Hayat eve sığmadı! Üreten fabrikada, taşıtan yollarda

24.03.2020 - 08:54
Haberi paylaş

Coronavirüse bağlı ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. Buna karşılık tüm iktidarlar tek bir ağız olmuş ve vaka sayısında azalmanın bizlerin evde kalmasına bağlı olduğunu vurgulamaya canhıraş devam ediyor.

Evde kalmak başta kendimiz için zaten bizim öncelikli tercihimiz. Biz birbirimiz için hareket etmeyi ve dayanışmayı iktidarların kurallarından ve yasaklarından önce ve bunlara ihtiyaç duymadan da yapabilen ve örgütleyebilen iradeye sahibiz.  

Evde kalma çağrılarına rağmen üretim ve ithalat/ihracat devam ediyor. Dünya’nın her yerinde başta makine, hammadde, gıda ve temizlik malzemesi üreten fabrikalarda iş devam ediyor. Patronlar üretime devam etmek için stok yapma telaşında, üretenler de fırsat varken satmak telaşında. Fabrikalarda işçiler ve üretilen malları taşıyan çalışanlar evde kalamıyor ne yazık ki. Üretimin satılması noktasında patron çıkarları, ülke tedbirleri ile çakıştığında lojistik sektöründe insanlık dışı manzaralar ortaya çıkıyor. 

1 haftadır her gün yeni bir ülke sınırlarını taşıma yapan sürücü ve araçlara kapatıyor. Bir anda alınan kararlar sonucunda tüm sınır kapılarında dilini dahi bilmedikleri ülkelerde karantinaya alınan, beklemede tutulan, ülke çıkış kapısında diğer ülkeye girişte 14 gün bekleme uygulamasına mecbur bırakılan binlerce insan var. Bu insanlara yiyecek vb ihtiyaçlar ile ilgili sadece ülke konsolosluklarından ilgilenildiği bilgisi paylaşılıyor. Somut olarak ne yapıldığına dair bilgi yok. Sürücülerden gelen bilgiler ise; açık alanlarda, çok zaman tek yerden hijyen ve gıda malzemesi alım imkânı olan parklarda beklemeye zorlandıkları, araçlarının etrafında kalmaya zorlandıkları ve 14 gün boyunca düzgün bir kontrol ya da tedavi uygulanmadığına dair. Son olarak Türkiye sınırlarını 30’a yakın ülkeden gelen taşımalara kapattı. Bu karara kadar yola çıkan sürücüler yukarıdaki uygulamalara tabi bırakıldı. Ara bölge denilen bölgelerde bekletilen binlerce insandan sınırları kapama kararı alan devletler kadar tabi olduğu ülke de vatandaşına sağlamakla yükümlü olduğu hizmeti vermediği için sorumlu olmalıdır. Devletler sınırlarını kapattıkları emekçilere sağlık, barınma ve beslenme hizmetlerini sağlamak zorundadır  

Somut olarak ortaya çıkan bu durum bir kez daha ezilenlerin dayanışmasının önemini gösterdi. Kapitalizm bir kez daha doğasının yarattığı çıkar çatışması ile nasıl işleyemez olduğunu gösteriyor. Dün sınırlarını göçmenlere ve mültecilere kapatanlar şimdi bu sınırları hayatlarını kazanmak için yollarda olan taşımacılık sektörü çalışanlarına kapatıyor. 

Önlem almak noktasında tüm iktidarlar üzerinde baskıyı arttırmak, önemlerin herkes için genişletilmesini sağlamak zorundayız. Sağlığımızın ve hayatımızın korunmasının sokağa çıkma yasakları ile değil herkese sağlık hizmeti, kâr değil insan diyen önlemler ve uygulamalar ile mümkün olduğunu anlatmaya ve bunu talep etmeye devam etmeliyiz. 

Evde kalmak bir zorunluluk ise bu herkesin hakkı. Evde kalma koşulları herkes için yaratılmalıdır. 

Üretimin durmasından doğacak zararlar bizlere hayatlarımız ile ödetilemez. 

Kâr değil insan, yasak değil eşit ve adil sağlık hizmeti.

Ayşe Demirbilek 

Bültene kayıt ol