Filistin dostları, önce İsrail işbirlikçisi Zorlu Holdinge, ardından Gazze ve Lübnan saldıran İsrail'in Başkonsolosluğu'na yürüdü. Protestolarda yapılan açıklamaların tam metinleri:
"Filistin Direnişi Kazanacak, Soykırımcı İsrail ve Suç Ortakları Yenilecek!" şiarıyla eylem çağrısı yapan Zorlu'ya Boykot Kampanyası bugün 18.00’de işgalci İsrail ile kapsamlı ekonomik ilişkilerini devam ettiren holdingin Esentepe’deki binasının önüne yürüdü.
Zorlu Holding binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasını BDS Türkiye’den Ümit Doğru okudu. Açıklamamanın tam metni:
"İşgal ve Soykırım Ortaklığı Sonlanıncaya Dek #ZorluyaBoykot
Yaşadığımız coğrafyada yaklaşık bir yıldır soykırım yaşanıyor. Filistinlilerin on yıllardır işgalciliğine ve sömürgeciliğine direndiği siyonist rejim, gözü dönmüş bir şekilde Filistin’in tamamına ve giderek bölgenin tümüne canice saldırıyor. Dünyadaki her halk gibi; işgalci, sömürgeci ve ırk-ayrımcı bir rejim altında değil kendi toprağında özgürce yaşamak isteyen her yaştan binlerce Filistinli bu temel hakkını savunmanın bedelini canıyla ödedi, yüzbinlercesi kalıcı biçimde yaralandı. Milyonlarca Filistinli bu hakkını hala savunmaya devam ettiği için her güne -kullanımı yasak silah ve bombalar dahil- öldürülme ihtimaliyle başlıyor. Bu kitlesel imha saldırısının faili olan İsrail, 21. yüzyılın en büyük insanlık suçunu işlerken maalesef yalnız değildir. Başta ABD olmak üzere emperyalist odakların yoğun askeri ve siyasi desteği, kaderini bu odaklarla uyumlu olmaya bağlamış pek çok devletin soykırım faili İsrail’le silah ve lojistik sağlamaya devam etmesi, işgal ve soykırımdan ekonomik fayda sağlayan bir çok şirketin İsrail’e güç vermeyi sürdürmesi bu soykırımı mümkün kılıyor.
Bugün önünden seslendiğimiz Zorlu Holding işgal ve soykırımı sürdürülebilir kılan bu şirketlerden birisidir.
İşgal devleti İsrail’de yıllardır milyar dolarlık yatırımlar yapan, stratejik iş birlikleri kuran Zorlu Holding, Filistin halkının özgürlük mücadelesinin tam karşısında soykırımcının yanında pozisyon alıyor.
Zorlu’nun İsrail’de faaliyet gösteren ve işgal kurumlarıyla ortaklık geliştiren en az 4 şirketi bulunuyor. Holding’in ortağı olduğu Dorad Doğalgaz Santrali’nden soykırım suçlusu işgal devletinin askeri kurumlarına ve üslerine elektrik sağlanırken, Zorlu Holding bünyesindeki savunma sanayii şirketleri üzerinden Filistin halkının üzerinde kullanılan savaş araçları için çeşitli parçalar ve yazılımlar temin ediliyor. Zorlu Holding ve üst düzey yöneticileri, işgal devleti ile Türkiye arasındaki ilişkileri büyütmek üzere oluşturulan işbirliği kuruluşlarında merkezi bir rol oynuyor ve işgal devleti tarafından “İsrail’deki en büyük Türk yatırımcı” sıfatıyla ödüllendiriliyor. Zorlu Holding ayrıca, Filistinlilerden çalınan Doğu Akdeniz’deki doğalgazın Türkiye ve Avrupa’ya taşınması için projeler geliştiriyor. Zorlu Holding’in işgal devleti çıkarına yürüttüğü tüm bu faaliyetler, Zorlu’yu Filistin’deki işgal ve soykırımın ortağına dönüştürüyor.
