Sevgili Açık Radyo;
Benden bir mektup daha! Pullarımı hep özenle seçerim ya sana, gittim yine özenle ve senin varlığınca seçtim.
Yokluğunda güzel şeyler olmakta; toz alıyoruz.
Arşivleyen, anlatan, okuyan; dinleyen, sorgulayan, soru soran; düşünen, yazan, çizen, dans eden; boyayan, denize açılan, koşan, duran ve daha daha neler olan sen ve bizler, toz alıyoruz. Arşivlemek, biriktirmek, saygı duymak ve onu herkese sunmak ve onu herkesle paylaşmak, toz yapar, olsun!
Açık Radyo kulaklarda, bedenlerde gibi, sabah kalkıp seni açıyoruz ve cızırtı patırtı kopuyor!
Olsun! O da bir parçası.
Sabahları yine kalkıp, çünkü illa ki kalkılır, uyanılır , Açık Radyo açılıyor:
Sabah bir Democracy Now!, mis gibi, bakıyoruz şöyle bir ne olmuş adalete, bize, dünyaya... Sonra, hadi diyorsun, gün ya bu, başlayayım. Sabahlık gelmiş, bir neşe geliyor, bastırıyor.. vee Açık Gazete! Açık Gazete daha başlamadan sen kalkmış dans ediyorsun, "Good Vibrations" tüm duyularda.
Açık Gazete’nin, Açık Radyo’nun şu anlık sesi kısık, olsun! Yine de hepimiz, ağaçlar okyanuslar, insanlık, bugün ne yapmış diye bir kulaklarını kabartıyor, gözlerimizi açıyoruz. Farklı mecralar vardır dinlemek duymak için ama, biz senin onları anlatışını çok seviyoruz.
Sonra, hangi gün ise, başlasın notlar, eğlence!
Ve bir kitap açılıyor, güzelim programlar ve onların programcıları ve Açık Radyo’nun destekçileri, var olanları, onun var ettikleri, onu var edenler, kitabın sayfasını çeviriyor, orada kalıyor, geriye ileriye sağa sola gidiyor.. Diyorsun ne müşterek bir yer, bir oluşum!
Sonra tekrar dans, "Good Vibrations" kulaklarda dolu dolu!
Biraz toz alıyorsun, toz her şeye gelir. Olsun!
Bu olsunlar, bir sineye çekmek durumu değil; onu var etmek, korumak için bir saygı, tutum ve var oluş rutinidir.
Sevgili Açık Radyo,
Baksana! Ne güzel var olmaktasın ve olacaksın!
Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo!
Seni çok seviyoruz🤍
***
Merhaba Açık Radyo ailesi, merhaba Ömer Madra,
Bu sabah 'Açık Gazete'siz bir sabahtı, sizler için neler ifade ettiğini hayal bile edemiyorum.
Şu an Spotify'dan eski Açık Gazete kaydını dinleyip (16 Mayıs 2024'de ışınlandım) teselli bulmaya çalışıyorum.
Dinlerken aklıma bir fikir geldi, acaba bu belirsiz süreçte en azından Açık Gazete'yi güncel haberlerle kayda alıp Spotify'a yada herhangi bir platforma yüklemeniz mümkün mü?
Yıllardır haberlerimi Açık Radyo'dan alıyorum, televizyon pek izlemem, internet platformları ne kadar güvenilir belirsiz, Açık Radyo'dan yanlış bir bilgi geçilmişse ertesi gün düzeltileceğini adım gibi bilirim.
Bugüne kadar hep karasal FM radyo özelliği olan telefonlar aldım sırf Açık Radyo'yu karasal yayından dinleyebilmek için, en kısa zamanda sizlerle karasal yayından buluşmak dileğiyle. Sizleri çok seviyor, hepinizi çok özlüyorum.
Canım radyom, sihirli kutum. ❤️
***
Arkadaşlar, Açık radyo yönetici ve çalışanları,
Günlerdir evim ve çalışma odam sessiz... 25 yıllık refleksini arıyor kulaklarım, konsantrasyonum, beynim...
İlk günler yoksunluk nedeni ile konsantre olup çalışamadım. Her gün yeni bir travma ile uyanmak; sesin, kulağın olan radyoyu kaybetmek hissi çok zor. Sizin duygu ve düşüncelerinizi düşünmek daha zor. En kısa zamanda yeni bir kanal ile radyomun sesini duymak istiyorum bu konuda her türlü maddi desteğe hazırım.
