Diyarbakır'daki AKP'lilerin de çoğu dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı

19.05.2016 - 12:12
Haberi paylaş

Diyarbakır'da nüfusun beşte birini temsil eden AKP'lilerin çoğunluğu, HDP'li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasına karşı. Şehirdeki AKP il başkanı ise parti çizgisini savundu.

7 Haziran 2015'te yapılan genel seçimlerde Diyarbakır'da HDP yaklaşık %78, AKP ise yaklaşık %15 oy almıştı. 1 Kasım seçimlerinde HDP %72.8, AKP ise %21.4 oy aldı.

BBC Türkçe'den Burhan Ekinci'nin hazırladığı haber şöyleydi:

Diyarbakır'da bugünlerde en önemli gündem maddesi TBMM'deki dokunulmazlık görüşmeleri.

Kentte HDP tabanı, seçtiği vekillerin dokunulmazlıkların kaldırılma talebine tepkili.

Diyarbakır'daki AKP tabanında ise farklı görüşler var gibi görünüyor.

Haşim Haşimi: Sorunu çözmez, ağırlaştırır

İlk konuştuğumuz isim geçmiş yıllarda AKP'de siyaset yapan bir isim, Haşim Haşimi oluyor.

Haşimi, 'HDP'li vekillerin dokunulmazlıkların kaldırılmasına kesinlikle karşı olduğunu' vurguluyor.

Haşimi, "Daha önce onlarca kez denenmiş sonuç alınmamış yöntemin getirisi olmaz. Çözüm olmaz. Çözüm getirmiyor. Sorunu ağırlaştırmaktan başka bir sonuç getirmiyor" diyor.

AKP yöneticisi: Terörü meclise soktular

Kapısında bir TOMA, zırhlı bir polis aracı ve nöbet bekleyen polislerin bulunduğu AKP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda İl Başkan Yardımcısı Mehmet Arzu ile görüşüyoruz.

Arzu, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda 'evetçi' olduğunu vurguluyor.

Arzu, "Hatta geç kalınmış. Herkes için kaldırılmalı. Ülkenin bayrağını kabul etmiyorlarsa mecliste ne işleri var. Terörü meclisin içine bile sokmuşlar. Örgüt militanlığı yapan vekillerin davranışları cezasız kalmamalı. Meclis disiplinine riayet etmeliler" diyor.

Sokakta görüştüğümüz, AKP'yi destekleyen birçok kişi adının tam olarak yazılmasını ve fotoğraf çekilmesini istemiyor.

AKP'ye oy verenler arasında, HDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını savunan da, dokunulmazlıkların herkes için kaldırılmasını savunan da, bu durumun bölgedeki şiddeti daha da tırmandıracağını düşünen de var.

"Her iki taraf da hata yapıyor"

İsmini vermeyen bir AKP destekçisi, "Her iki taraf da hata yapıyor. Tutuklamalarla, meclisten atmalarla Kürt sorunu çözülemez. Çözüm sürecine yeniden dönülmeli" diyor.

Bir başkasının yorumu, "Şiddeti yeniden tırmandıracaksa kaldırılmasın ama huzur olacaksa kaldırsınlar" oluyor.

Vedat adlı esnaf ise 1994 yılında DEP'lilerin Meclis'te yaka paça gözaltına alınarak tutuklanmasını hatırlatıyor ve "Eğer dokunulmazlıklar kaldırılırsa yeniden 1990'lı yıllara döneriz" diyor.

Kendini koyu bir AKP'li olarak tanımayan Veysel, dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda 'evetçi' olduğunu söylüyor ve ekliyor:

"Milletvekilleri dokunulmazlık adı altında her türlü işi yapıyor. Parti fark etmez. Hepsinin kaldırılmasını istiyorum. Vatana ihanet varsa, ülkenin bölünmez bütünlüğüne kasıt varsa, parti gözetmeksiniz vekillerin dokunulmazlığı kaldırılmalı ve tutuklanmalılar.

"HDP'liler PKK'nın arkasına sığınarak siyaset yapıyor. Teröre bulaşan vekiller var. Onlar yargılanmalı, tutuklanmalı."

Veysel, yeniden çözüm sürecine dönülmesine de karşı olduğunu özellikle vurguluyor. AKP, sürece dönerse partisiyle ilişiğini keseceğini dile getiriyor.

"Tüm HDP'li milletvekilleri tutuklanmalı"

Yanımızda bulunan arkadaşı, Veysel'den farklı düşünüyor. Çözüm sürecine dönülmesini istiyor ve HDP'lilerin mecliste kalması gerektiğini söylüyor.

AKP yandaşı emekli bir polis olan Metin ise, HDP'li tüm milletvekillerin tutuklanmasını talep ediyor. Ancak Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan ile görüşülmesini istiyor. "Devlet, Öcalan'la daha önce bu sorunu çözebilirdi ama Kandil onu saf dışı bıraktı" diyor.

7 Haziran seçimlerinde HDP'ye 1 Kasım'da ise AKP'ye oy verdiğini söyleyen bir kent sakini, 'hayırcı' olduğunu söylüyor:

"Burada son bir yıldır rahat yaşamıyoruz. Baskılar yeniden arttı. HDP'li vekiller tutuklanırlarsa çok kötü olur. Artık rahat yaşayamayız. Ben çözüm sürecini özlüyorum.

"İlk kez o yıllarda polis ve asker bize 'beyefendi kimlik' diyordu. 1990'larda yere yatırıyorlardı. Son yıllarda yeniden o yıllardaki gibi ortam var. Adı yok ama Diyarbakır'da uygulamada sıkıyönetim var. AKP şuan yanlış politika uyguluyor. Referandum olursa hayır derim. Seçim için ise kararsızım."

Bültene kayıt ol