CHP'nin Maçka Demokrasi Parkı'nda sürdürdüğü adalet nöbetinde yazar Aslı Erdoğan ve avukat Erdal Doğan, Marksist.org'a görüşlerini aktardı.

Aslı Erdoğan ve Erdal Doğan'a CHP'nin başlattığı adalet yürüyüşünü, CHP'ye yönelik eleştirileri, toplumda OHAL'e karşı oluşan tepkiyi ve toplumsal adalet talebinin tüm kesimleri kapsayacak şekilde nasıl yükseltilebileceğini sorduk.

Aldığımız cevaplar şöyleydi:

Aslı Erdoğan: "Toplumsal bir talep olarak adalet öne çıkmalı"

"Her zaman her eylemde eleştirilecek bir yan bulunur ve mutlaka haklı yanlar da vardır. Ama artık bence biz o aşamayı çoktan geçtik. Şu an yaşanan çok kritik bir durum, çoktan tepki verilmeliydi.

Böyle korkunç ağır baskı dönemlerinde 'şu eylem olsun', 'bu böyle olsun' demek kendi yoluna dolanmak diye düşünüyorum. Türkiye'deki adaletsizlik çok ciddi şekilde protesto edilmeli. Ben de bunun bir mağduruyum, bütünüyle hukuksuz bir dava yüzünden 4.5 ay tutuklandım. Hâlâ yargılanıyorum ve iddianameyi görseniz, 5 yaşındaki çocuk bile yazmaz. Benim gibi binlerce, on binlerce insan var. Toplumsal bir talep olarak adalet öne çıkmalı.

Daha geniş bir toplumsal adalet talebine dönüşmesi çok zor. Bunu bir kez Gezi'de, benzer bir baskıya karşı duruş olarak, farklı kesimlerden insanların yan yana gelebildiği bir durum olarak gördük. Herhalde bu tür hareketler kendiliğinden doğar diye düşünüyorum.

Demokrasi, barış, bunlar birbirinden farklı talepler değil. Bunları birbirinden ayıramayız. Barışsız demokrasi olmaz. Adaletsiz demokrasi de olmaz, barış da olmaz. HDP'yi içeri atalım da CHP'yi atmayalım, bu mümkün değil. Bu başladı mı, görüyorsunuz, Ahmet Şık'a da uzanır, Ahmet Altan'a da uzanır, Enis Berberoğlu'na da uzanır. Bu az buçuk teröre bulaşmıştır, bu içeri girsin, bu girmesin, böyle bir lüksümüz yok. Adalet herkes için, bu barışın da ilk adımı.

Herkesin birbirini eleştirmesi, yanyana duramayız demeyi bırakması faydalı olur. Tabii bunu teorik olarak söylemek kolay ama pratikte elbette dünyanın en zor işi. Zaten o yüzden devrimler de çok ender oluyor, o enerji çok ender bir araya geliyor, her hafta devrim olurdu yoksa.

Çok fazla mağdur var her kesimden. Çok insanın canı yandı. Ses çıkarılabilecekleri en ufak bir alan bırakılmadı legal siyasette. Bu fizik kanunlarına göre bir patlamaya işaret ediyor diye düşünüyorum."

CHP, sokak ve adalet!

Erdal Doğan: "Herkesi kapsayacak, kimseyi ötekileştirmeyecek bir adalet sloganı etrafında kenetlenmeliyiz"

"Eleştiri haklarımızı bazı noktalarda saklı tutuyoruz. Ama şu anda çok acil, kemiğe dayanmış olan bir adalet talebi var. Bu talep herkesi sınıfsız, ideolojisiz, cinsiyet ayrımı gözetmeden ve lider durumunu ayırt etmeden herkesi kapsayan somut bir talep. Bunun etrafında birleşmek lazım. Bu talep üzerinden demokrasi de, barış da, insan hakları da, çocuk hakları da gelebilir. Onun için zaman kaybetme lüksümüz yok.

CHP, ana muhalefet lideri yürümeye başladı. Bu önemli bir ilk adım, bütün dünyada yankı buluyor, buna burun kıvıramayız.

CHP'ye oy vermeyenlerin de adalet talebi yükselebilir. Somut adalet. Bu konuyla ilgili HDP'lisi de, solcusu da, Kürdü de, işçi sınıfı veya sendikacısı da, bütün herkesin bu mağduriyetinin somut hâliyle, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını isteyerek, bu taleplerle gitmek gerekir.

Bunun tek sloganı herhalde adalet. Bu slogan üzerinden kenetlenirsek çoğalır bu, herkesi kapsayacak şekilde, ötekileştirmeden kimseyi.

Artık bir noktada başladı. Geçmişte bu yapıldı, edildi filan tartışması lüks geliyor bana. Dönüşü olmayan bir yoldayız şu anda. Bu açıdan OHAL'in de kaldırılması, 2019 seçimlerinin referanduma göre daha adil yürütülmesi için de adalet talep etmek lazım. Aynı zamanda oraya da kenetlenecek bir adalet yürüyüşü olması gerekiyor bu yürüyüşün. Kısa vadeli değil, hedefi olan ve o referandum tasarısını değiştirecek bir yürüyüş."

Adalet yürüyüşünde 3. gün: Baskılara tepki büyüyor

Hapisteki vekil sayısı 12'ye çıktı: CHP, İstanbul'a yürüyor

İlginizi çekebilecek diğer yazılar