Devrimci Sosyalist İşçi Partisi'nin (DSİP) açıklaması:
Irak’tan arka arkaya gelen ölüm haberlerini topluma yoğun bir milliyetçilik şırıngalayarak kanıksatmak isteyenlere karşı yaşamdan yana ses çıkartmak zorundayız. Her asker cenazesine cenazeleri normalleştiren analizlerle eşlik eden TV yorumcuları, ölümlerin sınırların içinde büyük terör saldırılarının olmaması için ödenen bir bedel olduğuna hepimizi ikna etmeye çalışıyorlar.
Bu doğru değil. Ölümler Türkiye’nin sınırlarının dışında gerçekleşiyor. Türkiye’nin sınır ötesi harekâtları bölgesel güç oyunlarıyla ilgili. Türkiye, İsrail, Suudi Arabistan, Mısır, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerin egemen sınıfları bölgelerinde kontrol edecekleri alanları genişletmek için agresif politikalar izlemeye başladı.
Türkiye’de bu politikanın adı, şimdilerde çok sözü edilmese de, Mavi Vatan tezi oldu. Özetle, “iç güvenlik karada ya da denizde dış güvenliğin sağlanmasından geçer” diyen bir politika bu. Bu politikanın özünü, başka ülkelerin alanlarında ve sınırların ötesinde askeri varlığın tahkim edilmesi oluşturuyor.
Asker ölümlerinin nedeni, beka tehlikesini bertaraf etmek için alınan tedbirler değil. Gerçekte, tarif edildiği türden bir beka meselesiyle karşı karşıya değil Türkiye. Türkiye’nin karşı karşıya olduğu, bölünmüş de olsa beka kaygısı anlatısı etrafında birleşebilen egemen sınıfın çıkarları doğrultusunda bölgesel güç olmak isteyen siyasi karar alıcıların askeri yöntemleri tercih etmesi.
Oysa üzerinden daha 10 yıl bile geçmeyen çözüm sürecini hatırlayalım. Başka bir yöntem olarak, ölümlerin olmadığı, cumhuriyet tarihinde diyaloğun, konuşmanın, tartışmanın çözüm için devreye girdiği en çarpıcı an olan çözüm süreci hem içeride hem de sınır ötesinde güvenliği sağlamanın en iyi yolunun Kürt sorununda diyalog ve çözüm bağlamında adım atmak olduğunu gösterdi. Barışçıl adımların arka arkaya atılmasının toplumdaki gerginlikleri bir süreliğine nasıl azalttığını hatırlıyoruz.
Hem sınırın öte yanında hem de Türkiye’de ölümlerin durması için barışçıl bir yol mümkün.
Sınır ötesi operasyonların durması, Kürt sorununda askeri değil barışçıl yöntemlerin devreye sokulması, diyalog ve demokrasi süreçlerinin işletilmesi bu yolun ilk adımları. Herkesi barışçıl bir iç ve dış politika ile Kürt sorununda demokratikleşme ve diyaloğa dayalı adımların atılması için ses çıkartmaya davet ediyoruz.
18.01.2024