Suriyeli mülteciler üzerinden başlayan vatandaşlık tartışmasında, hem sosyal medyada, hem gazetelerde hem de siyasetçilerin açıklamasında ırkçılık tırmanıyor. Bunlara karşı, sıradan insanların mültecilerle dayanışmasına dair örnekleri hatırlamakta fayda var.
Irkçı nefret bülteni Sözcü'nün ırkçı yazarı Bekir Coşkun, bugün yayımlanan "Suriyelileri istemiyoruz" başlıklı yazısıyla mide bulandırdı.
Zengin bir ulusalcı olan Coşkun, yazısında Suriyelilerle ilgili tüm yalanları bir bir sıraladı.
Tüm dünyada yoksullar ve işçi sınıfı arasında ise mültecilerle dayanışmaya ilişkin muazzam örnekler var.
Yunan babaanneler
Bunların en önemlilerinden biri, Midilli üzerinden Avrupa'ya kaçmaya çalışan göçmenlerle dayanışma gösteren "Yunan babanneler" idi.
Öyle ki, Yunan babannelerin Nobel'e aday gösterilmesi söz konusu olmuştu.
Bunlardan biri, Makedonya sınırına yakın İdomeni bölgesinde yaşayan 82 yaşında emekli bir kadın, Banyotta'ydı.
Al Jazeera, 20 Nisan'da yaptığı haberle onun hikayesini anlattı. Haber şöyleydi:
Yunanistan’ın Makedonya sınırındaki İdomeni bölgesinde, 82 yaşındaki bir Yunan kadın, evini sığınmacılara açtı.
Sığınmacıların Banyotta annesi
Sığınmacılar ona 'anne' diyor. Kendisi ise sığınmacılara çocukları gibi bakıyor. Onlara her gün yemek hazırlıyor, evinde ağırlıyor.
Beraa, Iraklı bir sığınmacı. Eşi hayatını kaybetmiş. Üç çocuğuyla birlikte savaştan kaçtı. Daha güvenli bir yaşam umuduyla deniz yolculuğunu göze aldı. Ancak Makedonya’nın sınırını sığınmacılara kapatmasıyla Batı Avrupa’ya ulaşmak uzak bir hayâl oldu. İdomeni kasabasında mahsur kaldı. Üç çocuğuyla zor şartlarda yaşamaya çalıştı. Banyotta kendisine umut oldu. Evini onlara açtı. Banyo ve yemek ihtiyaçlarını karşıladı:
"Geldiğimizde bizi evinde kabul etti. Çocukların annesiz olduklarını duyduğunda istediğimiz zaman gelip banyo yapabileceğimizi söyledi."
Banyotta, bir insanın her şeyini kaybetmesi duygusunu çok iyi bildiğini ve o yüzden sığınmacılara yardım ettiğini söylüyor. Onun da İkinci Dünya Savaşı sırasında evi yanmış:
"Evimiz yandığında 7 yaşındaydım. Her şeyimizi kaybettik. Bir kaşığımız bile kalmamıştı. Yemeğimiz ya da kıyafetimiz yoktu. Sadece üzerimizdeki kıyafetlerimiz vardı. 5 çocuk 5 kuruşsuz kalmıştık."
Krizin vurduğu Yunanistan'da 450 Euro maaşıyla mültecilere yardım ediyor
Banyotta, önceleri yoldan geçen sığınmacılara kıyafet ve yemek dağıtıyordu. Sonra evinde Suriye ve Irak’tan 5 sığınmacıyı sürekli olarak ağırlamaya başladı. Onların günlük yemek ihtiyaçlarını karşılıyor.
Banyotta, emeklilik maaşı olarak aldığı 450 Euro'yu ve çocuklarından gelen maddi desteği sığınmacılara harcıyor.
"Artık yalnız değilim"
Bunu memnuniyetle yaptığını anlatıyor. Çünkü sığınmacıların hayatını olumlu bir şekilde etkilediğini söylüyor:
"Sığınmacılar sayesinde hayatım değişti. Artık yalnız değilim. Aynı dili konuşmamamıza rağmen beraber sohbet edip gülüyoruz."
Banyotta, sığınmacılara yardım etmeye devam edeceğini söylüyor. Ancak Makedonya ile Yunanistan arasında sıkışıp kalan binlerce sığınmacılar için kişisel girişimler değil daha köklü bir çözüm gerekiyor.