Bakırköy'de barış mitingi
10.09.2017 - 15:10İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu'nun çağrısıyla bugün saat 15:00'te Bakırköy Özgürlük Meydanı'nda 'Barış ve demokrasi istiyoruz' talebiyle barış mitingi düzenlendi.
1 Eylül'ün bayrama denk gelmesi nedeniyle bu hafta gerçekleştirilen mitingde aynı zamanda OHAL'in kaldırılması da talep ediliyor.
Mitingi örgütleyen kurumlar, İncirli Caddesi'nden Özgürlük Meydanı'na kadar kortejler hâlinde yürüyerek alana ulaştı.
Barış mitinginde Grup Munzur sahne alırken, ortak metin Kürtçe ve Türkçe olarak Xunav Altun ve Özge Akman tarafından okundu.
"Barış ve huzur içinde yaşamak için mücadeleye devam"
Açıklamada "Bugün Suriye’den Yemen’e, Filistin’den Nijerya’ya kadar uzanan acılı bir coğrafyanın ortasında yaşıyoruz. Savaş bizim sadece komşumuz değil. Halkın büyük bir kesiminin bitsin istediği bir savaş, müzakere masaları devrilerek alevlendirildi. Bunun bedeli de yüzlerce insanın ölümü, seçilmiş milletvekillerinin ve siyasetçilerin tutuklanması Kürt illerinde halkın iradesiyle seçilmiş belediye eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atanması oldu" denildi, OHAL politikaları ise şöyle eleştirildi:
"15 Temmuz darbe girişimini bir lütuf olarak gören Hükümet, hemen ilan ettiği OHAL sayesinde kurtulmak istediği her kesimi terör etiketi yapıştırarak düşman ilan etmiş ve bunları etkisizleştirmek her yolu denemektedir. Kalıcılaştırılmaya çalışılan OHAL hukukun bertaraf edilmesi, ülkenin kaderinin bir tek kişinin ağzından çıkacak söze bağlı kalması, her türlü itirazın baskıyla sindirilmesi demek."
Açıklamada ayrıca "Düşmanlarla çevrili bir ülkede değil içeride ve dışarıda barış ve huzur içinde yaşamak, özgür bir ülke inşa etmek için mücadele etmeye devam edeceğiz" mesajı verildi.
Demirtaş mesaj yolladı
Öte yandan barış eyleminde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinden gönderdiği mesaj okundu:
"Hepinizi Edirne Cezaevi’nden saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Bugün İstanbul’da Barış ve Demokrasi mücadelesini büyütmek için bir araya geldiniz. Ülkemizde ve bölgemizdeki barış ihtiyacı her zamankinden daha günceldir. Barış, bölge ve Türkiye halkları için her gün ısrarla tekrarlanması gereken bir hedeftir. Barış mücadelesi asıl barışın imkan ve koşullarının olmadığı zamanlarda önemli ve değerlidir. Bizler, barış söyleminden asla taviz vermeyeceğiz. Ancak barışın gelebilmesinin biricik yolunun kurumsallaşan faşizme karşı omuz omuza direnmek olduğunu, bıkmadan bütün Türkiye’ye anlatacağız. Bugün direniş faşizme karşıdır. Direniş savaş politikalarına karşıdır. Direniş zulme, adaletsizlikle ve haksızlıklara karşıdır.
Faşizmi kurumsallaştırmak isteyen iktidara karşı direnen demokrasi güçlerinin mücadelesi siyaseti savaş ekseninden çıkartabilir, barış ve demokrasi zeminine oturtur. Bu mücadele demokratik siyasetin önde gelen amacıdır.
Bizler demokrasi ve barış mücadelesini, faşizme ve her türlü adaletsizliğe karşı kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Demokrasi ve adalet; barış, özgürlük ve eşitlik mücadelesini ortaklaştırmak, bu gidişi durdurmak için önemli bir adım atmak demektir. Gelin demokrasi mücadelesini büyütelim. Barışı hep birlikte kuralım. Hepimize kolay gelsin yolumuz açık olsun. Mutlaka kazanacağız."