Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), sokak hayvanlarına dönük nefret kampanyası ve toplamalar hakkında bir açıklama yayımladı. Açıklama şöyle:
Sokak hayvanlarına dönük nefret kampanyası son bir haftada yeni bir boyuta sıçradı. Keçiören’de bir çocuğun sokak köpekleri tarafından yaralanmasının ardından fatura sokak hayvanlarına kesildi.
Görevini yerine getirmeyen belediyelerden, hayvan düşmanlığında da birinciliği kimseye bırakmayan faşist çetelere uzanan bir kesim sokak hayvanlarına, hayvan hakları aktivistlerine, mahallelerde besleme yapan gönüllülere saldırmaya başladı.
Bu saldırıların zeminini sokak hayvanlarını “Avrupa modeli”yle ortadan kaldıracağını söyleyen hükümet ve etrafındaki iktidar bloku oluşturuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “sokakta hayvan olmaz” açıklaması yapınca zaten hayvan düşmanlığı yapan Yeniden Refah Partisi’nden Büyük Birlik Partisi’ne aşırı sağcılar sokak köpeklerinin öldürülmesi gerektiğini savunan açıklamalar ve kampanyalar yaptı. Ankara’da “A takımı” ismi verilen faşist çetenin üyesi olduğu düşünülen kişiler, yüzlerce köpeğin kaybolduğu Keçiören Barınağı önünde hayvanların akıbetini öğrenmeye çalışan aktivistleri tehdit etti.
Ancak köpeklere dönük saldırganlık iktidar blokundan ibaret değil. Bugüne kadar 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki görevlerini yerine getirmeyen tüm belediyeler (muhalefetin yönettiği belediyeler de dahil) sokak köpeklerini gelişigüzel toplamaya başladı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, daha önce de köpekleri toplayacağını açıklamıştı, geçen haftadan itibaren ise bunu kitlesel bir biçimde hayata geçirdi. Ankara’da zaten küpeli olan ve belediyenin besleme yapmakla, kısırlaştırmakla, tedavi etmekle ve yaşadığı yere geri bırakmakla yükümlü olduğu sokak köpekleri ortadan kaybolmaya başladı.
Çocukları da hayvanları da koruma sorumluluğu kamu kurumlarına ve topluma aittir. Bu sorumluluk sokak hayvanlarına yüklenemez. İnsanlarla sokak hayvanları yüzlerce yıl birarada yaşamayı başardı, ortak bir yaşam kültürüyle bugün de başarabiliriz.
Hayvanlara dönük şiddetin cezasızlıkla ödüllendirildiğini biliyor ve karşısında mücadele ediyorduk. Tıpkı kadına dönük şiddetin ve çocuk istismarcılığının cezasızlıkla ödüllendirilmesi gibi. Şimdi bu şiddet bizzat belediyeler eliyle uygulanıyor. Hukuk tanımazlık giderek yayılırken, iktidarıyla muhalefetiyle politikacılar mevcut kanunu tanımayan uygulamalara imza atıyor.
DSİP, herkesi sokak hayvanlarına dönük saldırganlığa karşı çıkmaya çağırıyor. Önce mevcut yasaların uygulanması ve hayvanlara dönük şiddet eylemlerinin cezalandırılması için, daha uzun vadede ise ortak yaşamı inşa edebileceğimiz bir hayvan hakları kanununun oluşturulması için mücadele etmeye mecburuz.
Hayvanlara dönük düşmanlık, işçilere, kadınlara, LGBTİ+’lara, göçmenlere, Kürtlere, gayrimüslimlere dönük topyekûn otoriter saldırganlığın bir parçasıdır.
Sokak hayvanlarından elinizi çekin! Topyekûn özgürlük istiyoruz!