10 Ekim Katliamı Davası Avukat Komisyonu, yaptığı açıklamayla, 31 Temmuz-2 Ağustos tarihleri arasında Sincan Cezaevi Kampüsü’nde gerçekleştirilecek 10. grup duruşmasının tutuklu sanıklar yönünden muhtemel bir karar açıklaması olabileceğine dikkat çekti.
Komisyonun açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Biz davayı başından itibaren takip eden, binlerce sayfadan oluşan 182 klasörü satır satır okuyan avukatlar olarak yargılanmanın bu aşamasındaki karar hazırlığını hukuk dışı bir tutum olarak görmekteyiz.
Ülkemizde yargıya hakim olan “bağımsız değil talimatla”, “kendi başına dert almayacağı” karar verme pratiği bu katliam davasında da gerçekleşmiştir. Savcılık, iğneyle kuyu kazar gibi dosyayı inceleyen biz avukatların, birçok bilim insanının görüşleriyle olgunlaştırdığı iddia ve taleplerini yok sayarak hazırlamış olduğu esas hakkında mütalaa ile hukuki bir garabete imza atmıştır.”
Ara karar gerekçesi olarak duruşmaların müşteki ve katılan sayısının çokluğu, tutuklu sanıklar, sanıklar müdafileri ve katılanlar vekillerinin sayısı nazara alındığında adliyedeki duruşma salonunun güvenlik açısından yetersiz kaldığı, sağlıklı bir şekilde duruşmaların yapılamadığı gibi gerçekle ilgisi olmayan nedenler olarak gösterildiğinin altınız çizen komisyon, açıklamanın devamında şunlara değindi:
“Katliamın gerçekleşmesinde kusuru ve sorumluluğu bulunan hiçbir kamu görevlisi yargılamaya dahil edilmemiş, devletin sorumluluğunun üstü örtülmüştür.
Sanık olan IŞİD’liler bakımından istenen cezalar işledikleri suçların karşılığında azdır.
Firari sanıklar veya ismi tespit edilemeyen katliamla bağı olan IŞİD’lilerin yakalanıp yargılanmalarını sağlayacak etkin işlemler yapılmamış, bu işlemlerin yapılması talebinde bulunulmamıştır.
Mevcut sanıkları dışında katliamla ilişkili olduğu somut delillerle sabit olan kişiler dosyaya sanık olarak dahil edilmemiştir.
10 Ekim Ankara Gar Katliamı insanlığa karşı suçtur! Bu gerçek yok sayılarak mütalaa verilmiştir.
Karar duruşması Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsüne alınarak dava kamuoyundan kaçırılmak istenmektedir.
31 Temmuz- 2 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilecek duruşma grubunda Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerçek adalet konusunda hâlâ bir şansı bulunmaktadır. Hukuka aykırılığı ayrıntılarıyla izah etmiş olduğumuz mütalaa yok sayılarak kovuşturma belirtmiş olduğumuz eksikler üzerinden sürdürülmelidir.
Bizler, söz konusu duruşmada ve yakalanmayan sanıklar için davanın devam edecek olan kısmında da dayanışma ve adalet arayışının daha da büyüyerek süreceğini biliyoruz. 31 Temmuz, 1-2 Ağustos tarihlerinde bütün meslektaşlarımızı, hukuk örgütlerini, emek demokrasi güçlerini Sincan Cezaevi Kampüsü’nde adalet mücadelemizi birlikte büyütmeye çağırıyoruz.”