Filiz Kerestecioğlu: “İki sağ ittifak ve HDP yarışacak”

02.05.2018 - 14:50
Haberi paylaş

HDP Grupbaşkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te yaptığı basın açıklamasında işçilerin 1 Mayıs’ını kutladı. Kerestecioğlu aynı zamanda seçimin iki sağ ittifak ile HDP arasında geçeceğini vurguladı.

HDP Grupbaşkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te yatığı basın açıklamasında işçilerin 1 Mayıs’ını kutladı ve gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Kerestecioğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:

Taksim tüm demokratik gösterilerin alanı olacak

Tüm işçilerin, 1 Mayıs Emek ve Özgürlük Bayramını bir kez daha kutluyorum. Dün Türkiye’de emeğiyle yaşayan herkes, ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı. 24 Haziran sonrasının provası yapıldı aslında Türkiye’de. Nasıl bir hayatı yaşayabiliriz, nasıl birlikte halay çekebiliriz, nasıl dost yüzlerle bakabiliriz’i prova ettiler. Ben de Dersim’deydim. Farklılıkların nasıl güzel olduğunu deneyimlemiş oldum. 

Herkes kendi mücadelesiyle alandaydı. İşçiler iş cinayetlerine, sömürüye ve taşeronlaşmaya karşı, çevreciler ekolojik kıyıma karşı, kadınlar erkek egemenliğine karşı 1 Mayıs alanlarındaydı. 1 Mayıs’ın haberini yapmak için alanlara gelen gazeteciler, kortejlere katıldılar. 

Bu topraklarda Osmanlı’dan itibaren 1 Mayıs kutlanmaya başladı. Ama tüm iktidarların Taksim fobisi aşılamadı. Umarız bir gün korkusuz iktidarlar da göreceğiz. Taksim tüm demokratik gösterilerin yapıldığı alan olacak. 

Hükümet aslında bu yılın emekçiler için ne kadar zor bir yıl olduğunu biliyor. İşte bu telaş nedeniyle son anda AKP’den ümidi kesmiş seçmenlerin gönlünü almak için ufak paketler getirdiler. Kaşığın ucuyla verdikleri bir paket getirdiler. Esnaf borç içinde, işçiler kredi kartı olmadan ayın sonuna göremiyor… Dolar fırlamış, işini kapatan yurt dışına kaçıyor, Başbakanın, Cumhurbaşkanının yedi mahalle akrabası paralarını vergi cennetlerine kaçırıyor. Bütün kamu mallarını sattılar, seçimden sonraya satacak fabrika, bina, arazi kalmadı. Onlar da biliyor ki bu böyle gitmeyecek, bu diktatöryel rejimin yarattığı güvensizlik ve işçi düşmanlığı çok ciddi bir krize götürüyor ülkeyi… Biliyorlar ki seçimden sonra kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri alacaklar.

Seçime 50 gün kala emekliler akıllarına geldi

Sürekli aynı şey yaşanıyor. Hükümet son anda vergi affı, imar affı getiriyor. Birden bire o güne kadar hatırlanmayanlar akla geliyor. Seçime 50 gün kalana kadar emekliler, işçiler kimsenin aklına gelmiyor, birden iyilik meleği oluyorlar. 

İnsanların hak ettiğini sunmak yerine bir inayet, bir yardım, bir kandırmaca olarak insanlara sunuluyor. Ben kimsenin buna tamah edeceğini sanmıyorum. Alın 1000 liraları, çok daha fazlasını hak ediyorsunuz. Ama oyunuzu vermeyin. 

Öğrencilere af getirdim diyor, ancak "terörle iltisaklı" olanlar kapsam dışı tutulmuş. Terörle iltisaklı olmayan kaldı mı? 1 Mayıs’ta, Newroz’da alanlara çıkan, Afrin işgaline hayır diyen Boğaziçi’deki üniversite öğrencileri gibi politik, barışı savunan bütün öğrenciler terörist gibi algılanıp bu aftan yararlanamayacak.

Bu vaatler, bu paketler gidişin göstergesi!

Gençler bedelli askerlik kanunu bekliyor, Erdoğan çıkıp şimdi askerlerimize ayıp olur, seçimden sonra getireceğiz diyor. Vicdani red bir insan hakkıdır arkadaşlar. Biz yıllardır “dileyen gencimiz kısa süreli kamu hizmetinde bulunsun, zorunlu askerliği kaldırın” diyoruz. Fakat onlar için savaş da, gençlerin sıkıntıları da mühim değil. Yalnız seçimi garantilemek önemli, kendileri zengin olacak mı, o önemli.

Bu vaatler, bu paketler gidişin göstergesi! Yuvarlana yuvarlana aşağı doğru gidiyorlar. 

24 Haziran’da tarihi bir seçim yaşayacağız. Tabi ki ne her şeyin sonu ne her şeyin başlangıcı ama ülkede demokrasi geleneğine önemli bir yapı taşı koyacak bir seçim. Herkesin oyunu kullanması ve sonra da oyuna sahip çıkması gerekiyor. Çünkü biliyorsunuz kediler var, yasal düzenlemeler var. Ama bir halk karar vermişse o zaman gereğini yapar, onu da 24 Haziran’da yapacak. Bu nedenle, Türkiye’de bütün kesimlere sesleniyorum, HDP’ye AKP’ye, MHP’ye, CHP’ye oy vermiş tüm yurttaşlara, AKP’deki mutsuz dindar, demokrasiden yana insanlara sesleniyorum. Biz hep birlikte kardeşlik içinde yaşayabiliriz. Aklımız var, yüreğimiz var bunu becerebiliriz.

