İstanbul'da soykırıma karşı ses çıkardılar

31.08.2024 - 18:52
Haberi paylaş

Filistin'e Özgürlük Platformu, Gazze'deki katliama ve işgale karşı yine sokaktaydı.

Beyoğlu Tünel Meydanı'nda buluşan aktivistler, Şişhane Meydanı'na yürüdü ve açıklama yaptı.

Açıklamanın tam metni şöyle:

"11 aydır Filistinliler, bombardıman sesi duymadan, silah sesi olmadan, füze sesi olmadan, sirenler çalmadan, yıkılan binaların gürültüsü olmadan tek bir gün bile geçirmediler.

İsrail devleti Filistin’de yaşayan her canlıyı öldürmek üzere hareket eden bir katliam makinesi adeta.

Ekim ayında, Siyonizmin etkisiyle Filistin’de direnenleri suçlayanlar, Filistinlileri iki devletli çözümü kabul etmemekle itham edenler oldu. İşgalin devam eden her saati, her günü, her ayı bu bakış açısının gerçeği yansıtmadığını hepimize gösterdi. 

Filistin halkı herhangi bir çözümü kabul etmediği için yaşamıyor bu korkunç şiddet dalgasını. Aksine İsrail, kuruluşundan beri bir işgal devleti olduğu, varoluşu ve sömürgeciliğinin sürekliliği buna bağlı olduğu için, Filistin’i Filistinsizleştirmek perspektifiyle hareket ediyor. 

İsrail, resmî rakamlara göre 40 bin kişiyi öldürdü. Tek bir Filistinliye dahi tahammülleri yok.

Çünkü direnen tek bir Filistinli dahi Siyonist yalanlar silsilesinin topyekün çökmesi anlamına geliyor.

İsrail devleti Filistin’i işgal etmeye ara vermeyecek. Tüm dünyada, İsrail’in katliamlarına karşı tepkiler yükseldiğinde, işgal politikasına sadece geçici bir süreliğine ara veriyor. İsrail için ateşkes, sadece iki saldırısı arası kısa bir mola anlamına geliyor.

Son 11 ayda yaşananlar, neredeyse tüm Nakba sürecinde yaşanan yıkıma eşdeğer.

9 Aralık’ta İstanbul’da, Gazze’yle dayanışmak için kurduğumuz ilk insan zincirinde, ölenlerin isimlerini bir pankarta yazmıştık. 7 Ekim-9 Aralık arası İsrail, 6 bini çocuk olma üzere 15 bin Filistinliyi öldürmüştü. Aradan geçen 8 ayda, ölü sayısı 40 bin oldu. Ölenlerin yüzde 44’ü çocuk…

Karşımızda sadece vahşi bir savaş olmadığını görmemiz gerekiyor. Karşı karşıya olduğumuz gerçek: İşgal ve savaş suçlarıyla iç içe geçmiş bir soykırım girişimidir. İsrail, artık soykırımcı bir devlettir. İşgalin 11. ayında bu artık herkesin apaçık gördüğü bir gerçektir. Tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen bir gerçek. Dünya halkları çok öfkeli. İngiltere, Fransa,  Almanya acil ateşkes çağrısı yapıyor. Çünkü bu ülkelerin halkları, İsrail’e destek verilmesinin, soykırıma destek verilmesi olduğunu  gayet iyi biliyor ve aylardır meydanlarda haykırıyor.

Birleşmiş Milletler’in en üst düzey kurumları Netanyahu’ya karşı açıklamalar yapıyor, İsrail’in soykırım yaptığını ifşa ediyor. Bugüne kadar İsrail’i desteklemiş olan muhafazakar uluslararası kurumlar ve ülkeler dahi bugün artık İsrail’i eleştiriyor ve soykırım yapmakla itham ediyor. İsrail’in köşeye sıkışmasının, aynı zamanda da pervasızlaşmasının sebebi bu. İsrail, bir işgalciden, kitle imha silahı haline dönüşen bir devlettir. Hiçbir uzlaşmaya yanaşmamasının nedeni de soykırımı sonuna kadar götürmek istemesidir.

Bugün yeniden bu sebeple buradayız.

Bu soykırım derhal durmalıdır.

İsrail savaş makinesinin her bir sorumlusu soykırım ve savaş suçlarından yargılanmalıdır.

