Türkiye Ermeni Patrikhanesi Ruhaniler Genel Kurulu, dün Patriklik seçim sürecini yönetecek olan değabah seçimini yapmak için bir araya geldi. Ancak seçim sonrası Ateşyan basın mensuplarıyla Valilik’ten gelen bir mesaj paylaştı. Ateşyan’ın paylaştığı Valilik kağıdında ‘seçim sürecinin başlatılmasının hukuken mümkün olmadığı’ yazıyordu.
Türkiye Ermeni Patrikhanesi Ruhaniler Genel Kurulu, dün Patriklik seçim sürecini yönetecek olan değabah seçimini yapmak için bir araya geldi. Saat 15.00’de başlayan toplantı sonrası yapılan oylamada Almanya Ermenileri Ruhani Önderi Başepiskopos Karekin Bekçiyan Değabah (Patrik kaymakamı) olarak seçildi.
Ancak seçim sonrası Ateşyan basın mensuplarıyla Valilik’ten gelen bir mesaj paylaştı. Ateşyan’ın paylaştığı Valilik kağıdında ‘seçim sürecinin başlatılmasının hukuken mümkün olmadığı’ yazıyordu.
Ermeni Patrikhanesi Ruhani Kurul Valilik'ten gelen yazı üzerine yeniden toplantıya girdi. Toplantıdan sonra; Ruhani Kurul Genel Meclisi tarafından değabah seçilen Başepiskopos Karekin Bekçiyan, Valilik’ten gelen ve ‘seçimin hukuken mümkün olmadığını’ öne süren yazıyla ilgili açıklama yaptı.
Bekçiyan, Aram Ateşyan ve Sahak Maşalyan ile birlikte bir grubun İstanbul Valiliği'ne gideceğini söyledi. Bekçiyan "Ziyarette ben olmayacağım. Bu buluşmada bizimkiler değabah seçiminin mantığını açıklayacaklar. Bundan sonra bir açıklama yapılacak. Bu birkaç gün içinde olacak. Ben de bu süre zarfında burada olacağım" dedi.
Ermeni toplumundan tepki
İstanbul Valiliğinin gönderdiği bir yazıyla Ermeni toplumunun patrik seçim sürecine dönük müdahalesine tepki var. Avukat Sebu Aslangil Agos'a yaptığı açıklamada, Valiliğin açıklamasının hukuksuz olduğunu söyledi:
“Bu yazı baştan aşağı hukuk dışıdır. İdarenin böyle bir yetkisi yok. Yazıda ‘Patrik seçimi sürecinin fiilen başlatılmak istendiği’ ibaresi var. Patrik seçimi sürecini başlatma yetkisi sadece Ermeni toplumuna aittir. Süreç işletilmeye başladı. Ekim ayında Ruhani Meclis, karar alarak süreci başlatmıştır. Değabah seçimi için karar almıştır ve bu kararın gereği yerine getiriliyor. Eğer idare bir müdahale düşünüyorsa bu karardan sonra müdahale etmeliydi. “Bu bildiri yerinde değildir” demesi daha mantıklı olurdu. Oysa ki ona ses çıkartmayarak, o prosedürün doğru ve yerinde olduğunu hukuken ve fiilen kabul etmiştir. Bugün yapılan seçim bu kararın bir gereğidir.”