Gül’e helikopterle muhtıra gönderdiler 

Ülkeyi ekonomik kriz yüzünden 1 yıl daha yönetemeyeceklerini bildiklerinden erken seçim kararı aldılar. Çok zordalar, çok sıkıntıdalar. Bu nedenle, bugün bir ülkenin eski Cumhurbaşkanı’nın Sayın Abdullah Gül’ün, muhtemel bir adayın konutuna helikopterle Genelkurmay Başkanı indiriyorlar. Buna karşı bir açıklama gelmedi kimseden. Askeri vesayetle mücadele edeceğim diye iktidara gelenler, bugün kendi tarafında diye Genelkurmay Başkanını adayları ikna etmesi için gönderiyor. Bu olayla ilgili haberleri yayından kaldırıyorlar, fakat diğer yandan Bülent Turan, hiç sıkıntı hissetmeden Genelkurmay Başkanıyla görüştü diye aday olmuyorsa hiç olmasın, diyor.  Yaşanan olayı itiraf ediyor. 27 Nisan e-muhtırasını eleştirenler, e- muhtıradan hallice bir muhtırayı helikopterle gönderiyorlar. 

Başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti

Eğer bir ziyaret olmuşsa ki olmuş görünüyor, bunun üzerine Gül, “evet ben aday olmayacaktım ama bu ziyaretten sonra adayım” deseydi, tankların üzerine çıkmış siyasetçi olurdu. Ama sanırım rafa kalktı. Gençlerin dediği gibi fazla üzerine gitmeyelim, belki 2048’de aday olur. Ya da bir gül aday olacaksa belki Hayrunisa Gül aday olur. 

“Başörtülü bacılarım” yalanlarını söylerken başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti
Öyle bir ikiyüzlülük içindeler ki başörtülü dostlarımızı, arkadaşlarımızı düşündüklerini söyleyip gencecik başörtülü bir kadının, gencecik bir İngilizce öğretmeninin cezaevinde ölümüne neden oldular. Halime Gülsu, Gülen Cemaati soruşturması kapsamında gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Sistemik bir hastalığı olan Halime Gülsu’nun ilaçları ısrarlarına ve ailesinin çabalarına rağmen verilmedi ve Halime yaşamını kaybetti. Bu ölümlerin ve yalanlarınızın vebali iktidarın boynunda... 
Kabataş’ta üzeri çıplak 70 erkek başörtülü kadına saldırdı diye yalan söylediniz, yalanınız ortaya çıktı, hiçbir şey olmadı, 15 Temmuz kahramanı dediğiniz kadının fotoğrafının o gün çekilmediği ortaya çıktı, yine utanmadınız. Başörtülü bacılarım yalanlarını söylerken başörtülü genç bir kadın cezaevinde yaşamını kaybetti. Gerçek olan buydu. 

Baş harfleri S ve D olabilir

Bütün bu yaşanan acıların son bulmasından başka bir dileğimiz yok. Yalanlarla yönetilen bir ülkeyi değil; kolektif akılla, dostlukla, dayanışmayla yönetilen bir ülkeyi hak ediyoruz. 24 Haziran bu değişimin tarihi olacak. Demokrasi tarihimize yapı taşı koyulacaktır. Bu ülkeyi tüm yurttaşların görüşüne, düşüncesine, inancına saygı göstererek halkla birlikte yönetecek bir kişi cumhurbaşkanı olacak. Baş harfleri S ve D olabilir. Erdoğan yenilmez değil. Sadece bu algı yaratılmaya çalışılıyor. Sanki yenilmez gibi. Ama değil. Şimdi özgürlük zamanı, şimdi HDP zamanı. Herkesin bir araya gelme zamanı. 

Kadın ittifakı, emek ittifakı dururken kim takar

Biz yüzümüzü bu cenaha döndüğümüzde sağdan sağdan gelen ittifaklar görüyoruz. Ortada sosyal demokrat bir parti var fakat bu parti günlerdir topu İyi Parti’ye atarak,“İyi Parti HDP’yi istemiyor” diyerek bir süreç yaşattı. Ama bugün gördük ki HDP dışında bir ittifak kurmak istiyorlarmış. Bu ittifak kimi transfer ederse etsin, isterse Che Guevera’ya, onun kardeşine mesaj yollasınlar onun sağ bir ittifak olmasını engelleyemez. CHP’nin sol seçmenine de yasaktır. Eğer bir parti sosyal demokratsa ittifak yapılacak parti solda olan partidir. Siz 90’lerin İçişleri Bakanıyla, Sivas’ta yaşananların şaibesi üzerinde olanlarla ittifak yapıyorsanız sağ bir ittifaktasınız. 

Kadın ittifakı, emek ittifakı dururken cumhur ittifakını kim takar demiştik. Şimdi iki sağ ittifak yarışacak. Onlar oraya HDP buraya. Oylar HDP’ye.

Bültene kayıt ol