Filistin halkıyla dayanışma mücadelesine vurulan en büyük darbe, ırkçılardan, antisemitistlerden geliyor. Irkçılar, tartışmayı halklar arasında düşmanlık zeminine çekmeye çalışıyorlar. Türkiye’de antisemitizmin bayraktarlığını tüm faşistlerin yanı sıra gazeteden çok AKP’nin bültenini andıran Yeni Şafak yapıyor.
İsrail’e yönelik öfkeyi Yahudilerin üzerine boca etmeye çalışanlar iki hedefe sahipler. Daha önce de yazdığımız gibi, ırkçı bir devletin katliamını böylece bir halkın sırtına yüklemiş oluyorlar. Sadece Filistin’de yaşayan, dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Yahudileri değil, özellikle Türkiye’de yaşayan Yahudilere yönelik bir nefret kampanyası örgütlüyorlar. Öncelikli amaçları, ırkçı nefretlerine bir hedef yaratmak. Ama bu ırkçılığın bir işlevi daha var: İsrail’in katliamlarına karşı gelişen öfkeyi bölmek, bu öfkeye sahip insanların dikkatini dağıtmak, iktidarın İsrail’le ilişkilerini sorgulayacak bir hareketin yanı başında yaşayan Yahudilere düşmanlık yapmasını sağlayarak, öfkeyi devletlerden alt kata çekip, emekçilerin kendi aralarındaki bölünmüşlüğünü derinleştirmek.
Bu yüzden ilk hatırlatmamız gereken nokta şudur: İsrail'de yaşayan herkes Yahudi değildir.İsrail içinde veya dışında yaşayan bütün Yahudiler Siyonist değildir. Bütün Yahudiler Yahudi dininden değildir.
Türkiye’de İsrail’in Filistin’e yönelik ağır saldırıları başladığından beri köpürtülen antisemitist hava nedeniyle sinagogların olduğu sokaklar kapatılıyor. Yahudi öğrenciler okullarına gidemiyor. Çünkü okullar saldırı korkusu nedeniyle kapatılıyor.
İsrail’de sınıfsal farklılık
İsrail’in yok edici saldırısının başından beri İsrail içinde savaş karşıtları kendi devletlerinin işgal politikalarına kesin bir şekilde karşı çıkıyorlar. ABD’de Filistin’le dayanışmak için örgütlenen gösterilere binlerce Yahudi katılıyor ve İsrail’e en net cevabı “Benim adıma savaşma!” diyerek veriyor.
Antisemitistler, bu gerçeklerin görülmesini engellemeye çalışıyor.
Görülmesini engelledikleri bir diğer gerçek de İsrail içindeki sınıfsal farklılıklar. Marksist ekonomist Michael Roberts son makalelerinden birisinde bir dizi veriyi aktarıyor. İsrail'deki zenginliğin az sayıda zengin ailesinin elinde yoğunlaşma düzeyi batı dünyasında ikinci en yüksek seviyede.Bu aileler toplu olarak İsrail'in önde gelen şirketlerinden elde edilen gelirin beşte birini kontrol ediyor ve bu ilk 500 şirket,iş sektörünün yüzde 40'ını ve ulusal gelirin yüzde 59'unu oluşturuyor. Nüfusun en üst yüzde 10’u, en alt yüzde 50’lik dilimden 19 kat fazla kazanıyor.
Halkların kardeşliği
İsrail ne zaman Filistin’e saldırsa Türkiyeli Yahudilerin korku ve kaygı içinde yaşamasına neden olan, bir devletin saldırısını o devletin sınırlarında yaşayan ya da başka ülkelerde, başka ülkelerin vatandaşı olarak yaşayan insanlara yüklemeye çalışan antisemitistler, çok açık ki Siyonistlerin ikiz kardeşidir.
Filistin’le dayanışma kampanyalarında tüm halkların eşit koşullarda kardeşliğinden hiçbir gerekçeyle ödün verilemez. Türkiye’de yaşayan Yahudiler, Kürtler, Ermeniler, Suriyeliler, Türkler Filistin halkının çektiği acılara aynı öfkeyle tepki gösteriyorlar.
(Sosyalist İşçi)