Saadet Partisi'nden Kürt sorununa üç başlıklı çözüm önerisi

06.06.2018 - 15:16
Haberi paylaş

Saadet Partisi, 'Kürt Meselesi' raporunu Diyarbakır'da açıkladı. Raporda, "Temel İnsan Hakları ve Adalet", "Ekonomi ve Kalkınma" ve "İç Barış ve Güvenlik" başlıkları altında üç başlıklı çözüm önerisi getirildi.

Saadet Partisi Cumhurbaşkanı Adayı Temel Karamollaoğlu’nun katıldığı toplantıda açıklanan rapor 11 sayfadan oluştu. Raporda Kürt Meselesi ile ilgili somut çözüm yolları “Temel İnsan Hakları ve Adalet”, “Ekonomi ve Kalkınma” ile “İç barış ve Güvenlik” olmak üzere 3 başlıktan oluştu.

“Temel İnsan Hakları ve Adalet” bölümünde geniş bir toplumsal uzlaşma ile vatandaşların tamamının benimsediği bir yeni anayasa gerekliğine vurgu yapıldı, “İnancı, ırkı, mezhebi ne olursa olsun bütün vatandaşlarımıza temel insan hakları herhangi bir pazarlık konusu yapılmadan tanınacaktır. Anadil eğitiminin ve anadil kullanımının önündeki engeller kaldırılacak ve bu haklar anayasal güvence altına alınacaktır” denildi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun açıkladığı “Hak ve Adalet Ekseninde Kürt Meselesi” başlıklı raporda çözüm önerileri şöyle oldu:

Temel İnsan Hakları ve Adalet

- “Yaşama”, “Irz, Nesep ve Namusun Korunması”, “Mülkiyet”, “Aklın Korunması”, “İnandığı Gibi Yaşama” hangi inançtan, ırktan, mezhepten ve renkten olursa olsun değişmez insan haklarıdır. İçinde bulunduğumuz şartlarda ihtilal döneminde hazırlanmış olan anayasanın yetersizliği artık kabullenilmiştir. Geniş bir toplumsal uzlaşma ile vatandaşlarımızın tamamının benimsediği, insan haklarını teminat altına alan, hak ve adalet merkezli yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğu açıktır.

-Bu çerçevede inancı, ırkı, mezhebi ne olursa olsun bütün vatandaşlarımıza temel insan hakları herhangi bir pazarlık konusu yapılmadan tanınacaktır.

-Anadil eğitiminin ve anadil kullanımının önündeki engeller kaldırılacak ve bu haklar anayasal güvence altına alınacaktır.

-İfade özgürlüğü, şiddet barındırmadığı sürece, her türlü farklı görüşün özgürce ifade edilebileceği şekilde genişletilecektir.

Kayyımlar yerine aynı partiden başkan seçilecek

-Halkın oyları ile seçilmiş olan milletvekilleri ve belediye başkanları hakkında herhangi bir iddia varsa gereği hukuk devleti çerçevesinde yapılacaktır.

-Toplumdaki bütün farklılıkların siyasi alanda kendisini ifade etmesinin önündeki engeller kaldırılacaktır. “Temsilde adaletin sağlaması” milletvekili seçimlerinde barajı kaldırarak bütün siyasi görüşlerin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmesi sağlanacaktır.

-Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde bazı belediye başkanları hakkında başlatılan tahkikatlar sebebiyle görevden uzaklaştırılan başkanların yerine, mevcut partileri kapatılmamışsa, meclis üyelerince seçim yapılacak, aksi takdirde en kısa sürede seçimler yenilenecektir.

-Şeffaf yönetim ve denetlenebilirlik unsurları artırılarak yerel yönetimler güçlendirilecektir.

Özel kalkınma programları

-Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimiz için özel kalkınma programları hazırlanacak, kamu kurumlarının koordinasyonu titizlikle uygulanacaktır.

-İşsizliği önleyecek, istihdamı artıracak politikalar hayata geçirilecektir. İş adamlarının bölgeye yatırım yapmasını sağlamak amacıyla uygulanabilir ve netice alınabilir teşvik ve destek paketleri hayata geçirilecektir. Gerektiğinde devlet eliyle bölgede yatırımlar yapılarak bölge ekonomisi canlandırılacaktır.

-Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde tutarlı sanayi hamleleri planlanacaktır.

-Nitelikli işgücü ve ara eleman temini için yatırımcıları cezp etmek için, meslek ve teknik liselerin sayısı artırılacaktır.

-Bölgenin en temel geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılığı canlandıracak politikalar acilen geliştirilecektir.

-Türkiye, İran, Irak ve Suriye arasında, başta sınır ticareti olmak üzere, siyasi, sosyal, ticari münasebetler, bölgeyi kalkındırmak için,ileri düzeyde geliştirilecektir.

-Köylerinden göç etmek zorunda kalan vatandaşlarımızın geri dönüşünü sağlamaya yönelik politikalara hız verilecektir.

-Çatışmalar nedeniyle zarar gören esnaf ve vatandaşlarımızın zararları ivedilikle karşılanacaktır.

İç barışı sağlamak

Devletin en temel görevinin kamu düzenini korumak ve iç barışı sağlamak olduğu belirtilen raporda devlet haricinde, hangi gerekçeyle olursa olsun, kişi veya kurumların silahlanmasının anarşi doğuracağı belirtildi. Şiddet yoluyla hiçbir meselenin halledilemeyeceği belirtilen raporda şöyle denildi:

“Terör örgütlerine katılanlar, nihayetinde bu ülkede doğmuş, bu ülkenin okullarında okumuşlardır. Doğum yerleri Muş, Hakkâri, İstanbul’dur. İsimleri Ahmet, Mehmet, Hüseyin, Abdullah, Selahattin’dir. Bu itibarla terörle mücadele meselesi, dağa çıkmış kişilerin etkisiz hale getirilmesi kadar basite indirgenmemelidir. Dağda ölenlerin bölge insanlarının akrabaları olması birçok ailenin travma yaşamasına sebep olmuştur ve olmaktadır. Bölgedeki bazı ailelerin çocuklarından biri dağda diğeri askerdedir. Bu açıdan mesele, aynı zamanda bir ailenin asker evladı ile dağdaki evladının karşı karşıya gelmesinin oluşturdu. Mesele, örgüt ile Kürtlerin özdeşleştirilme yanlışından dolayı, evladını şehit veren anaların, babasını şehit veren yetimlerin, buna sebep olduğunu düşündüğü insanlara düşmanlık beslemesidir. Mesele, bin yılı aşkın bir süredir tarih, coğrafya ve inanç bağıyla birbirine kenetlenmiş bu aziz milletin evlatlarının birbirine düşürülmesi meselesidir. Mesele, kendi gencine sahip çıkamayan, okulunda vatan sevgisini aşılayamayan, ahlaki ve manevi değerlerle yetiştiremeyen bir ülkenin, sorunu başka yerlerde aramasıdır. Dolayısıyla meselenin, şiddet ve ölüm üzerinden değil, insanı yaşatma ve iç barışın tesisi üzerinden konuşulması ve çözülmesi zaruridir.”

İstişare mekanizmaları

Saadet Partisi’nin “İç güvenlik ve barış” başlığı altında çözüm önerileri ise şöyle oldu:

-Öncelikle; akan kanın durması, şiddetin son bulması için tüm alanları kapsayan, bütüncül ve kapsamlı, bir anlayış ve strateji belirlenecektir.

-Toplumun her kesiminden insanları kapsayan etkin istişare mekanizmaları oluşturularak, meselenin çözümüne yönelik teklif ve önerilerin açık yüreklilikle konuşulması sağlanacaktır.

-Bu meyanda, bütün siyasi partilerin, STK’ların, medya kuruluşlarının, kanaat önderlerinin ve etkili fertlerin katkı yapacağı bir platform oluşturulacaktır.

-Etkin bir medya ve iletişim stratejisi hayata geçirilecektir. Medyada çözüm odaklı, umut ve ufuk veren haberlere daha çok yer verilmesi özendirilecektir. Mutedil ve kucaklayıcı bir dil kullanımı, TRT başta olmak üzere, bütün yayın organlarında kullanılması sağlanacak ve insanlarımız çözüme paydaş olmaya yönlendirilecektir.

