Son günlerde Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bahçeli arasında "FETÖ'nün siyasi ayağı" hakkında yürüyen tartışmada yumuşama sinyalleri verildi.
Cumhurbaşkanı, konuyla ilgili olarak AKP'ye fatura kesmenin "kimsenin haddine olmadığını" söylemiş ve "Kendi işinize bakın" demişti.
Faşist partinin lideri Bahçeli ise bunun üzerine "Sayın Erdoğan’ın, 24 Mayıs 2017’de Brüksel’e seyahati öncesinde üzücü ve üslup açısından sorunlu açıklamaları cevapsız kalmayacaktır. FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili bugüne kadar hiçbir adım atılmaması milli vicdanı ziyadesiyle sarsmış ve yaralamıştır. Bu açıktır. Bu konuda en öncelikli görev hükümete düşmektedir. Emniyet, istihbarat ve yargıyı seferber edecek de hükümettir. Bu yalın gerçek ortadadır. Hükümetin FETÖ’nün siyasi uzantıları konusunda inisiyatif almasını beklemek, konuyla ilgili milletimize tercüman olmak haklı bir duruştur. Sayın Erdoğan’ın, siyasi ayakla ilgili temizlik yapılmadığını iddia edenin, iddiasını ispatlaması gerektiğine vurgu yapması temelsizdir. Devleti yöneten bellidir. FETÖ’yle irtibat ve iltisakı olanların isim listesi hükümetin elindedir. İspat değil,icraatın konuşulması lazımdır" demişti.
Yanlış yönlendirilmiş
Erdoğan, son olarak Devlet Bahçeli'nin "yanlış yönlendirildiğini" düşündüğünü, kendisinin o sözleri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için söylediğini dile getirdi.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Fikret Bila’nın aktardığına göre Brüksel dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan cumhurbaşkanı, "ciddi bir yanlış anlamaya" dikkat çekti.
Erdoğan şunları söyledi: "Açıklamalarımın muhatabı sayın Bahçeli değildi. Bana göre birileri sayın Bahçeli’yi yanlış yönlendirdi, yanılttılar gibi geliyor. Çünkü ne benim ifadelerim içerisinde Bahçeli’nin adı geçiyor, ne de onunla ilgili orada en ufak bir ifade var. Tam aksine, ana muhalefetin başındaki zatın yanlışlarını pazara çıkaran bir cevap bu. Ona yönelik idi. Çünkü, şu anda ben partimin başındayım. Partimle ilgili herhalde bir cevap verme yetkim var. Bu konuda da, FETÖ’ye karşı bu denli kararlı bir duruş sergileyen, adeta savaş açmış birisi olarak, eğer partimizin içinde böyle birisi varsa, bunu bize tevsik (kanıtlamak) edin, biz bunu bir dakika partimizde tutmayız, göndeririz. Ama kalkıp partimizle alakalı olmayan, İstanbul Belediye Başkanı’nın damadıyla alakalı bir konu. Şimdi bir defa, onun partimizi siyasi temsil yetkisi var mı, yok. Öbür taraftan yargı onu denetimli serbestlikle bırakmış. Bu yargıyla alakalı bir konu. Onun üzerinden bir siyasi rant devşirme yoluna gitmek bizi üzer. Bu konuda da herhalde sessiz kalmamak gerekir."
Tweetlere çattı
Cumhurbaşkanı, Bahçeli’nin söz konusu eleştirilerini ise, “Ama maalesef, bu denli bu tweet’lerin atılmış olması doğru değil (Bahçeli Erdoğan’a Twitter’dan yanıt vermişti). Kaldı ki ben öyle tweet işleriyle uğraşamam” diye yanıtladı.