KONDA'nın seçmen raporuna göre, HDP'lilerin yüzde 92'si Kürt meselesinde müzakere masasına geri dönülmesi gerektiği düşüncesinde. Rapora göre, kendini 'dindar muhafazakar' olarak gören HDP destekçilerinin oranı düşerken, kendini Kürt olarak tanımlamayanların oranında artış söz konusu. HDP'li seçmenin yüzde 80'i medyaya baskı yapıldığını düşünüyor
KONDA, HDP’li seçmenlere dair raporunu açıkladı. Raporda yer alan verilere göre, büyük oranda genç nüfustan oluşan HDP’li seçmenler Türkiye nüfusunun en yoksul kesimi konumunda.
24 Haziran seçimleri öncesi dört büyük parti olan AKP, CHP, HDP ve MHP’nin seçmen tabanının profillerini, ihtiyaç ve taleplerini “Seçmen Kümeleri” başlığıyla raporlaştıran araştırma kuruluşu KONDA, diğer partilerin ardından son olarak HDP’ye dair raporunu paylaştı. Yusuf Kutlu tarafından hazırlanan raporda, HDP seçmeninin eğitim durumundan ekonomik durumuna, etnik aidiyetinden sosyal medya kullanımına ve Türkiye iç ve dış sorunlarına dair bakışına dair profili ortaya konuldu.
Mezapotamya Ajansı, rapordan başlıkları aktardı:
HDP'nin aldığı desteğin yarısı gençlerden
2010’dan 2017’ye kadar bütün veriler değerlendirildiğinde HDP/DBP’nin aldığı desteğin yarısını 18- 32 yaş aralığında “genç” kesimden alıyor.
Eğitim durumuna göre dağılım
HDP/DBP’ye destek olanların bel kemiğini lise altı eğitim durumuna sahip olanlar oluştururken, bu grup 2010'dan 2017'ye doğru HDP/DBP seçmenleri içerisinde azalma kaydetti. 2010’da yüzde 72 olan oran azalarak 2017’de yüzde 57’ye kadar düştü.
HDP seçmeni: 'Alt sınıf', ev kadını ve işsiz
HDP’yi destekleyenlerin icra ettikleri meslekler değerlendirildiğinden ise, Türkiye ortalamasında olduğu gibi ev kadınlığı en yüksek oranda.
Yine kendini “çalışmaz halde” olarak tanımlayanların HDP/DBP’lilerdeki oranı, Türkiye’deki genel orandan iki kat fazla. İşsiz ve iş arayan HDP/DBP’liler, Türkiye’deki bu orandan iki kattan daha fazla.
HDP’lilerin yaklaşık yüzde 45’i “alt gelir” sınıfı olarak tabir edilen alanda birikmiş durumda.
2013’ten, itibaren, kendini Kürt olarak tanımlamayanların oranında artış söz konusu. Kendini Türk olarak tanımlayanların oranları 2014 ve 2015’te sırasıyla yüzde 8 ve yüzde 9 olarak görünürken 2016, 2017 ile birlikte yüzde 1-2 puan kadar bir düşüş gözleniyor.
İnternet ve sosyal medya
İnternet ve sosyal medya kullanımı üzerinden HDP seçmeni ve destekçileri incelediğinde de yüzde 55 ile en yaygın kullanıldıkları sosyal medya mecrasının Facebook olduğu ortaya çıktı. HDP’lilerin yüzde 49’unun Whatsapp, yüzde 32’sinin Instagram, yüzde 26’sının Youtube, yüzde 24’unun ise Twitter kullandığını, yüzde 29’unun internete hiç girmediğini ve yüzde 6’sının internete girdiğini, fakat sosyal medya kullanmadığını belirtti.
Medyaya baskı yapılıyor mu?
Aralık 2016’da yöneltilen medyaya baskı yapılıyor mu sorusuna HDP’lilerin yüzde 80’i “evet” derken, Türkiye genelindeki oran yüzde 44. “Duruma göre” cevabını veren HDP’liler yüzde 14 oranındayken, Türkiye genelinde bu cevabı verenlerin oranı yüzde 32. Medyaya baskı yapılmadığını düşünenlerin oranı ise, HDP içinde yüzde 6 iken, Türkiye genelinde yüzde 23’tür.
Kendini 'dindar muhafazakar' olarak adlandıran HDP'li sayısı yüzde 10 azaldı
Türkiye genelinde ve HDP mensuplarında hayat tarzı kümelerinin dağılımları ve bunların yıllara göre geçirdiği değişim incelendiğinde ortaya çıkan tablo ilgi çekici. Türkiye genelinde “Modern”, “Geleneksel Muhafazakâr” ve “Dindar Muhafazakâr” kümelerinin yıllara göre dağılımı değişiklik göstermemekle birlikte 2010-2017 arasındaki süreçte, kendini “modern” olarak tanımlayan HDP’lilerin oranı yüzde 24’ten yüzde 31’e yükselmiş, kendini “dindar muhafazakâr” olarak gören HDP destekçilerinin oranı ise yüzde 33’ten yüzde 24’e çekilmiştir.
Çözüm süreci
2016’da yapılan araştırmaların verilerine göre, HDP’lilerin yüzde 92’si Kürt meselesinde barışa ve müzakere masasına geri dönülmesi gerektiği düşüncesinde. Bu beyan yüzde 68 oranıyla “kesinlikle” vurgusu taşıyor.