Adalet Zemini bugün Galatasaray Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasıyla barış ve demokrasi talep etti.
Eylemde ilk olarak konuşan Ümit Aktaş, farklı kesimlerden insanların Adalet Zemini'nde nasıl bir araya geldiğini anlattı.
Grup adına Ferhat Kentel'in okuduğu basın açıklaması ise şöyleydi:
Kamuoyuna;
Demokratik bir Türkiye için Adalet Zemini
Darbenin durdurulmasının üçüncü ayında Adalet Zemininde bir araya gelen, çeşitli kimliklerin birine veya bir kaçına (Müslüman, solcu, liberal vb.) birden sahip bireyler olarak daha demokratik ve yaşanabilir bir Türkiye için gündemdeki konularla ilgili görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
15 Temmuz’da, halk sokağa çıkarak darbeyi engelledi, 15 Temmuz Türkiye demokrasisi için bir milattır. Darbe girişimine karışan kişiler ve suç ortakları en kısa zamanda yargı önüne çıkarılmalıdır.
Yargılama sürecinde masumiyet karinesi, adil yargılanma ve savunma hakkı ihlallerinden, işkence ve kötü muamele gibi darbe soruşturmasının haklılığına ve meşruiyetine gölge düşürecek adımlardan uzak durulmalıdır.
Soruşturmaların alanı maksadı aşan bir biçimde genişletilmemeli, soruşturmalar muhalif kesimleri cezalandırmanın ve muhalif basın-yayın organlarını susturmanın bir yolu haline getirilmemelidir. Gazete ve radyo kapatma veya farklı kesimlerden aydınları tutuklama gibi uygulamalar darbenin engellenmesi sonrası oluşan olumlu havayı giderek yok etmektedir. Bu olumsuz kanaatin kamuoyunda her geçen gün yaygınlık kazandığı unutulmamalıdır.
15 Temmuz sonrası ortaya çıkan ve kutuplaşmaları azaltarak uzlaşmaları çoğaltan “yeni Türkiye” ikliminin kalıcı ve istikrarlı olması için mutlaka sivil ve demokratik bir anayasa yapılması gerekir. Bu yeni anayasada başta Kürtlerin hakları olmak üzere dinî özgürlükler, Alevilerin hakları, askeri vesayet sorunu, işçi hakları, kadın hakları, engelli hakları, kent ve çevre hakları, bireysel özgürlükler gibi geçmişten gelen kutuplaşmalara dair köklü çözüm önerileri olmalıdır.
Darbeler geleneğinin sona erdirilebilmesi ve askeri vesayetin ortadan kaldırılması için askeri sistem yeniden yapılandırılmalı, askerlerin siyasi karar mekanizmalarındaki etkisi azaltılmalı, askerlerin ayrıcalıkları ve askeri yargı sistemi kaldırılmalı, Genelkurmay Başkanlığı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmalı, ordunun bütçesi ve harcamaları şeffaflaştırılmalıdır.
Türkiye yıllardır dış politikasında savaşçı tutumlardan uzak durmuştu. Ama şimdi Suriye’de savaşçı bir dış politik stratejiye yönelmiştir. Türkiye, daha henüz imkân varken, bir an önce Suriye’den askerlerini çekmeli ve gerek dış gerekse iç politikasında barışçı yöntemlere dönüş yapmalıdır.
Son olarak, imzacımız olan Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu geçen hafta içinde barışı savunan bir paylaşımda bulunduğu için önce sosyal medyada linç kampanyasına maruz kaldı, daha sonra da Kocaeli Valiliği tarafından görevinden açığa alındı. Yaşamının büyük bölümünde hakkı, adaleti, barış talebini dillendiren, demokrasi, adalet ve insan hakları mücadelesi veren, kimliğine bakmaksızın tüm mazlumlarla dayanışma içinde olan Ömer Faruk Gergerlioğlu’na yönelik linç kampanyasını ve görevinden alınmasını kınıyoruz. Barışı savunmak suç değildir.
Saygılarımızla kamuoyuna duyururuz.
Adalet Zemini