Hakkari'nin Şemdinli ilçesine bağlı iki bin nüfuslu Altınsu köyünde asker ve polisin katılımıyla başlatılan operasyonda köylüler işkence gördü.
Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Altınsu köyünde dört gün önce jandarma ve polisin operasyonu sırasında yaşanan ve bir özel harekât polisinin yaşamını yitirdiği çatışmanın ardından köye baskın yapan polis ve asker, 36 köylüyü gözaltına almıştı.
İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülen köylülerden 20’si sonraki gün sabah saatlerinde serbest bırakılırken, gözaltında tutulan 16 köylü de iki gün önce serbest bırakıldı.
Dihaber, serbest bırakılan ve vücutlarında gözaltı sırasında yaşadıkları işkencenin izleri bulunan köylülerin fotoğraflarını yayımlamıştı.
Fotoğraflar köylülerin sırtları ve kollarında izler işkencenin boyutunu da ortaya çıkarmıştı.
Köylüler, asker ve polislerin köyü bastığını, rastgele evlere girerek kapı pencereleri kırdıklarını söylemiş ve ismini vermek istemeyen bir köylü yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
"Gece saatlerinde evlere baskın yapan asker ve polisler 100’ü aşkın insanı köy meydanına toplayarak, işkenceden geçirdi. Aralarında kadın ve çocuklar da vardı. Hiçbir gerekçe göstermeden kapıları kırıp halkı yere yatırdılar. Yere yatırılanların üzerlerinde tepindiler. Tekme, tokat, yumruk, silah dipçiği dahil birçok şeyle vurdular. Meydan dayağından sonra 36 kişiyi gerekçesiz gözaltına aldılar. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürülene kadar da darp edildik."
Öte yandan, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) işkence gören köylüleri ve avukatlarını arayarak bilgi aldığı belirtildi.
Hakkari Valiliği’nden açıklama
Hakkari Valiliği’nden de konuya ilişkin bir açıklama geldi:
"Güvenlik güçlerimiz tarafından Şemdinli ilçesi Altınsu Mahallesinde 05.08.2017 günü icra edilen operasyon esnasında açılan ateş sonucu 1 polis memurumuz şehit olmuş, bunun üzerine ateşin geldiği değerlendirilen bölgelerde bulunan şüpheli şahıslar hukuka uygun olarak gözaltına alınmışlar, ancak bu esnada güvenlik güçlerimize direnen şahıslar da yetkiler dahilinde zor kullanılarak derdest edilmişlerdir.
Daha sonra gözaltına alınırken darp edildikleri iddiası ile Savcılık Makamına müracaat eden 10 vatandaşımızın işlemleri devam etmekte olup, bunlar arasında kadın bulunmamaktadır.
Ayrıca kusuru olan personel tespit edilirse haklarında gerekli idari tahkikat da yapılacaktır.
Bunun dışında bazı haber ajanslarında ve sosyal medyada güvenlik güçlerinin vatandaşlarımıza işkence yaptığı yönündeki haberler tamamen asılsızdır ve terör örgütünün propagandasını yapma maksadını taşımaktadır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
"Bu zulmü bize niye yapıyorlar?"
Oğlu Cevdet Girgin ile birlikte işkenceye uğrayan 78 yaşındaki Zekiye Girgin, Hakkari Valisinin yaptığı “İşkence yok” açıklamasını yalanladı. Kolunda işkencenin izlerini gösteren Girgin, valiliğin, "Şüpheli şahıslar hukuka uygun olarak gözaltına alınmışlar, ancak bu esnada güvenlik güçlerimize direnen şahıslar da yetkiler dahilinde zor kullanılarak derdest edilmişlerdir" açıklamasının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak, moraran kolunu gösterdi.
Şeker ve tansiyon hastası olduğunu belirten Girgin, oğlu Cevdet’in de gözleri önünde öldüresiye dövüldüğünü kaydetti.
Girgin, "Bu zulmü bize niye yapıyorlar, biz onlara ne yaptık?" diye sordu.
HDP heyetinden açıklama
Öte yandan Halkların Demokratik Partisi'nden bir heyet, işkence gören köylülerle bir araya geldi.
Heyette yer alan HDP Bitlis milletvekili Mizgin Irgat, kadınların tacize uğradığını ifade ederek, bazı köylülere şiş saplandığını söyledi.
Yaklaşık 100 kişinin işkenceye maruz kaldığını ifade eden Irgat, “Bir çatışma bahane edilerek sabaha karşı bütün evlere rastgele giriliyor. Hortumla dövülenler, şiş saplananlar var. Medyada sadece 36 kişinin adı geçiyor ama 100’e yakın insan darp edilmiş. Güvenlik güçleri gittikleri her evde kadınları taciz etmişler. Ne bir gözaltı var ne bir soruşturma” dedi.
Van'daki vicdan ve adalet nöbetinde konuşan Osman Baydemir ise "Eğer bu olay Filistin’de olsaydı Erdoğan bütün dünyayı ‘Müslüman kardeşlerimize işkence yapılıyor’ diye ayağa kaldırırdı" dedi.