Silah değil ekmek!

25.02.2016 - 09:53
Haberi paylaş

Hükümet yanlısı/karşıtı, tüm gazeteler ve televizyonlar, Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesinin “hepimizin” çıkarları için yapıldığını iddia ediyor.

Hatta daha da ileri gidenler var. Erdoğan ve AKP’nin önde gelen kalemşörleri, “milli mücadele, bağımsızlık savaşı” yaşadığımızı söyleyerek, ya savaşı desteklememizi ya da “hain” olduğumuzu yazabiliyor.

Savaş, siyasetin şiddet araçlarıyla yürütülmesidir. Siyaset ise ekonominin yoğunlaşmış biçimi, yani her biri bir devlete yaslanan küresel tekellerin çıkarları üzerine yapılır.

Biz savaşları getirdiği insani ve ekonomik yıkımla görürüz. Küresel tekelci kapitalizm için ise Suriye’nin 15’ten fazla ülkeye ait savaş uçaklarıyla bombalanması, Türkiye’nin Kürtlerle barışmak yerine savaşması bir kazanç kapısıdır.

Silahlanma yarışı

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) 2011-2015 yılları arasındaki dönemin verilerini deşifre ettiği uluslararası silah ticareti raporu korkunç gerçeği kanıtlıyor:

- Uluslararası silah ticareti, 2011-2015 döneminde 2006-2010 dönemine kıyasla yüzde 14 arttı.

- Son beş içinde Ortadoğu'da, Türkiye ile İran arasındaki bölgede ağır silah satışı yüzde 61 oranında arttı.

- Uluslararası silah ihracatının yüzde 74'ünü ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya gerçekleştirdi.

En çok silah alanlar

- Dünyada en fazla silah ithal eden ülkeler ise sırasıyla şunlar: 1. Hindistan 2. Suudi Arabistan 3. Çin 4. Birleşik Arap Emirlikleri 5. Avustralya 6. Türkiye 7. Pakistan. 8. Vietnam 9. ABD 10. Güney Kore

En çok silah satanlar

- En fazla silah satan ülkeler sıralaması ise oranlarına göre şöyle: 1. ABD 2. Rusya 3. Çin 4. Fransa 5. Almanya 6. İngiltere 7. İspanya 8. İtalya 9. Ukrayna 10. İtalya

- Silah tüccarlarının bir numaralı adresi ABD’nin en çok silah sattığı ülkeler Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Türkiye.

Onlar savaşıyor, biz ölüyoruz, birileri kazanıyor

SIPRI raporu, dünyada silahlanmanın boyutlarındaki artışın ne denli büyük ve tehlikeli olduğunu gösterirken, Suriye’deki savaşın biz emekçilerin ya da kardeş Suriye halkının çıkarları için değil küresel silah tekelleri ve silahlı birliklerden oluşan devletler arasındaki bir çıkar çatışması olduğunu gösteriyor.

Ordu kışlaya

Raporda en tedirgin edici kısım ise milyonların açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşadığı, kendi içinde bir savaş yaşanan Türkiye’nin dünyada en fazla silah alan altıncı ülke olması.

Bu silahların parasının kime gittiği belli ama kimden geliyor? Tabii ki bizim daha elimize geçmeden ücretlerimizden kesilen vergilerden. Türkiye’de vergi gelirlerinin yüzde 65’inden fazlasını ücretli çalışanlar yani işçiler ödüyor.

Emperyalist güçler, silah tüccarları ve onların “milli ve yerli” ortakları kasalarını doldururken, biz fakir kalıyoruz, emekçiler ölüyor.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol