İstanbul'da Antikapitalistler ile Irkçılığa ve Milliyeçtiliğe Dur De platformları tarafından ırkçılığa karşı basın açıklaması yapıldı.
Bugünden 21 Mart'a kadar dünyanın en az 63 şehrinde ırkçılığa karşı ortak eylemler düzenleniyor. Protesto gösterilerinin merkezinde ise mültecilerle dayanışma var.
Antikapitalistler ve DurDe, İstanbul'da bu uluslararası hareketin parçası olarak bir eylem düzenledi.
Eylemde bugün Ege Denizi'nde hayatını kaybeden 15 mülteci anılarak, ırkçılığa karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.
Ayşe Demirbilek'in okuduğu basın açıklaması şöyleydi:
Birlikte ırkçılığı yenebiliriz
2008’deki krizden önce, 20. Yüzyılın büyük felaketlerinden alınan dersler ve ırkçılığa karşı verilmiş mücadelelerin kazanımları sonucu, aşırı sağın marjinalleştiği, ırkçılığın herkes tarafından eleştirildiği ve artık geri gitmenin mümkün olmadığı bir dünyada olduğumuz düşüncesi son derece yaygındı.
Geçtiğimiz iki sene içindeki gelişmeler bir kez daha gösterdi ki, ırkçılık kapitalizmin çocukluk hastalığı değil, her köşeye sıkıştığında sarıldığı bir silah.
Irkçılık, bizim, sıradan insanların, eşit, adil, özgür bir dünya özlemi etrafında bir araya gelmemize engel olan, birbirimizden nefret etmemizi buyuran, sokağımızı, okulumuzu, parklarımızı talan edenlerle, grev yapmamızı yasaklayanlarla bir olmamızı salık veren, zehirli olduğu kadar temelsiz ve akıl dışı bir düşünce.
Ama ne yazık ki, bu saptamalar, örgütlü ırkçılığın bugün saklandığı yerden, yüzsüzce yeniden sahneye çıktığı gerçeğini değiştirmiyor. Irkçılık sadece mültecileri, siyahları, Kürtleri, Alevileri, Gayri müslümleri ezmeye yaramaz; bizi birbirimize düşman ederek, toplumu nefretle yönetmenin ve günün sonunda savaşın maliyetini bize ödetmenin, grevleri yasaklamanın, okulumuza işyerimize parmaklıklar ve özel güvenlikler koymanın aracıdır.
Tüm dünyada, fırsatçı politikacılar, sistemin ve krizin yarattığı acıların sorumlusu olarak, savaştan kaçabilmek için hayatını tehlikeye atıp tanımadığı ülkelere sığınan mültecileri hedef gösteriyorlar. Bunun sonucunda açılan alanı ise ırkçı faşist hareketler doldurmaya çalışıyor. Ve merkez sağ, hatta bazen merkez sol partiler, milliyetçi siyaseti kolaylaştırdığı için bu ırkçı faşist hareketlere yol veriyorlar.
Tüm Ortadoğu’yu cehenneme çeviren savaş tacirlerinin kaosu devam ettirmesi, bunun sonucunda militarizmin ve güvenlikçi siyasetlerin yükselmesi ırkçıların işini kolaylaştırıyor.
Daha birkaç sene öncesine kadar tamamen toplumun dışına itilmiş ve kendi kabuğuna çekilmiş olan faşistlere yeniden ortaya çıkma imkânı veren de, kapitalizmin 10 senedir içinden çıkamadığı siyasi bunalımının yarattığı bu çözümsüzlük ve çaresizlik duygusu.
Ancak unutmamalıyız, bugün dünyada Trump’ın ırkçı yasalarına, Amerika’daki ırkçı polis cinayetlerine, Nazilere ve her türlü ırkçı faşist hareketlere karşı kitlesel gösteriler, yani dayanışma ve direniş de yaşamımızın bir parçası.
Tüm dünyada büyük kitleler ırkçılığın hedef aldığı halklarla dayanışıyor.
Bugün de, onlarca ülkede ırkçılık karşıtları 17 Mart dünya ırkçılığa karşı dayanışma günü vesilesiyle sokaklarda.
Irkçılığı geldiği yere temelli gönderebilmek için bu dayanışmanın büyütülmesi ve yaygınlaştırılması gerekiyor.
Biz de bunun için bugün burada, tüm dünyadaki ırkçılık karşıtlarıyla, ırkçılığın hedef gösterdiği halklarla ve bütün mültecilerle dayanışmak ve dayanışmayı büyütme çağrımızı yapmak için toplandık.
Hepimiz göçmeniz, mültecilere özgürlük. Irkçılar kaybedecek, dayanışma kazanacak.
Antikapitalistler ve DurDe Platformu
17 Mart 2018