Şunu da çok iyi biliyoruz, 11 ayda net bir şekilde gördük: Türkiye’de iktidar, İsrail’le ticarete bir türlü son vermiyor. Parayı her şey olarak görenler, işgal devletiyle hâlen hiç utanmadan, “bir verip altı alıyoruz” diyerek ticareti sürdürüyor.

Merak ettiğimiz bir konu var:  Ülkemizdeki iktidarın hem soykırım davasına müdahil olup hem de İsrail ile ticareti sürdürmeye devam edip etmeyeceği. Eylemlerde ‘İsrail’le ikili anlaşmaları sona erdirin, Socar gibi Azerbaycan petrol şirketlerinin soykırıma can suyu olan petrolü, Türkiye üzerinden taşımaya son verin!’ dediğimiz için arkadaşlarımız darp edildi, göz altına alındı. İktidar sözcüleri, 7 Ekim’de işgal başlamadan önce yapılan ticari anlaşmalara ‘uymak zorunda olduğu’ yanıtını veriyordu kısık bir sesle. Oysa, soykırımla yargılanan bir ülkeyle yapılan hiçbir ticari ve ikili anlaşmaya uyulmak zorunda değil. Hem İsrail devletiyle ticaret yapıp hem de Filistin halkının yanında olabileceğinizi mi sanıyorsunuz?! Aynı anda hem celladı hem de celladın idam ettiği insanı savunamazsınız.

Bugüne kadar tüm eylemlerimizde şu iki noktanın altını ısrarla çizdik: Öncelikle iktidarın İsrail’le ikili anlaşmalara derhal son vermesi. İktidar, eğer Gazze için olumlu bir iş yapmak istiyorsa, miting meydanlarında hamaset yüklü konuşmaları bir kenara bırakmalı ve İsrail’le tüm ikili anlaşmaları kesmelidir dedik. Bu konuda en başından beri çok ısrar ettik, etmeye devam ediyoruz. İkinci olarak: Güney Afrika’nın açtığı davanın bir parçası olun, İsrail’in dünya politika arenasında yalnızlaştırılması, tecrit edilmesi, soykırım suçundan yargılanması sürecinin aktif bir parçası olunması gereğiydi. Türkiye aylar sonra bu adımı attı. Bu ülkede kalbi Gazze için, Gazze’yle birlikte atan biz milyonlar, iktidarın bu çok gecikmiş adımını, mücadelemizin somut bir kazanımı olarak görüyoruz. Direndik ve iktidarın Filistin için nihayet somut bu adım atmasını sağladık. Ancak iktidar yetkililerinin çok geç kaldığının da altını çizmek zorundayız. Hiçbir yerde, hiçbir alanda geç kalmaya tahammülümüz yok. Filistin halkıyla hemen şimdi dayanışmak zorundayız.

Yanlış anlaşılmasın…

11 aydır sadece bir yıkımla ve bir saldırıyla karşı karşıya değiliz. 

Dünya 11 aydır aynı zamanda bir halkın destansı direnişine de tanıklık ediyor. 

İnanılmaz koşullara, açlığa, susuzluğa, evsizliğe, işsizliğe, hastanesizliğe rağmen Filistin halkı milim geri adım atmıyor. İşgal devletinin her günkü girişimleri, Siyonizmin yalanları, savaş, insanlık ve soykırım suçları, Filistin halkının bu direnişi sayesinde aşılıyor.

Bu öyle bir mücadele ki, burada sözüm ona Gazze’yle dayanışıyormuş gibi görünen bazı ırkçıların yaptığının tersine, İsrail’in uyguladığı şiddetle, Yahudilerin bir ve aynı şey olmadığının altını da çiziyor. İsrail devleti ayrı, Yahudiler ayrıdır.

Irkçı olanlar batıda Gazzeyle dayanışmayı, Yahudi düşmanlığı yapmak olarak kodlayanlarla, burada ise İsrail devleti yerine Türkiyeli Yahudileri suçlayarak Filistin dayanışmasını bölmek isteyenlerdir.

Filistin direnişi, tüm dünyaya ilham vermeye devam ediyor.

Soykırımcılar, çocuk katilleri yargılanana kadar, Siyonizm yenilene kadar, Netanyahu tutuklanan kadar Filistin için dayanışmaya tek bir gün bile ara vermeyeceğiz.

31.08.2024"

Bültene kayıt ol