Trelleborg İşyeri Temsilcisi Dursun Karataş: Sıkıntılarımızın ortak olduğu bugünlerde birlikte hareket etmeliyiz

28.03.2020 - 10:57
Haberi paylaş

Kocaeli Gebze’de kurulu Trelleborg fabrikasında çalışan işçiler hakları için 10 Aralık 2019'da greve çıkmış, mücadeleleri 44. gününde kazanımla sonuçlanmıştı.

Sağlık Bakanlığı zorunlu olmadıkça evde kalın çağrısı yapmasına rağmen, fabrikalarda üretim süreci devam ediyor. Peki işyerinde salgına karşı tedbir alınıyor mu?

Trelleborg İşyeri Temsilcisi Dursun Karataş: Salgını önlemeye ilişkin taleplerimizi, işyerinde gördüğümüz eksiklikleri temsilciler aracılığıyla iletiyoruz.  Fabrikada işyeri hekimi, iş sağlığı ve iş güvenliği uzmanı ve insan kaynakları müdürü her gün toplanıyor. Bu toplantılara iş yeri temsilcilerinin de katılmasını sağlayacağız. 

Fabrikada üretim sürecinin hemen her aşamasında önleyici tedbirler ve hijyen kurallarını maksimum seviyeye ulaştırmak için çalışıyoruz. Dezenfekte makineleri üretim alanlarının giriş, çıkışlarına, soyunma odalarının girişlerine her yere konuldu. Servis arabaları günde iki kere dezenfekte ediliyor. Şoförlerin hepsine dezenfekte makineleri verildi. Her gün iş bitiminde servisleri dezenfekte edip, videosunu gönderiyorlar. Her vardiya girişlerinde çalışanların ateşleri ölçülüyor. Ateşi 38 derece olanlar hastaneye link arabalarıyla gönderiliyor. Yurt dışıyla temas kuran işçi hastaneye yönlendiriliyor.  Yemekhane çatal, kaşıkğın kağıt içinde verilmesini talep ettik.  Masa üzerindeki tuzluk, karabiberlik ve bardak, kürdan gibi malzemelerin tek kullanımlık hale getirilmesini istedik. Her bölümde çay servisi yapmak için bir kişi görevlendirilmek suretiyle demliğin elden ele kullanımını önledik.  Başta yurtdışı alımları dâhil kargo iptal edildi.  Üretim hamurları yurtiçinden geliyor. Soyunma odalarına çalışanların bölüm bölüm  gönderilmesi, servislerde yan yana değil, çapraz şekilde oturulması talep ettik.  Yemek hanede çapraz oturma düzenine geçildi. Ayrıca tuvaletlerin ve soyunma odalarının  devamlı temizliğinin sağlanması istedik. Üretim alanları hafta sonu dezenfekte ediliyor. 

Sendikalı işyerleri salgına ilişkin önlemlerin alınması konusunda örgütlü olduğu için sendikasız işyerlerine göre avantajlı durumdalar. Ancak, sendikasız işyerlerinde hijyen ve önleyici tedbirler uygulanmıyor. Öte yandan iktidar salgınla ilgili 100 miyar liralık bir paket açıkladı. Alınan, tedbirler, açıklanan paket yeterli mi? Özellikle sendikalara bu konuda neler yapmalı?

Trelleborg İşyeri Temsilcisi Dursun Karataş:  İşsizlik Fonu işçiler için kullanılmalı;  ücretsiz izne çıkarılan,  işten atılan işçilere aktarılmalı. Kronik hastalığı olan çalışanlar idari izin kullandırılmalı. Her şirket bunu yapmalı, doğru olun budur. Üretimde 1,5 metre mesafe kuralına uyulmalı,  yan yana çalıştırılmamalı. Bu taleplerin gerçekleştirilmesinde sendikalı işyerleri öncülük etmeliler. Doğal afetler, salgınlar gibi durumlarda idari izin verilmeli. İşverenler Mart ayında yıllık izin kullandırmaya zorluyorlar. Mart ayında yıllık izin olmaz. Şirketler salgının yükünü işçinin üzerine yıkmaya çalışıyor. Bu böyle olmaz. Kaynakların işçilere daha fazla aktarılması lazım. Paketten büyük bir bölümü işveren vekillerine aktarıldı. Emeklilere en düşük maaş 1.500 TL’ye çekildi. Bugün 1.500 TL ile nasıl geçinilir. Bu ücret sadece kira ve doğalgaz masrafını karşılamaya yeter.  Üretim alanları dışında bir dizi  önlem alınmalı. Her gün işyerine gidip gelmek için sokaklardayız. Ben ve çocuklarım risk altında.

Hak-İş, DİSK, KESK, Türk-İş tüm konfederasyonlar bir araya gelmeli. İşyerlerinde işçi sağlığına ilişkin tüm koruyucu tedbirlerin alınmasını sağlamak için ortak mücadele etmelidir. Sıkıntılarımız ortak olduğu bugünlerde birlikte hareket etmeliyiz.

Röportaj: Çağla Oflas

(Sosyalist İşçi)

* Fotoğraf 2019 Aralık'ında çekilmiştir.

Bültene kayıt ol