Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) tarafından yapılan yazılı açıklamada, AKP'nin Suriye'ye yönelik askeri müdahale arayışlarına karşı savaş karşıtı hareketi yeniden inşa etme çağrısı yapıldı.
Açıklama şöyleydi:
"AKP, Suriye’deki savaşa daha fazla müdahil olmak için can atıyor.
Türkiye, Suudi Arabistan ile ortak hareket ederek “IŞİD’e karşı mücadele” adı altında Suriye’ye kara harekâtı yapılması gerektiğini savunuyor. Eğer Türkiye'nin müteffiki ABD ve Rusya arasındaki Münih anlaşması Türkiye devleti/hükümeti için anlamlı ise, Suudi Arabistan'la girişmeyi düşündüğü harekât, var olan felaketin büyümesinden, yeni felaketlere yol açmaktan, çatışmanın genelleşmesinden başka bir işe yaramaz.
Bu çabayı pratiğe döken, dün sınırın ötesindeki YPG’nin bombalanması oldu.
Bunun “angajman kuralları” dahilinde bir yanıt olduğunu iddia eden Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde YPG’yi açıkça tehdit etmişti.
AKP uzunca bir süredir, politikasını Suriye Kürtlerinin herhangi bir kazanım elde etmesini engellemek üzerine kuruyor. Batı emperyalizmiyle yaptığı pazarlık ve anlaşmalar, İncirlik Üssü’nü ABD savaş uçaklarına açması, AB ile varılan mülteci anlaşması ve Türkiye’de çözüm sürecinin “buzdolabına” kaldırılıp savaşın yeniden başlatılması, hep bu politikanın ürünleri.
YPG’ye yönelik saldırının hemen ardından, ABD Dışişleri Bakanı, Türkiye’yi bu konuda uyardıklarını ve YPG ile Türkiye’nin ortak düşmanının IŞİD olduğunu, bu doğrultuda tüm tarafları Münih anlaşmasına bağlı kalmaya davet ettiklerini açıkladı.
Öte yandan, Suriye’de AKP’nin karşısında olan güçler de Suriye halkının düşmanları.
Rusya’nın hava bombardımanıyla Baas rejiminin çeteleri Halep’i yerle bir etmeye çalışıyor. Emperyalizmin “terörizme karşı mücadelesi”, faili ister Rusya ister ABD olsun, Suriye halkının katledilmesi, yüz binlercesinin ise bombardımandan kaçarak sığınmacı durumuna gelmesiyle sonuçlanıyor.
Fakat bunun çözümü AKP-Suud işbirliğinin askeri müdahalesi değildir, olamaz.
Cizre’de iki ay süren sokağa çıkma yasağı, abluka ve çatışmaların ardından gelinen durum, Baas rejiminin yaptıklarından farksızdır. Cizre’de yüzlerce kişi katledilmiş, şehir, Suriye’de Esad’ın saldırısı altındaki herhangi bir kentin görünümüne kavuşmuştur.
Farklı din gruplarına en hoşgörülü hükümet olduğunu iddia eden bir hükümet, insanların inançlarına zerre saygı duymayan polisleri sahada adeta nefreti arttırmak için seferber etmiş görünüyor. AKP, Suriye halkına herhangi bir şekilde özgürlük getiremez.
Barışı savunan herkes, Tayyip Erdoğan’ın hâlâ unutamadığı tarihi 1 Mart yenilgisini tekrarlayacak şekilde, olası bir Suriye müdahalesine karşı savaş karşıtı hareketi inşa etmek için seferber olmalıdır.
Başta Rusya olmak üzere, ABD ve koalisyonu, İran, Hizbullah, AKP… Suriye’deki savaşın durması için hepsi bu ülkeden elini çekmeli, silah sevkiyatları durdurulmalıdır.
AKP hükümeti, Suriye’deki savaşı derinleştirecek heveslerinden derhal vazgeçmeli, onun yerine kapalı tuttuğu sınırları mültecilere açmalıdır.
Savaşa hayır!
AKP elini Rojava’dan, Suriye’den çek!
Suriye halkına, göçmenlere özgürlük!
DSİP Merkez Komitesi
14.02.2016"