Barış görüşmeleri devam ederken, Kürt siyasi hareketinin seçimle kazandığı belediyelere el konulması sürece zarar veriyor.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti, 78 belediye kazandı. Şu ana dek 8 belediyeye devlet koydu. DEM Parti ile CHP arasındaki "kent uzlaşısı" sonucu seçilen CHP'li Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atanması da bu özel baskı politikasının bir parçası.
İflas etmiş bir uygulama
İlk çözüm sürecinin akamete uğraması sonrası kayyım uygulaması devreye konuldu.
2016 yılından itibaren, dönemin Kürt siyasi oluşumu HDP'nin 2014 yerel seçimlerinde kazandığı 102 belediyeden 95'ine kayyım atandı.
HDP, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde toplam 65 belediye kazandı. Bunlardan 48'ine kayyım koyuldu.
İki dönem üst üste kayyım uygulamasına rağmen Kürt siyasi hareketinin partileri seçmen desteğini korudu. Ve üçüncü dönem çoğu Türkiye ortalamasının üzerinde oylarla belediye yönetimlerine geldiler.
İktidar siyasi bir tercih yapıyor ve bu saçma uygulama hala devam ettiriliyor.
Tahribatlar
Kayyım politikası, büyük problemlere neden oldu. Bunların başında demokrasinin asgari şartlarından biri olan seçme seçilme hakkının çiğnenmesi geliyor.
Seçilmişlerin yerine bir memurun belediye başkanlığına atanması, keyfi otoriter yönetimin hüküm sürmesinin dinamiklerinden biridir.
Bir diğe özellik önceki dönemlerde kayyım atanan belediyelerde öne çıkan bir özellik devasa borçlanmış olmaları. Devasa kaynaklar harcanırken, kullanılan miktara rağmen belediye hizmetleri hiçbir şekilde artmadı.
Kayyımlar, işbaşına geldikleri yerlerde birçok kurumu kapattı. Bu Kürt dili ve kültürü üzerindeki baskının devam ettirilmesiydi. Aynı zamanda işçi kıyımları da yapıldı.
Ve sonunda baskı politikası döndü dolaştı İstanbul'da, yüksek nüfuslu bir ilçenin CHP'li belediyesine el konulmasına ulaştı.
Sorumlu sadece kayyımcı iktidar değildir. Önceki dönemlerde Kürt partilerinin kazandığı belediyelere el konulmasına gereken tepkiyi göstermeyen CHP'nin aralarında bulunduğu milliyetçi muhalif partiler, bu antidemokratik uygulamanın devam etmesini kolaylaştırmıştır.
Barışa bir şans verilmeli
Geçen Ekim ayında MHP lideri Bahçeli tarafından başlatılan, yapılan görüşmelerde birçok siyasi partinin desteğini kazanmış olan barış ve çözüm girişiminin başlıca uygulayıcısı DEM Parti'dir.
İmralı ve tüm taraflarla görüşen DEM Parti heyetidir. Buna karşılık DEM Partili belediyelere kayyım atanması barış imkanlarına çok yönlü zarar veriyor.
Barış görüşmelerine verilmesi gereken sosyal destek bu uygulama yüzünden azalıyor.
Barışçıl çözüme kökten karşı olan ırkçı partilerin taban bulmasına da imkan sağlanıyor.
Bir yanda süreç varken diğer yanda kayyım atamaları barış ihtimalini zayıflatmakta ve hatta sabote etmektedir.
İktidar bu uygulamadan vazgeçmeli. Onları vazgeçirtecek olan kayyımlara karşı çıkmak, seçmen iradesini ve haklarını savunmak, demokratikleşme için mücadeledir.
(Sosyalist İşçi)