Proje okul seçilen Kadıköy Anadolu Lisesi öğrencilerinin yaptıkları eylemlerle proje okullar bir kere daha gündeme taşınmış oldu.
Hükümet proje okullar uygulamasını başlatırken öğrenciler için daha geniş olanaklar ve daha iyi bir eğitim vaadinde bulunmuş olsa da proje okullar, keyfi atamalara eşlik eden emekçi kıyımıyla tanınıyor.
Proje okul nedir?
Proje okul uygulaması, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 2014 yılının Mart ayında başlatıldı. Plana göre bu okullar, üniversiteler ile işbirliği yapacak, akademisyenler proje okullara danışmanlık hizmeti verecek ve proje okul olarak seçilen okulların elektronik, bilişim altyapı olanakları en üst seviyede olacaktı. Öncelikle en başarılı sayılan okullar proje okul kapsamına alındı. Proje okul ilan edilen okullar arasında İstanbul Erkek, Kabataş, Kadıköy Anadolu Lisesi gibi okullar bulunuyordu. Ancak “başarı ölçütleri” o okullarda eğitim veren öğretmenleri hesaba katmıyor ve öğretmenlerin sürülmesiyle sonuçlanıyor.
Proje okullar öğretmenleri nasıl etkiledi?
Proje okullar o okullarda görev yapan öğretmenler açısından daha fazla güvencesizlik ve belirsizlik anlamına geliyor. Birincisi bu okullara MEB tarafından sınavsız olarak atama yapılabiliyor. İl ve ilçe milli eğitim müdürlükleri devre dışı kalıyor eve MEB doğrudan atama yapıyor. Bu düzenleme keyfî atamaların ve kadrolaşmanın önünü açıyor. Bunun tamamlayıcısı olan diğer bir nokta ise öğretmenlerin yerinin değiştirilmesi. Düzenlemeye göre proje okullarda 8 yıldan fazla süredir görev yapan öğretmenlerin yerleri değiştiriliyor. 24 Eylül’de MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, 155 proje okulunda 8 yılı aşkın süredir çalışan 1187 öğretmenin görev yerlerinin değiştirileceğini duyurmuştu. Bunun sonucu olarak öğretmenler yıllardır çalıştıkları okullardan uzaklaştırılıyorlar. Buna öğretmenler kadar öğrenciler de tepkili.
2015-2016 öğrenim yılının sonunda pek çok lisede öğrenciler arka arkaya açıklamalar yayınlayarak öğretmenlerine dokunulmamasını ve keyfi atamaların durdurulmasını talep ettiler. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde yapılan eylemler de bu tepkinin bir devamı. Hükümet uygulamada geri adım atılmayacağını söylerken, Kadıköy Anadolu Lisesi’nin kapısına da silahlı polisler yerleştirildi. Eğitim-Sen, keyfi uygulamaların önüne geçmek için dava açmak ve eylem yapmak gibi çeşitli adımlar attı, hükümete yakın Eğitim Bir-Sen ise öğretmen kıyımı olmadığını savunuyor ve öğretmenleri iş güvencesi konusunda bölüyor.
Proje okullar uygulaması her alanda yayılmaya çalışılan güvencesizliğin otoriter bir anlayışla dayatılmaya çalışılmasının bir parçası. Güvencesizlik ve keyfi uygulamalara karşı tek çözüm bütün sendikaların tabanından çalışanların bir araya gelerek seslerini yükseltmeleri.
Çağla Oflas
(Sosyalist İşçi)