Vali’ye göre Struma’da “suçlu aramamak gerekli”ymiş!

27.02.2016 - 12:23
Haberi paylaş

Struma faciasının 74. yıldönümündeki anma töreninde İstanbul Valisi Vasip Şahin’in açıklaması öne çıktı. Şahin, “suçlu aramamak gerektiği” mesajı vererek özür taleplerine üstü kapalı olarak kapıyı kapattı. Struma için düzenlenen törende hayatını kaybedenler için özür açıklaması ise sadece Türk Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh’den geldi.

24 Şubat 1942’de Holokost’tan kaçan 768 Yahudi’nin hayatını kaybettiği Struma faciasının ikinci resmi anması 74. yıl dönümünde düzenlendi. Sarayburnu’ndaki anmada konuşmalar yapıldı, Kadiş okundu, denize çelenk bırakıldı. Fakat törenin geçen senekinden farkı devlet adına verilen mesajdaydı.

2015 yılında, Struma faciasının ilk resmi anma törenine Kültür Bakanı Ömer Çelik katılmış, “Musevi Cemaatinin büyük acısını paylaşıyoruz, ama şunu da söylüyoruz ki, bizim bu acıyı unutturmama irademiz, aslında bu acını sadece Musevi Cemaatinin değil, hepimizin ortak acısı olduğunu ifade etmek içindir” demişti. Bakan Çelik özür talebine dair ne olumlu ne olumsuz bir mesaj vermiş, “Asla unutmayacağız, asla unutturmayacağız” diye eklemişti.

Vali "suçlu" aranmasından korkuyor

İstanbul Valisi Vasip Şahin ise bu yılki törende “Bu elim hadisede birçok ülkenin sorumluluğu bulunmaktadır” dedi. Hiçbir ülkenin adını anmadı. Faciada sorumluluğu olduğu gerekçesiyle eleştirilen Türkiye’yi de…

Vali Şahin’in konuşmasındaki öneri ise özür taleplerine üstü kapalı bir şekilde kapıyı kapatıyordu: “Ancak bugün bizlere düşen suçlu aramak değil, tarihten yaşanan trajediden ders çıkartarak ve hafızalarda yer etmesini sağlayarak, bu hadiselerin tekrarlanmasını önlemektir.”

Struma da "ortak acı" oldu

Vasip Şahin’nin bu sözlerine İstanbul Valiliği’nin internet sitesinde yer alan konuşmasındaysa rastlamak mümkün değil. Sitede yer alan ifadelerine göre Vali, Ege’deki mülteci krizine atıfta bulunuyor, “elim hadise” olarak nitelediği Struma içinse “ortak acı” vurgusu yapıyor: “Hep iyi anılara dayanan Türk-Yahudi ortak tarihinin istisnalarından “Struma” hadisesinden önemli tecrübeler edindik. Hepimizin müşterek acısı olan bu elim vakayı hiçbir zaman unutmayacağız”

Törendeki tek özür mesajıysa, Türk Yahudi Cemaati Başkanı İshak İbrahimzadeh’den geldi. Yıllar boyunca Struma hatırlanmadığı için: “Bu vesile ile bizler de yıllar boyunca unuttuğumuz ve korkularımızın arkasına saklanarak hayalet gemi haline getirdiğimiz Struma’da kaybettiklerimizden, mezarları olan bu suların önünde bir ‘Kadiş’ dahi söyleyememiş olmanın yarattığı utancı geride bırakabilme duygularıyla özür diliyorum”

Alaton: "Cinayet emrini Ankara verdi, özür dilenmeli"

Struma için Ankara’dan özür talebi ise yeni değil. 4 yıl önce, facianın 70. yıldönümü anmasına katılan İshak Alaton da facia için özür talebini net ifadelerle ortaya koymuştu: “Ya Ankara’dan ya da o dönemdeki hükümetin bugünkü temsilcilerinden biri çıkacak ve o gün adına özür dileyecek. Demeliler ki ‘Evet bu bizim omuzlarımızdaki bir cinayettir. Biz bunun yükü altında daha fazla ezilmek istemiyoruz ve özür diliyoruz.’ Türkiye’nin özür dileme cesaretini gösterebilmesi lazım artık. Bunu yapabildiği takdirde Türkiye arınacak ve yükselecek. Biz özür dilemeyi bilmeliyiz. Geçmişimizle artık barışmalıyız. İnsan olalım.”

Struma faciası sırasında 15 yaşında olduğunu söyleyen Alaton, faciayı “bilinçli cinayet” diye nitelemiş, Ankara’nın sorumluluğuna işaret etmişti: “Kızılay göstermelik yardımda bulundu. Ekmek çuvallarını gemiye taşıdım 2-3 gün boyunca. Esas yardımı İstanbul’da yaşayan Musevi cemaati organize etti. Babam da yardım komitesindeydi. 2 ay boyunca oradaki insanların hayatta kalması için çalıştık. Kimseye haber verilmeden geminin halatları kesilerek o günün hükümeti tarafından yüzlerce kişi ölüme terk edildi. Bilerek yaptılar. Bilinçli bir cinayetti. Ankara’nın emir verdiği bir cinayetti.”

Serdar Korucu

(Avlaremoz.com)

Bültene kayıt ol