-Birlik ve beraberlik temellerimizin sağlamlaşması için projeler geliştirilecek, bu çerçevede bakanlık ve kurumların koordinasyonu ile gerekli adımlar atılacaktır.

-Nesillerimizi maddi ve manevi yönden donanımlı hale getirmek için, coğrafyamızın bütün zenginliklerini göz önünde tutarak, her türlü ırkçılık ve tekebbürden uzak, milletimizin temel değerleri ve medeniyet perspektifi üzerinden bir eğitim modeli geliştirilecek ve uygulanacaktır.

Medreselere resmi statü

-Bölgenin, sosyal, ilmi ve manevi gelişmesinde önemli görevler üstlenen medreselerin resmi statü kazanmaları ve mezunlarının ilahiyat denkliği almaları için mevzuat ve mevzuatları gözden geçirilecektir.

-Hiçbir şart altında kamu düzeni ve güvenliğinden taviz verilmeyecektir.

-Devlet tarafından alan hâkimiyeti tam olarak sağlanacak ve farklı yapılanmaların bölge halkı üzerinde tahakküm kurması ve baskı yapması engellenecektir.

-Devlet, kamu düzenini tesis ederken, hukuktan ayrılmayacak ve meşru zeminde kalacaktır. Askeri operasyonlar sırasında sivil halkın zarar görmemesi için azami düzeyde hassasiyet gösterilecektir. Yaşanması muhtemel insan hakları ihlallerinin, ilgili kamu kurumları ve yargı tarafından etkin olarak denetlenmesi sağlanacaktır.

-Operasyonlar sırasında duvarlara, yatak odası aynalarına yazı yazılması ve bunların medya aracılığıyla yayılması gibi rencide edici ve ciddiyetten uzak davranışlara asla izin verilmeyecektir. -Kontrol noktaları başta olmak üzere, güvenlik güçlerinin olumsuz dil, üslup, tavır ve davranışları sebebi ile bölge halkının devlete olan bakışını menfi yönde etkilememesi için gerekli tedbirler alınacaktır.

Güvenlik görevlilerine hak eğitimi

-Bölgede görev yapan güvenlik birimlerine ve tüm kamu görevlilerine psikoloji, sosyoloji, halkla ilişkiler, bölgenin değer/inanç/kültür yapısı, insan hakları ve hak ihlalleri gibi konularda eğitimler verilecektir.

-Bölgede nitelikli kamu personelinin istihdamını ve bölgede kalma süresini artırmaya dönük teşvik edici uygulamalar hayata geçirilecektir. Bölgeye nitelikli ve tecrübeli öğretmenlerin ve kamu görevlilerinin gönderilmesi için gerekli düzenlemeler yapılacaktır.
Provokasyon yapmak için fırsat kollayan ve farklı kimliklerle bölgede bulunan yabancı ajanlara müsamaha gösterilmeyecektir.

-Bütün bunlara ilaveten, bölge üzerinde emelleri olan, bunlara yönelik faaliyet gösteren, bu çerçevede bölgenin istikrarsızlaşması için terör yapılanmalarına her türlü yardımı yapmaktan geri durmayan her ülke ve yapı ile ilişkilerimiz gözden geçirilecektir.

-Sınırlarımızda yaşanan gelişmeler meselelerimizi kendi içimizde çözemediğimiz takdirde her türlü dış manipülasyona açık bir hedef konumuna gelmemize neden olacaktır. Nitekim bir taraftan komşularımızın toprak bütünlüğü bozulmuş, Irak ve Suriye’de devlet otoritesi kaybolmuşken, diğer taraftan Siyonizm’in bölge üzerindeki emelleri ve hamleleri devam etmektedir. Bunun için öncelikle Kürtleri ötekileştiren yaklaşımlardan kaçınılarak, onları kucaklayacak bir söylem ve eylem geliştirilmelidir. Sonrasında ise bölge ülkeleri ve diğer aktörler ile bir araya gelinerek meseleye hak, adalet ve kardeşlik çerçevesinde bir çözüm üretilmelidir. Çözüm, etnik ve mezheplere dayalı yeni mikro devletler kurmak, coğrafyamızı yeni parçalara ayırmak değil; mevcut parçalanmışlıkları da gidererek daha büyük bir birlikteliğe doğru yol almaktır.

Bültene kayıt ol