Hükümetin, Barzani liderliğinde Güney Kürdistan'da düzenlenecek bağımsız referandumuna "zamanlama" açısından getirdiği itirazlar boyut değiştirdi. AKP milletvekili Taner Yıldız, “Bölgesel Kürt devleti Türkiye için tehdittir” diye konuştu.
AKP, Türkiye'de çözüm sürecinin bitirilip çatışmaların yeniden başladığı dönemde, sürekli olarak "Kürtlere değil teröre karşı" mücadele ettiklerini dile getiriyordu.
Ancak Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin düzenleme kararı aldığı bağımsızlık referandumuyla birlikte durum değişti.
Taner Yıldız, kurulacak olası bir devleti "Türkiye için tehdit" olarak tanımladı:
"Gerek benim dönemimde gerekse de şimdiki Bakanımız Berat Albayrak döneminde Bağdat’la yapılan anlaşmalar ve Erbil’le yapılan sözleşmeler var. Tırnak içinde söylüyorum, asla bir Kürt devletinin kurulmasına hiçbir açıdan müsamaha gösterilemez. Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızın bu konuda net ifadeleri ve tavırları oldu. Böyle bir gelişme , hem Irak’ın birliği beraberliği, toprak bütünlüğü ve sınırlarının korunması hem de Türkiye’ye tehdittir. Oradaki kurulabilecek veya bir referandumla beraber kurulma ihtimali olan bir bölgesel Kürt devleti, aynı zaman da Türkiye için bir tehdittir. Yapılan sözleşmeler hem Erbil, hem Bağdat hem de Ankara’nın Türkiye’nin menfaati ile bütünleşen bir sözleşmedir. Gerek petrol, gerekse de doğalgaz ile alakalı bütün işletmeler orada bir artı değer oluşturacaktır. Enerji Bakanımızın takip ettiği gibi, yok olan paylaşılmaz var olan paylaşılır. Petrol ve doğalgaz, toprak altında olduğu müddetçe bir savaş gerekçesi, toprak üstünde olduğu müddetçe barış gerekçesi olarak anılmıştır. Ne yazık ki dünyada böyledir. Ama, Türkiye yalnızca menfaat olgusunda orada sözleşmeleri ile bulunmamaktadır. Siyasi konu ile oradaki enerji konularının ben ayrıştırılacağına inanıyorum."
Türkiye hükümeti, en başından itibaren çeşitli gerekçelerle referandumun yapılmasına karşı çıkıyor. AKP'nin ortağı MHP ise referandumun "savaş sebebi" sayılması gerektiğini iddia ediyor.