Başarılar diliyorum.
***
Sevgili Açık Radyo,
Hayatımda ilk kez bir radyonun susturulmasını naklen dinliyorum. Sanki koca bir ormanı kesmeye gelen iş makineleri yoldayken çaresizce ağaçların önünde dikilen insanlardan biri gibi hissediyorum. Uzakta toz bulutu göründü. Geliyor güzel olan şeylerin düşmanlarına memur olmuş eller…
İçimde çocuksu bir mucize beklentisi var. Sanata, yeni bakış açılarına, bilime, kültüre yapılan bu darbe belki de şakadır, belki de yanlışlık vardır...
Kâinatın tüm seslerine olduğu gibi tüm hayallerine de Açık Radyo.
Az sonra orman yerinden dağılacağız, hayat devam edecek. Yarın sabah telefonumdaki 8.00 "Açık Radyo" etiketli alarmım yine çalacak. Çünkü biliyorum ki ne bu iyi titreşimler susacak, ne de aşıladıkları fikirler uçacak, sadece belki şimdi artık günler uzayacak… O da yeniden açılana kadar.
Görüşmek üzere. Herkese çok sevgiler. Yanınızdayız!
***
Muhterem ve Güzel Radyom,
Günaydın!
3 Kasım 2018, İstanbul. İlk işsiz Pazartesi sabahına uyanıp, kahvemi alıp, yatağın içine girip, Açık Gazete'nin jingle'ini duyduğumda, "Tanrım, bu bir ayrıcalık!" diye düşünmüştüm.
16 Ekim 2024, Samsun. Elimde kahvem, balkonda Açık Gazete'yi dinlerken, radyomun "karasal" yayının bugün 13:00 itibariyle sonlanacağını duyduğumda boğazım düğümlendi, gözlerim doldu.(Ömer ve Özdeş Beylerin sesi üzgün değildi. İlksen Bey'in son günlerde yayınlanan kamuoyunu bildirim mesajında "karasal" sözcüğünü duyduğumda, "Bu işte bir iş var, galiba bir yolunu bulacaklar." diye düşünüp umutlanmıştım.) Ama yine de içim burkuldu.
Güzel Radyom, En 1icik Arkadaşım,
Yıllarca İstanbul'da oturup hiç avlunuza gelemedim ama bugün mutlaka gelirdim. Umarım yeni izin sürecimiz sorunsuz, zeytinyağından kıl çeker gibi gerçekleşir ve seslerinizi çok beklemeden yeniden duyarım. İşin/miz gücün/müz rast gitsin.
Hepinize sımsıkı, sımsıkı sarılır, gözlerinizden öperim. (Bu satırları gözyaşları içinde yazıyorum.)
Muhabbet, sağlıcak ve saygılarımla and of course, in Solidarity,
***
Merhaba Canlar,
Üzgün değilim ama çok kızgınım!
Yaklaşık 30 sene olmuş Açık Radyo ile olan bağıma, yarenliğime.
Çok kızgınım hiç susmayan ve susmasını istemediğim; yolda, işte, evde, araba da hatta mutfakta hep yanımda olan "arkadaşlarım", eğitmenlerim, yol göstericilerimden, tüm dünyadan bilgilendirenlerimden geçici bir süre de olsa ayrılmak zorunda bırakılıyor olmama-mıza.
Çok kızgınım Mine (Özerden) ve benzer haksızlığa uğrayanların dışarı ile ilgili çok önemli olan bağlantısının kesileceğine...
Çok kızgınım elimizin kolumuzun bu kadar bağlanmış olmasına…
Elinize, emeğinize, sesinize sağlık Sayın Ömer Madra özelinde tüm mesai verenlere tekrar tekrar teşekkür ederim VE en kısa zamanda tekrar ses vermenizi rica ederim.
Açık Radyo susmamalı, susturulamamalı.
Sevgi ve sayılarımla,
***
Merhaba Canlar,
Üzgün değilim ama çok kızgınım!
Yaklaşık 30 sene olmuş Açık Radyo ile olan bağıma, yarenliğime.
