Üç akademisyene daha 1 yıl 3 ay hapis cezası, cezalar ertelendi

09.04.2018 - 17:57
Haberi paylaş

32. ACM’de görülen duruşmalarda akademisyenler İrfan Emre Kovankaya, Erhan Keleşoğlu ve Sharo İbrahim Garip hakkında 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi, cezalar ertelendi.

Barış İçin Akademisyenlerin “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için "Terör örgütü propagandası" ile suçlanan akademisyenlere yönelik davalar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde 32. Ağır Ceza Mahkeme’sinde (ACM) devam etti.

İstanbul Üniversitesi’nden (İÜ) ihraç edilen Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden (YTÜ) ihraç edilen Arş. Gör. İrfan Emre Kovankaya ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden (YYÜ) Yrd. Doç. Dr. Sharo İbrahim Garip üçüncü duruşmalarına çıktı.

Davaların bir önceki celsesinde esas hakkında mütalaasını açıklayan savcı Caner Babaloğlu, akademisyenlerin Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 7/2’ye cezalandırılmalarını istemişti. Mahkeme heyeti, aynı maddeden suçu sabit görerek akademisyenlerin 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırımasına hükmetti, cezalar ertelendi.

10 akademisyene hapis cezası

İmzacı akademisyenlere yönelik davalar, 5 Aralık 2017'de başladı. Bugün itibariyle 185 akademisyenin ilk duruşmaları görülürken içlerinden 10 kişinin davasında karar açıklandı. 10 akademisyen için de 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Galatasaray Üniversitesi’nden Prof. Dr. Zübeyde Füsun Üstel’in cezası dışında bütün cezalar ertelendi.

1. duruşma

 YTÜ'den ihraç edilen Arş. Gör. İrfan Emre Kovankaya duruşma salonunda hazır bulundu. Savcı bir önceki celsede sunduğu esas hakkındaki mütalaasında bir değişiklik olmadığını söyledi.

Kovankaya, mütalaaya katılmayarak derhal beraatini talep etti. Mahkemenin aksi kararında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istedi. Avukatlar duruşmaları olan üç akademisyen için de ortak savunma sunacaklarını belirttiler.

Soruşturmanın genişletilmesi talebi

İlk olarak söz alan avukat Meryem Kavak Ertuğrul, dosyada mütalaa verilebilecek aşamada olunmadığını o nedenle soruşturmanın genişletilmesi yönünde talepleri olduğunu söyledi. 13. ACM'de devam eden dört akademisyenin dava dosyasının tammamının celbini talep eden Ertuğrul, "Bizim dosyalarımızda delillerin toplanması tamamlanmamıştır" dedi.

"Hukuki ve bilimsel bir karara atıf yapılırken tarih, hangi dilde verildiği ve kararın hangi paragrafından alındığının belirtilmesi gerekir. İddianamede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına atıf var ama saydığım kriterler belirtilmemiş. Bu ayrıntıların bizlere bildirilmesini talep ediyoruz.

"Ayrıca hazırık soruşturma dosyasının tamamının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda açılan ilk dava dosyasının celbini, iddianamede bahsedilen olaylara ilişkin raporların celbini de talep ediyoruz."

Mahkeme talebi reddetti

Savcı, "yargılamanın geldiği aşama, esas hakkındaki mütalaanın verilmiş olması ve yargılamanın genişletilmesine ilişkin bir kısım talepelerin kovuşturma aşamalarında dile getirilip mahkemece reddedilmesi dikkate alındığında savunma makamının taleplerinin reddine karar verilmesini" talep etti.

Mahkeme heyeti, "esas hakkındaki mütalaanın verilmiş olması, sanık avukatlarının mütalaaya karşı ve esasa ilişkin savunmalarını hazırlamak üzere süre talep ettikleri, bu aşamaya kadar soruşturmanın genişletilmesi yönünde bir talepte bulunmadıkları, buna karşılık söz konusu taleplerin incelenmesinde de yargılamanın geldiği safha ve esas hakkındaki mütalaanın alınmış olması, bir kısım taleplerin daha önceki celselerde reddedildiği, diğer hususların  ise yargılamanın geldiği aşamada esasa etkili olmayacağı ve yargılamayı gereksiz şekilde uzatacağı" gerekçeleriyle soruşturmanın genişletilmesi talebini reddetti.