Filistin toprağını gasp ederek Filistin halkına etnik temizlik uygulayan Siyonist işgal rejimiyle suç ortaklığını bitirmesi için defalarca çağrı yaptığımız Zorlu Holding, işgal devletiyle kapsamlı iş birliği ifşa oldukça bunun bedelini ödeyeceğini anladığı için İsrail’den tamamen çekilmeyi planladığını söyleyerek tepkileri dindirmeye çalışıyor. Filistinliler ve tüm bölge halkları İsrail tarafından her gün katledilirken, Zorlu Holding bugün hala soykırımcı İsrail’e hizmet sunmaya devam ediyor. Gazze’nin hemen yanıbaşındaki Dorad Elektrik Santrali’nden işgal ordusu üslerine elektrik sağlamaya, Filistinlilerin ve Lübnanlıların tepesine bombalar yağdıran savaş uçaklarına parça üretmeye devam ediyor. Zorlu Holding’i işgal devletine hizmetkarlıktan vazgeçirebilecek yöntem, onun İsrail’de kazandığı paradan daha fazlasını kaybettirmek ve kültür sanat faaliyetleriyle suçlarını örtmesini engellemektir. Biz, Filistin halkının ve direnişinin dostları olarak bu misyonla bir araya geldik ve Zorlu Holding resmen ve tamamen işgal devletiyle ilişkisini sonlandırana dek Zorluya Boykot kampanyasını yürütmeye kararlıyız. Zorlu Holding, işgal devletiyle tüm askeri ve ticari bağlarını kesinceye kadar, Türkiye’deki Filistin dostu bireyleri ve kurumları Zorlu Holding’i ve -başta Vestel ve Zorlu PSM olmak üzere- ona bağlı tüm kuruluşları boykot etmeye çağırıyoruz!
#ZorluyaBoykot Kampanyası"
Soykırımcı İsrail hesap verecek!
Eylemin ardından Filistin Eylem Komitesi 19.30’a ikinci bir çağrı yaparak İsrail Konsolosluğuna yürüneceğini duyurdu. Yüzlerce eylemci işgal devletini sloganlarla protesto ederek yürüdü.
Orada yapılan açıklamasının tam metni:
"Soykırımcı İsrail Hesap Verecek!
Direnen Filistin ve Lübnan Halkları Kazanacak!
Emperyalizmin bölgemizdeki askeri kışlası olan Siyonist İsrail her geçen gün daha fazla kan döküyor. On binlerce insan, emperyalist güçler bölgemizde kalıcı hale gelsin diye öldürülüyor, milyonlarca insan sömürge altında yaşamayı reddettiği için her gün ölüm ve yıkım tehdidi altında yaşıyor, evlerini ve yaşam alanlarını terk etmeye zorlanıyor. İsrail adlı ölüm makinası hiçbir hukuk ve sınır tanımadan her gün yeni bir katliama imza atıyor. Bu kitlesel imha saldırısı, tüm dünyayı yağmalama hakkını kendinde gören -başta ABD olmak üzere- emperyalist merkezlerin imkanlarıyla yürütülüyor.
Bu pervasız saldırganlığa yıllardır göğüs geren Filistin ve Lübnan halkları sömürgeciliğe karşı tüm dünyanın umudu oldu ve mücadeleleri bugün dünyanın her yerinde yankılanıyor! En kısıtlı imkanlar ile dünyanın en gelişmiş silah teknolojisine karşı mücadele bayrağını elinden düşürmeden topraklarına sarılarak, yurtlarının özgürlüğü umudunu taşıyan milyonlarca Filistinli ve Lübnanlı, bugün bir kez daha özgürlük, hak ve adalet mücadelesini yükseltiyor. Dünyanın her yerinde özgürlükten ve adaletten yana olan kesimlerin Filistin ve Lübnan halklarıyla olan dayanışması, bu mücadelenin gücünü büyütüyor.
Diğer tarafta, sömürü düzeninin bir parçası olmuş devletler ve şirketler ise, elini kana bulanmış, soykırımı, savaş suçlarını ve her tür insan hakkı ihlalini sürdüren siyonist işgal devletine destek veriyor ve suçlarını mümkün kılıyor. Filistin ve Lübnan’ın sömürgeci saldırganlığa karşı direnişlerine destek olmak istiyorsak, bize düşen görev, bulunduğumuz her yerde sömürgecilerin bölgemizdeki eli olan İsrail’i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir.
Bugün hala Türkiye üzerinden soykırımcı İsrail’e petrol akmaya devam ediyor, Türkiye limanlarından ve üçüncü ülkeler yoluyla İsrail’e askeri hammadde dahil her türlü kaynak temini sürüyor. Türkiyeli şirketler tarafından, soykırımcı İsrail ordusuna askeri teknoloji ve elektrik gibi stratejik hizmetler sunuluyor.
Soykırımcı İsrail’le kurulan bu stratejik iş birlikleri Filistin ve Lübnan halklarının tepesine bomba olarak yağıyor. Bu nedenle bizle Türkiye’nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik ve tüm ilişkilerin kesilmesi için yürüttüğümüz mücadelemizden ve taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz.
İsrai’i kınama ve hamaset sözleri yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en öneemli destek
▪ Serbest Ticaret Anlaşması’nın feshedilmesi
▪ Tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve ambargo uygulanması
▪ Diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi
Ve İşgal devletini tecrit etmekten geçiyor.
Filistin nehirden denize özgür olana dek mücadelemiz sürecektir.
Filistin ve Lübnan Halkları Kazanacak!
Soykırımcı İsrail Yenilecek!"