AKP ile AB arasındaki kirli ittifak kapsamında iadelerine başlanan mülteciler, Türkiye'ye dönmektense ölmeyi tercih edeceklerini ifade ediyorlar.
Bugünden itibaren sığınmacıların Yunanistan’dan Türkiye gönderileceği düşünülüyor. Ancak Yunan adalarındaki sığınmacılar, ''Sınır dışı edilip Türkiye'ye geri gönderilmektense ölümü tercih ederiz'' diyorlar.
İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi, Sakız adasımdaki mülteci kampında tutulan Afgan Şüayib Nuri’nin “Bizi sınır dışı ederlerse kendimizi öldürürüz. Geri dönmeyeceğiz” sözlerini aktardı.
Guardian, haberinde, “Şüayib’in hemen yanında oturan bir başka mülteci ise, ‘AB–Türkiye anlaşmasını zorla uygulamaya kalkarlarsa burada korkunç şeyler yaşanır’ uyarısını yapıyor” ifadeleri yer alıyor.
Akimi adındaki bir diğer mülteci “Biz terörist falan değiliz. Mülteciyiz. Burada yaşam şartlarımız çok kötü. Su bile yok. Hamile bir kadına vurduklarını gördüm. Bize neden böyle davranıyorlar? Tek istediğimiz şey iltica etmek” sözleriyle içinde bulunduğu zor durumu anlatıyor.
Midilli adasındaki mültecilerin de sınır dışı edilmeleri hâlinde intihar edeceklerini söylediği yönünde haberler geliyor.
Yardım gönüllüleri tarafından Guardian gazetesine ulaştırılan bir mülteci mektubunda, “Türkiye’ye gönderilmektense ölümü kabullenirim. Ölmek var dönmek yok. Bizi sınır dışı ederlerse hepimiz toplu olarak intihar edeceğiz” ifadeleri bulunuyor.
AB–Türkiye mülteci anlaşması kapsamından Yunanistan’dan Türkiye’ye gönderilen ilk mülteci kafilesinde 202 kişi bulunuyordu. Her ne kadar ilk mülteci kafilesi Pazartesi günü olaysız bir biçimde İzmir’in Dikili ilçesine getirilmiş olsa da, Birleşmiş Milletler’in (BM) kaygıları azalmış değil.
Pazartesi günü Türkiye’ye gelen mültecilerin 66’sı Sakız adasından yola çıkmıştı. Bu mültecilerin 13’ünün iltica başvurusu talebinde bulunduğu, ancak Yunan yetkililerin bu talepleri dikkate almayarak mültecileri sınır dışı ettiği belirtilmişti.
Türkiye–AB anlaşması sadece iltica başvurusu yapmayan mültecilerin iadesini kapsıyor.
Sakız adasında bulunan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği temsilcisi Katerina Kitidi, “Anlaşmanın yürürlüğe girdiği 20 Mart ile Yunanistan’ın anlaşmayı onayladığı 1 Nisan tarihleri arasında yetkililerin itica taleplerini kayda alma konusunda işi ağırdan aldıklarını gördük” diyor.
Anlaşmanın kimleri kapsayacağı ve nasıl uygulanacağı konusundaki belirsizlikler mültecileri de tedirgin edince, geçen hafta 800 civarında mülteci Sakız adasındaki mülteci kampından kaçmıştı.
(BBC Türkçe)