Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (BAK), 1 Mart 2003'te Irak işgali tezkeresinin reddedilişinin yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yayımladı.
Açıklama şöyleydi:
"14 yıl önce bugün, TBMM, Türkiye’yi Irak’taki ABD işgaline suç ortağı yapacak tezkereyi, savaş karşıtı hareketin desteği ile reddetti. Oylamada, tezkereyi meclise gönderen hükümet üyesi bazı bakanlar bile ret oyu verdiklerini açıkladılar.
Uluslararası savaş karşıtı hareketin bir parçası olarak Türkiyeli savaş karşıtları, tezkerenin reddedilmesi için günlerce sokaklarda barışçı kitlesel eylemler düzenlediler. Tezkerenin oylandığı 1 Mart 2003 günü, 100 bin savaş karşıtı Ankara’da miting yaptı.
Sonuçta Türkiye bu haksız savaşa dahil olmadı, komşusu Irak’ın topraklarına girmedi, kendi topraklarının doğrudan kullanılmasına izin vermeyerek ABD’nin savaş ve işgaline, Irak halkına yaşattığı insanlık trajedisine aracılık etme durumuna düşmedi.
2003 yılında savaş karşıtları olarak Türkiye’nin Irak’ın işgaline dahil olmasını engelledik, ancak 2016 yılında aynı başarıyı gösteremedik. 3 Eylül 2016 tarihinde Türkiye Ordusu Suriye topraklarına girdi, yerel silahlı gruplardan oluşturulup Türkiye’de eğitilen ÖSO’nun desteği ile 6 ayda yaklaşık 3 bin kilometre karelik alanın IŞİD güçlerinden temizlendiği açıklandı. PYD güçlerinin Fırat nehrinin batısına geçmesine engel olma amacı nedeniyle “Fırat Kalkanı” adı verilen harekata katılan 77 Türkiye askeri IŞİD saldırılarında ve çatışmalarda yaşamını yitirdi. Sınır ötesinden gelen cenazeler yürekleri dağladı.
Türkiye’nin yürüttüğü operasyon her ne kadar sınır güvenliği gerekçesiyle ve ağırlıklı olarak IŞİD’e karşı yapılıyor olsa da, sonuçta ülke sınırları dışındadır ve her türlü provokasyona açıktır. Bölgedeki silahlı güçlerin çokluğu ve çeşitliliği çatışma zeminini her an genişletebilir. Operasyonun başlaması ile birlikte IŞİD’in Türkiye’deki bombalı eylemlerinde de artış oldu. Savaşın ve dış müdahalelerin yarattığı yıkım ve bölgede yaşayan halkların ağır mağduriyeti ise artarak devam ediyor.
Sınır ötesi her türlü operasyona bir an önce son verilmelidir, mecliste buna imkan veren tezkerelere oy verilmemelidir. Türkiye halkı 2003’te olduğu gibi, bugün de savaşa karşıdır. Türkiye’yi savaş girdabına çekecek politikalar yanlıştır. Hükümet, bölgesel hatta küresel bir savaşa yol açacak yeni askeri adımlar atmak yerine, Suriye’deki insanlık trajedisinin bitirilmesi için siyasi çaba göstermelidir.
Türkiye hükümeti bölge barışına katkıda bulunmak için öncelikle içerde barış adımları atmalıdır. Silahlar susmalı ve barış müzakereleri bir an önce başlatılmalıdır.
Suriye halkı geleceğine kendisi karar vermelidir. IŞİD katliamları ve barbarlığı ancak Ortadoğu halklarının, demokratik çoğulculuğu esas alan yaygın mücadelesiyle durdurulabilir.
Biz halkların kardeşliğine ve savaşsız bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz.
Savaşa Hayır!
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
1 Mart 2017"