Yıllardır barış içinde ve kitlesel olarak yapılmasına rağmen valiliğin “ramazan hassasiyetleri” dolayısıyla engellemek istediği yürüyüş başlamadan saatler önce Taksim ve çevresi polis ablukası altına alındı ve tüm ara yollar tutuldu. Belli bir vakitten sonra İstiklal Caddesi’ne girişler yasaklandı, Sıraselviler ve Taksim etrafındaki diğer bölgelerde adeta sıkı yönetim ilan edildi.
Yasaklara rağmen Taksim Meydanı’nda büyük bir kalabalık birikti. Kitleyi dağıtmak isteyen polis sık sık gruplara tazyikli su ile saldırdı ve çatışmalar yaşandı. Cihangir, Galatasaray, Şişhane ve daha birçok yerde dağılmayan kitle, ara sokaklardan İstiklal Caddesi’ni zorlamaya başladı.
Sonunda İstiklal Caddesi’ne bin kişilik bir grubun girebildiği haberi geldi. Bunun üzerine tüm ara sokaklardan yürüyüşe geçildi ve binlerce kişi caddeye çıkmayı başardı. Yasak, mücadele sonucu fiili olarak anlamsızlaştırıldı.
Tünel Meydanı’na yürüyen kitle burada basın açıklaması yaptı. Polis açıklamanın erken bitirilmesi ısrar ederken, Onur Yürüyüşü sonrası çeşitli yerlerde eğlenen insanlara dahi saldırıldı.
Gün boyunca sık sık AKP ve devletin yasakları protesto edildi, “Velev ki ibneyiz, alışın her yerdeyiz”, “Susma haykır eşcinseller vardır”, “Faşizme karşı bacak omuza” ve “Nerdesin aşkım? Burdayım aşkım” sloganları atıldı.
