On yıllardır yayın hayatını sürdüren ve emeğin, doğanın, dışlananların sesi olan Açık Radyo’ya uygulanan baskılar sürüyor. Daha önce bir yayında “Ermeni Soykırımı” ifadesi kullanıldığı gerekçesiyle RTÜK tarafından idari para ve ilgili programa 5 gün yayın durdurma cezaları verildi. Ardından bu kararı mahkemeye taşıyan Açık Radyo’nun lisansı, yayın durdurma kararını uygulamadığı gerekçesiyle RTÜK tarafından iptal edildi. Kısa süre içinde İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı alınması sayesinde kapatılamayan Açık Radyo yeni bir karar verilene kadar yayına devam edecek.
Ancak RTÜK’ün tafsilatlı kararı adeta istihbarat destekli araştırma kuruluşlarının raporlarından çıkmış gibiydi ve Açık Radyo “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” etmekle suçlanıyordu. İddiaları reddeden ve söz konusu programda yapılan konuşmaların ifade özgürlüğü ve basın etiği bakımından herhangi bir sorun teşkil etmediğini açıklayan Açık Radyo yaptığı duyuruda “Açık Radyo’nun temel sloganı ‘Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo’ olmuştur. Bu çerçevede, radyomuzun, ‘Irk, dil, din, cinsiyet, sınıf, bölge ve mezhep farkı gözeterek toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edemez veya toplumda nefret duyguları oluşturamaz.’ şeklindeki bir yasa maddesini ihlal ettiğinin iddia edilmesi bile bizim için son derece anlaşılmaz ve üzücü bir durumdur. “ ifadelerini kullandı.
Öte yandan aralarında sanatçıların, yazarların, akademisyenlerin, siyasetçilerin, kurum temsilcileri ve aktivistlerin bulunduğu 515 kişi Açık Radyo’nun lisansını iptal eden RTÜK’ü karardan dönmeye çağıran bir açıklama yayınladı. Yine yüzlerce insan da Açık Radyo’nun yayın yaptığı binaya giderek dayanışma duygularını radyo çalışanlarıyla paylaşarak Açık Radyo’nun yalnız olmadığını ifade ettiler.