Tayyip Erdoğan, Kürt halkına karşı çözüm sürecini sona erdirerek başlattığı savaşı ve bu savaşta ölen asker ve polisleri övmeye devam ediyor.
Dolmabahçe mutabakatını doğru bulmadığını öne süren, bunun ardından adım adım çözüm sürecini rafa kaldıran ve 2015 Temmuz'undan beri binlerce kişinin ölümünün baş sorumlusu olan Tayyip Erdoğan, yaptıklarıyla övünmeye devam ediyor.
Cumhurbaşkanı, ölen asker ve polis sayısı 300'ü geçmesine rağmen "teröristlerin kaybı bizimkinin 10 katı" diyerek savaş politikalarını meşrulaştırmaya çalışıyor. "Şehit sayısının" artmasını ise "paralele" bağlıyor.
TBMM komisyonlarının AKP'li üyeleriyle başlattığı kahvaltılı toplantılara devam eden Erdoğan, Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şehit sayısının artmasında bölgedeki paralelci polis ve askerlerin etkisi var!"
''Terörle mücadele için bölgedeki operasyonlar kararlılıkla devam edecek. Geri adım söz konusu olmaz. Son günlerde şehit sayısındaki artışın sebebi, paralel yapıya yakın polis ve askerlerden kaynaklanıyor. İstihbarat zafiyeti olabiliyor. Bunun nedeni de bu yapının elamanları. İstihbarat paylaşımında sorun çıkarıyorlar, yanıltıyorlar. Paralelle mücadele bizim vazgeçilmezimizdir. Bu konuda en yakınıma bile olsa taviz vermem. Mücadelede bir aksaklık olursa, buna neden olanla ilgili gereğini yaparım.
"Dönüşüm kısa sürede olmaz"
Bölgede operasyonların bitiminden sonra yürütülecek kentsel dönüşüm çalışmaları konusunda yapılan açıklamalarda dikkatli olmak lazım. Bu büyük bir projedir. Kısa süre içinde bitmesi zor. O nedenle 2 ayda şöyle olacak, bir ayda böyle olacak gibi değerlendirmelerden uzak durun. Tam anlamıyla bir kenstel dönüşüm bu kadar kısa süre içinde olmaz. Halka dürüstçe söylemek lazım, ne kadar süreceğini. Bu altyapısıyla üst yapısıyla olacak. Van depreminde yapılanlar ortada. Bunların nasıl yapılacağı ne kadar zaman alacağı aşağı yukarı belli. Ona göre takvimlendirmek lazım.
Yozgat'ta milliyetçilik şöleni
Erdoğan, Yozgat'ta katıldığı toplu açılış töreninde ise şunları söyledi:
"Ülke genelinde verdiğimiz şehit sayısı 300'ü geçti. Teröristlerin yurt içinde ve yurt dışında verdiği kayıplar bunun en az 10 katı. Şehitlerimizin kanını yerde bırakmadık, bırakmayacağız. Her birinin acısını yüreğimizde hissetmekten kendimizi geri alamıyoruz.
Nasıl ki Kınalı Hasan'ı, onun yolunda gidenleri gıpta ile anıyorsak, bugünkü şehitlerimizi mücadelenin sembolü olarak anılacaktır. Bizim bir rabiamız var. Birincisi tek millet. Bizi bölmek isteyenler, bu ayrımcılar buna muvaffak olamayacaklar. Bizi bölemeyecekler. İkincisi tek bayrak. Bu bayrak niye kırmızı? Çünkü rengini şehidimizin kanından alıyor da onun için. Oradaki anlam farklı. Hilal neden? O da bir bağımsızlık mücadesinin ifadesi. Bir de yıldız var, bilin ki her şehit bir yıldızdır. Tek vatan diyoruz. 780 bin kilometreyle tek vatan. Bazı zavallılar çıkmış operasyon yapmaya çalışıyorlar. Bu topraklar kuru bir toprak değildir. Burada şehitlerimizin kanı vardır, onunla yoğrularak tek vatan olmuştur. Dördüncüsü tek devlet. Devlet içinde devlet yok. Ne paralel devlet, ne de bu ayrımcılar. Pensilvanya'dan beddualar sallıyor. Ne oldu, hangi tutuyor? Tutmaz, samimi değilsin, dürüst değilsin, bu toplumu, bu ümmeti parçaladın. Bu devletin içerisinde temenni ederim ki yanlış istikamette gidenler de bu yanlışlarından vazgeçerler. İşin hakikatini bilmiyorlar.
Biz sadece Rabbimize kulluk ederiz, kula kulluk etmeyiz. 'O ne derse doğrudur' diye mantığıyla hareket edenler var. Yolumuz bir asır önce ezanı susturmamak, milletin onurunu çiğnetmemek için yüreğiyle mücadele eden ecdadımızın yoludur. Sultan Alparslan'ın, Kılıçarslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih'in, Çanakkale şehitlerinin yoludur. Kararlı bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Terörle mücadelede son ana kadar, silahlı kuvvetlerimizle, polisimizle, korucularımızla bu mücadeleyi sürdüreceğiz."