açıklamada, “TÜİK vasıtası ile bugün açıklanan enflasyon verileri emekçilerin önüne konulan acı reçetenin, kuru ekmek bütçesinin bir parçasıdır. Milyonlarca kamu emekçisi, işçi, emekli; çarşıda pazarda yaşanan gerçek enflasyonu perdeleyen rakamlarla, sahte verilerle bir kez daha açlığa mahkûm edilmek istenmektedir” denildi.

KESK açıklamasında öne çıkan hususlar

TÜİK tarafından açıklanan resmi enflasyon verilerinin kamu emekçileri, işçiler, emekliler başta olmak üzere halkın nezdinde hiçbir karşılığı yoktur.

Hükümet pandemi ile artan hayat pahalılığını görmezden gelmektedir.

2019 yılındaki toplu sözleşmede, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, kamu emekçilerini 2021 yılının ilk altı ayı için yüzde 3 maaş artışına mahkûm etmiştir.

Üç milyonu aşkın kamu emekçisinin ve 2 milyon kamu emekçisi emeklisinin bir yıl boyunca bu sefalet oranlarındaki artışlarla yetinmesi beklenmektedir.

Kamu emekçilerinin aldığı ücretler, yapılan zamlar karşısında her geçen gün erimektedir.

Son bir yıl içinde doğalgaz yüzde 32, elektrik yüzde 31, baklagiller yüzde 60, peynir yüzde 27, yumurta yüzde 80, ayçiçeği yağı yüzde 50 zamlanmış, köprü ve otoyol geçiş ücretlerine daha üç gün önce yüzde 26 zam yapılmıştır. 

Kamu emekçilerinin maaşlarında yapılacak artış ise son açıklanan enflasyon farkı ile birlikte sadece yüzde 13‘te kalmıştır.

Kamu emekçilerinin talepleri

- Çoktan hükmünü yitiren, kamu emekçilerine 2021 yılı için yüzde 3+3 maaş artışı dayatılan ‘toplu sözleşme’ derhal yenilenmelidir.

- Hiç vakit kaybetmeden yapılacak toplu sözleşme ile maaşlarımız yaşanan gerçek enflasyon oranında, satın alma gücümüzdeki azalma ve ekonomik büyüme oranları dikkate alınarak artırılmalıdır.

- Asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Birinci vergi dilimi yüzde 15'ten yüzde 10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesinti birinci vergi diliminde sabitlenmelidir.

- Emekçilerin sağlık, eğitim, gıda, barınma, giyim, elektrik, ısınma giderleri için ödediği vergiler gelir vergisi matrahından mahsup edilmelidir.

- Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderleri pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmalıdır.

- Bebek maması, bebek bezi ve ekmek, süt ürünleri, elektrik, doğalgaz, su başta olmak üzere temel tüketim maddelerinde KDV sıfırlanmalıdır.

Bültene kayıt ol