Antikapitalistler kampanyası, 7 Mayıs'ta 14.00 ile 18.00 arasında Cezayir toplantı salonunda Ekrem Murat Çelikkan ile savaşa karşı barış atölyesi düzenleyecek.
Atölyenin Facebook etkinliği için tıklayın.
Antikapitalistler'in çağrısı şöyle:
"Kapitalizmin son büyük krizi, aslında diğer tüm krizlerde olduğu gibi silahlanma yatırımlarıyla yönetilmeye çalışılıyor. Silahlanmayı ekonominin merkezine koymak ise hepimizin bildiği üzere ancak savaş ile sürdürülebilir. Krizin yarattığı sermaye açığını kapatmak için savaştan medet uman devletlerin emperyalist hırsları da işin içine girince, durum neredeyse tüm Ortadoğu’yu yangın yerine çeviren sonu görülemez bir kavgaya dönüşmüş halde.
Tabii ki bu savaş en başta çatışmaların ortasında kalanların, canını kurtarmak için göç etmek zorunda kalanların hayatına kast etse de, her savaşta olduğu gibi tüm dünyayı, hepimizi etkileyen bir savaş.
Çünkü savaş ancak ırkçılıkla, milliyetçilikle ve militarizmle;başka bir deyişle nefret ile yönetilebilir.
Çünkü bu savaştan çıkarı olanlar yalnızca Panama’da parası olanlar, silah üretip satanlar ve bu savaşı onlar adına yöneten siyasetçiler. Bizim güvenliğimizi korudukları ise koca milliyetçi bir yalan; ürettikleri savaş ile tüm dünyanın güvenliğini hiçe sayıp, yarattıkları bu hengamenin ortasında bizi koruyabilecek tek gücün yine kendileri olduğunu iddia edebilecek kadar yüzsüzinsanlarca söylenen bir yalan hem de.
Savaşı kontrol edenler için fikirleri ve iletişimi kontrol etmek hayatidir. Bu da savaş ve barış kavramlarının tümüyle içinin boşaltılması ve savaş tüccarları tarafından yeniden doldurulması demek oluyor tabii. Hâl böyle olunca da “savaş nedir, barış nedir” gibi soruları en baştan sormak bizler için bir zorunluluk haline geliyor.
Ve elbette biz salt barıştan fazlasını istiyoruz. Ancak savaş tüm bu taleplerimizi ötelemek için devletlere paha biçilmez bahaneler üretiyor. Hepimizin kaynaklarını akıl dışı savaş bütçelerine akıtan devletler, utanmadan, insanca yaşama isteğimizi bütçe ve güvenlik ile gerekçelendirerek kenara atabiliyor. Daha da fenası,savaşın yarattığı nefret ve güvensizlik ortamı tüm bunları daha yüksek sesle söylemek için bir araya gelme yeteneğimize de ağır zararlar veriyor. Bu yüzden, “ne olursa olsun barış” diyebilmenin yollarını üretmek hepimiz için hayati öneme sahip.
Medya havuzları ve televizyon kanalları olmayan bizler, ancak bu soruları beraber, kolektif ve kalabalık bir biçimde sorarak iyi cevaplar üretebilir ve fikirlerimizi yaygınlaştırabiliriz. Bunun için hepinizi 7 Mayıs’ta Cezayir toplantı salonunda gerçekleştireceğimiz Barış atölyesine davet ediyoruz. Atölyede barış üzerine fikir ve deneyimlerimizi paylaşmakla birlikte; 21 Mayıs günü gerçekleşecek olan ve yakın tarihteki barış süreçlerini merkeze alan Barış Sempozyumunun da içeriğini hep beraber tartışacağız.
Antikapitalistler Platformu"