İzmir’de barış akademisyenlerine dönük cezayı mahkeme iptal etti

26.02.2018 - 15:20
Haberi paylaş

Barış İçin Akademisyenler tarafından yayınlanan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için Yaşar Üniversitesi tarafından dört akademisyene verilen ceza iptal edildi. Avukatları Arif Ali Cangı sorularımzı yanıtladı.

Barış İçin Akademisyenler tarafından imzaya açılan “Bu suça ortak olmayacağız” bildirisini imzalayan Prof. Dr. Deniz Özdemir, Prof. Dr. Turgay Kurultay, Doç. Dr. Anıl Duran ve Yrd. Doç. Dr. Aycan Kapucu’ya Yaşar Üniversitesi tarafından verilen ‘kınama’ cezaları. İzmir 1. İdare Mahkemesi’nce kaldırıldı.

İstanbul’da imzacı akademisyenlere hapis cezası verilirken, İzmir 1. İdare Mahkemesi’nin aldığı kararı akademisyenlerin avukatı Arif Ali Cangı’yla konuştuk.

Cangı: “Bildirgenin eleştiri hakkı ve fikir özgürlüğü kapsamı dışında değerlendirilmesi mümkün değil”

Avukat Arif Ali Cangı kararla ve kararın diğer imzacı akademisyenlere nasıl etki edebileceği ile ilgili şunları söyledi:

“Her ne kadar birisi İdare Mahkemesi kararı, diğeri Ceza Mahkemesi kararı olsa da suç olarak ele alınan eylemin değerlendirilişi önemlidir.  İzmir Bölge İdare Mahkemesi (BİM), ‘...barış bildirisini imzalama  eylemi 657 sayılı Kanunu'nun 125. maddesinin B-d bendinde tanımlanan ve kınama cezasını gerektiren, hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak fiili kapsamında kalmaktadır...’ tespitiyle kademe ilerlemesi disiplin cezasını iptal ediyor.  Tabii ki   ‘Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak’ şeklinde değerlendirmesi de ifade özgürlüğü ve bilimsel özerkliğe aykırıdır. Ancak diğer yandan ‘terör örgütü propagandası’ suçu ile cezalandırılma karşısında İzmir BİM kararı bir kazanımdır. Bölge İdare Mahkemesi kararı olması itibariyle doğal olarak idari yargı tarafından emsal alınabilecek bir karar olmakla birlikte, önemsenmesi gerekiyor.

Ben bu davaları önünde sonunda beraatle sonuçlanacağına inanıyorum. Çünkü AİHM'nin, Anayasa Mahkemesi'nin örnek kararları göz önüne alındığında, bildirgenin eleştiri hakkı ve fikir özgürlüğü kapsamı dışında değerlendirilmesi mümkün değildi.”

Bültene kayıt ol