Yerel mahkeme kararlarına atıfla derhal beraat talebi

Avukat Sevgi Epçeli Arslan söz alarak esasa ilişkin savunmasını sundu. Arslan Yargıtay ve bölge adliye mahkemeleri kararlarından örnekler sunarak TMK 7/2 yönünden yargılama yapılmasının ifade özgürlüğü hakkının ihlali olduğunu söyledi ve derhal beraat talebinde bulundu:

"Propaganda olduğu  iddia edilen bildiriyle şiddet eylemi arasında hiçbir bağ yoktur. Bu haliye suçun unsurlarının oluşmadığı yönünde çok sayıda karar mevcuttur. Eylem bu haliyle fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir.

"Atılı suçun unsurları oluşmamış, suçun maddi ve somut unsuru gerçekleşmemiştir. Hangi şiddet eyleminin övüldüğü açık olarak ortaya konmadan sanık hakkında iddianame düzenlenmesi suçların ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırıdır. Yargılamada bu ilkelere uyulmaması adil yargılanma hakkının ihlalidir."

AYM ve AİHM kararlarına atıfla derhal beraat talebi

Avukat Ertuğrul söz alarak Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarından örnek sundu. İlk olarak Anayasa’nın 26. maddesindeki fikir ve ifade özgürlüğü tanımlarına değinen Ertuğrul "Bu normlara uymamız gerektiğini hatırlatarak savunmamı yapacağım" dedi.

"AYM kararlarına göre bir metin bütün olarak değerlendirilmelidir. Ama iddianamede üç tane kelime seçilip sanıkların terör örgütü propagandası yaptığı ifade edilmiş. Biz anayasal bir hukuk devletinin vatandaşlarıysak tek muhattabımız devlet ve onun güçleridir. Çözüm talebi İçin sorumlu tek meşru güç devlettir, aksi illegallik olur. Soyut delilllere dayanılarak demokratik toplum gereklilikleri ve ölçülülük değerlerine hiçbir şekilde değinilmeden düzenlenen iddianamede ile eylemin suç teşkil ettiği kanaatine varılamaz.

“İfade özgürlüğünün sınırlandırılması son çaredir”

“Somut olayda ifade özgürlüğünü sınırlandıracak hiçbir argüman oluşmamıştır. AYM’nin kararlarında ifade özgürlüğünün sınırlandırılması son çaredir ve bu kararlar hepimiz için bağlayıcıdır. Mahkemeniz derhal beraat kararı vermediği takdirde Anayasa’ya aykırı davranmış olacaktır.”

Son olarak söz alan Avukat Özlem Ayata ise AİHM kararlarından örnekler sunarak “Hükümete yapılan eleştiri sınırlarının daha geniş tutulduğunu, söz konusu metnin şiddete tahrik içermediğini ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu” söyledi. 

1 yıl 3 ay hapis cezası

Mahkeme heyeti, "Sanığın TMK 7/2'den suçunun sabit görülerek aynı maddenin 1. cümlesi gereğince suçun işleniş biçimi, fiilin özellikleri, katın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak 1 yıl hapisle cezalandırılmasına, suçu basın ve yayın yoluyla işlemesi nedeniyle aynı maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın ikide bir oranında arttırılmasına, yargılama sıraındaki davranışları nedeniyle altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl 3 ay hapisle cezalandırılmasına” hükmetti.

Hapis cezaları ertelendi.

2. ve 3. duruşmalar

İÜ'den ihraç edilen Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu duruşma salonunda hazır bulundu. Van YYÜ’den Yrd. Doç. Dr. Sharo İbrahim Garip ise yurtdışında olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılamadı. 

Avukatları soruşturmanın genişletilmesi ve derhal beraat taleplerini yineledi.

Mahkeme heyeti talepleri reddederek aynı karar ve gerekçelerle Garip ve Keleşoğlu’na1 yıl 3 ay hapis cezası verdi, cezalar ertelendi.

(Bianet)

Bültene kayıt ol