31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul'da CHP ve DEM Parti arasındaki "kent uzlaşısı" ile seçilen Prof. Dr. Ahmet Özer'in belediyedeki odasına zorla girildi. Özer'in evine çok sayıda polisle baskın yapıldı.
Barış çağrıları ile geçen haftaların ardından 30 Ekim sabahı medyada gelen olay, CHP tarafından tepkiyle karşılandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada "Çirkin oyunu, büyük kumpası görüyoruz. Ne parçası olur ne teslim oluruz" dedi.
Belediye binası eyleminde oturma eylemi sürüyor. Seçmenler "Susma sustukça sıra sana gelecek" sloganı atıyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özer'in "PKK/KCK üyelerinin ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik soruşturmalar kapsamında" gözaltına alındığını duyurdu. Savcılıktan yapılan açıklamada, gözaltına gerekçe olarak 10 yıllık soruşturma ve teknik takip vurgusu dikkat çekiyor. Bir diğer vurguda İmralı'da Öcalan'la yapılan görüşmelere, yani çözüm sürecine yapılıyor.
Bu ifadeye göre Ahmet Özer, 2015'ten beri izleniyormuş. Fakat neden 10 yıl sonra bugün gözaltına alındığı sorusu ortaya atıldı. CHP Grup Başkanveli Gökhan Günaydın, gözaltına sert tespki göstererek Ahmet Özer'in 10 yıldır CHP üyesi olduğunu söyledi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı" tanınarak dışarı çıkartılmasını ve meclise gelerek PKK'ye silah bırakma çağrısı yapmasını istemişti.
DEM Parti'den yapılan ilk açıklama
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı:
"Kent uzlaşısıyla seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınması bir tesadüf değil. Son gelişmeleri 'önyargısız değerlendirmek' için bu yöntemlerden vazgeçilmesi gerekir. Halkların iradesiyle seçilen Ahmet Özer’in hedef alınmasıyla verilmek istenen mesaj açıktır. Belli ki, Esenyurt Belediye Başkanı’nın kapsayıcı belediyecilik anlayışından, Kürt kimliğine ve kültürüne dönük çalışmalarından rahatsız olanlar yine iş başında. Esenyurt Belediyesi’ne yönelik bu saldırıya son verilmeli, Esenyurt Belediye Başkan’ı Ahmet Özer serbest bırakılmalıdır. Bu irade gaspına kimse seyirci kalmamalıdır."
Avukatı: 30 yıldır kamu görevlisi
Belediye başkanı Özer'in avukatı Şevket Tuci, Özer'in 30 yıldır kamu görevlisi olduğunu, belediye başkanı seçilirken de kamu görevinde bulunduğunu vurguladı ve sordu: "Ne oldu da 30 yıldır kamu görevi gören bir insana dokunulmuyor da, belediye sürecinde gözaltına alınıyor?"
Ahmet Özer bir sosyolog. Özer, 1991-1997 yıllarında 145 belediyeyi içeren GAP Belediyeler Birliği'nin Genel Sekreterliği görevini yürüttü. Mersin Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi ve Toros Üniversitesi gibi çeşitli üniversitelerde öğretim üyeliği yapmış, bu kurumlarda rektör yardımcılığı, dekanlık ve bölüm başkanlığı gibi görevler üstlenmiştir. Kürt sorunu hakkında çok sayıda kitabı ve makalesi bulunmaktadır.
KESK'in tepkisi
Bir protesto açıklaması da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'ndan geldi:
"Yerel seçimlerde halkın oyuyla seçilmiş, yani halkın demokratik iradesini temsil eden Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer' in herhangi bir soruşturmada çok rahat savcılığa gidip ifade verebilecekken, şafak baskınıyla gözaltına alınması hukuki bir gereklilik değil onun gahsında halkın demokratik iradesine yönelik bir gözdağı ve siyasi bir operasyondur.
Bu uygulama, ülkemizde siyasette baskının hangi boyutlara ulaştığının göstergesidir. KESK olarak halkın iradesinin bu şekilde gasp edilmesi girişimini asla kabul etmiyor; yargı sopası kullanılarak yapılmak istenen demokrasiye yönelik bu müdahalelere karşı barışın ve özgürlüklerin daim olduğu aydınlık ve demokratik bir Türkiye için kararlılıkla mücadele edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz."
MHP'den gözaltına destek
MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, X hesabından yaptığı paylaşımda "CHP’nin terör örgütü ile somut bağı ve Özgür Özel’in “Kent Uzlaşısı” adı altında kurduğu ittifakla belediyeleri Kandil’deki teröristlere peşkeş çektiği ayyuka çıktı" dedi. Şunu da ekledi:
"Bu kapsamda “Kent Uzlaşısı” adı altında CHP-DEM ortaklığı ile kazanılan Akdeniz ve Toroslar Belediyeleri, İmamoğlu tarafından DEM Parti’ye kontenjan olarak verilen İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri incelemeye alınmalı, belediyelerin terör örgütüne peşkeş çekilmesinin yolu kapatılmalıdır."
Gelişmeleri aktarmaya devam edeceğiz...