Akkuyu’yu nükleer santralinin yer lisansının güncellenmesine karşı açılan dava kapsamında görevlendirilen bilirkişi heyeti, santral sahasında inceleme yaptı.
İncelemeye davacı olarak katılan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, “Yaklaşık 5 ay önce de oradaydık. Aralık ayından bu yana inşaatlar çok ilerlemiş. Mesela liman olarak düşünülen koylardan biri tamamen doldurulmuş. Diğeri de yarıya kadar doldurulmuş. Bütün bunlar taşocağı lisansıyla yapılmış” dedi.
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Akkuyu nükleer santrali için verilen yer lisansını geçtiğimiz yıllarda güncellemiş, Elektrik Mühendisleri Odası, Mersin Tabip Odası ve Çevre Hukuku Derneği, TAEK’in kararının iptali istemiyle 2014 yılının ocak ayında dava açmıştı.
Mersin İdare Mahkemesi’nde açılan dava kapsamında 3 yıl sonra bilirkişi görevlendirildi. 9 kişilik bilirkişi heyeti, Akkuyu Nükleer Santrali alanında incelemelerde bulundu ve incelemesini 2 saat içinde tamamlayarak alandan ayrıldı.
Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Ful Uğurhan, “ÇED raporunun iptali istemiyle açılan davada görevlendirilen bilirkişi raporu da bilimsel geçerliliği olan bir rapor değildi. Nükleer santrallere bir güzelleme gibiydi. Bu inceleme sonunda da böyle bir rapor çıkacağını sezinledik. Bu incelemenin formaliteden yapıldığı izlenimini edindik” dedi.
“Bilirkişi heyetinde bir halk sağlığı uzmanına yer verilmedi”
Davacılar arasında Mersin Tabip Odası’nın da olduğunu ve dava dilekçesinde nükleer santralin olağan ve olağanüstü durumlarda yaratacağı sağlık sorunlarına dikkat çektiklerini kaydeden Uğurhan, “Biz mahkemeye verdiğimiz dilekçede burada halk sağlığına zarar verebilecek durum var dedik ama bilirkişi heyetinde bir halk sağlığı uzmanına yer verilmedi. Hatta bırakın halk sağlığı uzmanını bir sağlıkçı bile yoktu bilirkişi heyetinde. Ziraat mühendisleri, orman mühendisleri, jeoloji mühendisleri, nükleer enerji uzmanları, gayrimenkul ve çevre yönetimi uzmanları, jeofizik uzmanları var ama bilirkişide tek bir sağlıkçı yok. Bir sağlık örgütü olarak dava açıyoruz ve burada halk sağlığı sorunu var diyoruz, kaza durumunda risk hesaplamaları nasıl olacak diyoruz ama bilirkişi heyetinde bu sorulara yanıt verebilecek bir uzman bulunmuyor” diye konuştu.
“Orman yok edilmiş, koylar doldurulmuş, zemin düzlenmiş ve bütün bunlar taşocağı lisansıyla yapılmış”
Geçtiğimiz yıl 2 kez, farklı bir dava kapsamında santral sahasına girme olanağı bulduklarını hatırlatan Uğurhan, “Yaklaşık 5 ay önce de oradaydık. Aralık ayından bu yana inşaatlar çok ilerlemiş. Mesela liman olarak düşünülen koylardan biri tamamen doldurulmuş. Diğeri de yarıya kadar doldurulmuş. İşin hukuksuz kısmı şu: Ne ÇED raporu davası sonuçlanmış, ne bu sonuçlanmış ama inşaat hızla sürüyor ve reaktörlerin konulacağı yerler bile belirlenmiş, numaralar verilmiş. Orman yok edilmiş, koylar doldurulmuş, zemin düzlenmiş ve bütün bunlar taşocağı lisansıyla yapılmış” dedi.