Mehmet Şimşek, yalan söylemeye bir son ver!

19.10.2023 - 11:46
Haberi paylaş

Bir bakan vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söyleyebilir mi? Elbette söyleyebilir. Türkiye’de neredeyse kuraldır bakanların vatandaşın gözünün içine baka baka yalan söylemesi.

Bu yalanlara son örnek Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten geldi. TÜİK’in 7 Ekim’de yaptığı enflasyon verilerini değerlendiren Şimşek şöyle dedi: "Mali tedbirler, döviz kuru gelişmeleri ve ücret artışlarının etkisiyle enflasyon Temmuz’da yıllık yüzde 47,8 ile piyasa beklentileriyle uyumlu gerçekleşti.”

Ücret artışlarını enflasyonun nedenleri arasında saydı!

Bazılarının gözünü kan bürür, bu iktidarın ise gözü emekçilerin boğazındaki kuru ekmekte. Ve bu kuru ekmeği alıp patronların kasasına aktarmaktan başka bir hedefleri yok. AKP iktidarlarının yıllardır yaptığı bu.

Fakat bu kez, kendilerinin bizzat tetikledikleri enflasyonun sorumluluğunu işçilerin aldığı ücretlere yıkmaya çalışarak yalanların en büyüğünü söylemiş oldular.

Burada aynı anda iki yalan devreye giriyor: Birincisi, işçi ücretleri yüksek değil. İkincisi, ücretler enflasyonun nedeni değil.

Asgari ücret net 11 bin 402 lira. Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırı ise Ankara’da dört kişilik bir ailenin yeterli beslenebilmesi için 13.334 liraya yükseldi. Yoksulluk sınırı ise 43.433 liraya. Yani dört kişilik bir ailenin tüm üyeleri asgari ücretle çalıştığında bile yoksulluk sınırının üstünde bir maaş alamıyorlar. 

Türkiye’de işçiler aldıkları brüt asgari ücretle sondan 6’ncı durumundalar. Yaklaşık 10 milyon işçi asgari ücret civarında ücretler karşılığında çalışmak zorunda. 

Ücretli çalışanların yaklaşık yüzde 18’i, 3.4 milyon işçi ise asgari ücretin de altında çalışıyor.

Bu, yaklaşık 15 milyon işçinin açlık sınırının altında ücretle yaşamaya çalıştığını gösterir. 

Peki bu durumda Mehmet Şimşek ne demiş oluyor?

Şunu demiş oluyor: biz işçilere açlık sınırını da hak görmüyorlar.

Ölüm kalım çizgisinde çalışmamızı, yaşamamızı istiyorlar.

Çünkü sadece ve sadece patronları, patronlara servet aktarmayı düşünüyorlar.

İktisatçı Erinç Yeltan Mehmet Şimşek’in söylediklerinin gerçek olmadığını şöyle anlatıyor:

“Bakan Şimşek’in “enflasyonun ardında ücret maliyetleri var” savı yanlış, tutarsız ve kamuoyunu yanıltıcıdır.  TÜİK verileri, 2015 sonrasında şirketlerin tekelci konumlarına dayanarak kar marjlarını hızla yükselttiğini ve üretici fiyat enflasyonunu körüklediğini belgeliyor.”

TÜİK verileri 2015 sonrasında reel ücretlerin gerilediğini ve tüm sektörlerde kârların sektörel katma değer içindeki paylarının yükseldiğini de özetliyor.

Yalanlar, şirketler, işçiler

Akademisyen Mehmet Altundağ ise Şimşek’in açıkça yalan söylediğini İstanbul Sanayi Odası’nın yıllık raporundan yola çıkarak gösteriyor. 2022 raporuna göre en büyük 500 sanayi kuruluşunun karı, geçen seneye göre yüzde 137 arttı ama işçilere ödenen artış yüzde 33'te kaldı. 2020'de ödenen maaş ve ücretlerin net katma değerdeki payı yüzde 52'yken bu oran 2022'de yüzde 32'ye kadar geriledi. Yani şirketler işçilere daha az ücret ödeyerek daha fazla kar elde edebilir duruma geldi.

İSO’nun 2023 raporuna göre ise emeğin ekonomideki payı yüzde 26.9'a kadar gerileyerek son yıllardaki en düşük orana ulaştı. Bu esnada en büyük sanayi kuruluşların enflasyondan arındırılmış kar artışı yüzde 10.8 oldu.

Veriler, katıldığı bir televizyon programında açık açık “Yüksek ücret artışları yüksek enflasyona sebep oluyor. Bizim bu kısır döngüyü kırmamız lazım” diyen bakanın gerçekleri ters yüz ettiğini gösteriyor.

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol