Erdoğan yönetiminin yeni anayasa girişimi, hak ve özgürlükleri garanti altına alıp genişleten bir sivil anayasa için mi?
Böyle bir toplumsal talep olmadığını bir kenara bırakırsak, gerçekte bu girişimin amacı ne olabilir?
AKP'lilere bakılırsa, 43 yıl önce gerçekleşen 12 Eylül darbesinin hayaletleriyle savaşmaya başladılar. Mevcut anayasa generaller tarafından yazdırılan 1982 anayasası. Geçen yıllar boyunca, çeşitli iktidarlar tarafından defalarca değiştirilen, AKP'li yıllar boyunca adeta delik deşik edilen bu anayasasının ruhu ise çok daha eski.
Bu ruh, değiştirilemez olarak dayatılan ilk dört maddede özetleniyor. Yasalar ve pratikteki uygulamaları bu özden hareketle düzenin o günkü ihtiyaçlarına göre şekillendiriliyor: Türklerin hâkim ulus olarak tanımlandığı devletçi ve milliyetçi maddeler...
1924 yılında iktidarda olan askerler tarafından yazılan bu baskıcı öz, izleyen tüm anayasaların belkemiğini oluşturdu.
Şimdiki Erdoğan yönetimi de bu öze dokunmayı, demokratik değişikliklere gitmeyi, daha kapsayıcı, özgürlükçü karakterde bir anayasa hazırlamayı asla düşünmüyor. Daha önce 100 maddelik bir anayasa değişikliği teklifi hazırlayan ortağı MHP gibi AKP'nin de derdi başkanlık sisteminin yarattığı yasal sorunları çözmek, rejimi tahkim etmek, parlamenter sisteme dönüş yollarını tamamen kapatmak.
TBMM açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu açıkça dile getirdi: "Yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını sona erdirme imkânı bulacağız."
İktidar, muhalefete ve topluma "yeni anayasamıza ön yargılı olmayın" mesajları verirken baskılar ve haksızlıklar ayyuka çıkmış durumda.
Bu iktidar ve bileşenlerinden demokratik bir anayasa yapmaları beklenemez. Bu girişimin amacı otoriter rejimi pekiştirmek ve mümkün olduğu kadar uzatmaktır.
Demokratikleşmenin önündeki engel anayasa değil, mevcut iktidarın kendisidir. Şimdiki anayasaya göre bile hayata geçirilebilecek uygulamaların önünde duran olgu, yerli-milli iktidar blokudur. Hukuku siyasi bir aparata dönüştüren de anayasanın baskıcı yanı değil, iktidarın hak, hukuk, yasa tanımaz fiili uygulamalarıdır.
(Sosyalist İşçi)