Çok kızgınım hiç susmayan ve susmasını istemediğim; yolda, işte, evde, araba da hatta mutfakta hep yanımda olan "arkadaşlarım", eğitmenlerim, yol göstericilerimden, tüm dünyadan bilgilendirenlerimden geçici bir süre de olsa ayrılmak zorunda bırakılıyor olmama-mıza.
Çok kızgınım Mine (Özerden) ve benzer haksızlığa uğrayanların dışarı ile ilgili çok önemli olan bağlantısının kesileceğine...
Çok kızgınım elimizin kolumuzun bu kadar bağlanmış olmasına...
Elinize, emeğinize, sesinize sağlık Sayın Ömer Madra özelinde tüm mesai verenlere tekrar tekrar teşekkür ederim VE en kısa zamanda tekrar ses vermenizi rica ederim.Açık Radyo susmamalı, susturulamamalı.
***
Canım Açık Radyom, Radyomuz…
Radyo susmaz, Açık Radyo hiç susmaz. Açık Radyo biz, hepimiziz çünkü. Radyonun en güzel yanı o hepimiz duygusuna yer açması zaten. Radyo canlı, orda bir yerde, o anda oluyor ne oluyorsa. Evvel kaydedilmiş bile olsa o an orada, o yayının başında birileri var, oradan evrene, kâinata yayılıyor o dalga dalga ses. Artık kim kulak verirse, kim olduğunu bilmediğimiz birileriyle aynı anda oradayız işte. O an "hepimiz" olduğumuz hâlimizle ordayız. Mutfakta, yürüyüşte, yalnız ya da birileriyle, ders mi çalışıyoruz, dükkanda mı, tuvalette mi, fark etmez, garip bir beraber olma hâli bu yüzden…
Radyoyla büyüdüm ben de. Arkadaşımdı radyoda konuşanlar, bütün o sesler. Bizim evde sabah uyanılınca hemen radyo açılırdı, o zamanların çoğu evi gibi işte... Bütün gün de açık olurdu. Sokaktan gelince ilk iş yine o açılırdı, belki su bile içmeden. Hatta babaannem kalkar radyosunu koynuna alır, ajansı ve hava durumunu öyle dinlerdi. Her kuşağın, herkesin radyoyla hikâyesi başka özel işte...
Sonra Açık Radyo girdi hayatımıza. Geldi ve kâinata başka türlü bağladı. Açtı, aklımızı, havsalamızı, almıyor dediğimiz bir sürü şeye... O bir sürü şeyle beraber yaşamaya, yaşayarak ve yaşatarak direnmeye. Zamanla o "hepimiz" duygusunu, tane tane o hepimizin ismiyle içerdi bizi, kapsadı. Korudu, kolladı, uyardı. Yasları beraber tutmaya giriştik, beraber güldük, şenlendik. Dinleyici olmaktan öte başka bir şey yaptı bizi. Biz program destekledik güya, asıl o bizi destekledi. Şenliklerde kalbimiz küt küt attı kaç kişiyiz diye, kimler kimler bizle diye... Bir sürü şey işte, tamamı ifade edilebilir mi, bilmem, herhâlde "hepimiz" toplarsak eteğimizdekileri, o zaman bile eksik kalır, o "hepimiz" kadar, sonu yok çünkü...
Şimdi, karasal yayını keserlerse keserler; sesi kesilmez Açık Radyo'nun.
Nerelisin, kimsin nesin sorularına yani kimden, nereden canın yanar birisi oraya dokunursa deseniz... Var her birimizin cevabı, tarifi. Ama işte ille de Açık Radyom, Radyomuz... O yüzden susmaz. Susmam. Susmayız. Hiçbirimiz.
Böyle de biline işte…
Sevgi, şükran ve bir dolu karmakarışık hisle...
***
Merhaba,
Üzgünüm, öfkeliyim.
Açık Radyo’yu yasaklayacaklar.
Güne başlamamın işareti olan sesleri kesecekler.
Zulmün yüzü karanlığa dönük ve susmak karanlığa yol veriyor.
Şimdi; ses verme, sesi çoğaltma zamanı.
Dayanışmayla,
Dinleyici mektubu 10:
İyi Günler,
Benim için Açık Radyo çok önemli. Kendimi ait hissettiğim tek yer kâinatın tüm seslerine açık olan Açık Radyo ve son günlerde yüreğim ağzımda takipteyim. Olumlu gelişmeleri duydum ve umarım tez zamanda devamı gelsin.
Sevgilerimle,