Boğaziçi Üniversitesi Akademisyenleri: 'Barışçıl protesto hakkımız anayasal güvence altındadır'

01.09.2023 - 10:13
Haberi paylaş

Demokratik ve özerk üniversite için barışçıl protesto hakkını kullanan akademisyenler, Boğaziçi Üniversite Rektörlüğü'nün disiplin soruşturması ile karşı karşıya.

Atanmış ve kayyum olarak niteledikleri rektörlere karşı öğrencilerin ve akademisyenleri mücadelesi, 2021'in Ocak ayında başlamıştı.

Her gün iş cübbelerini giyerek, Rektörlük binasına sırtlarını dönerek sessiz protesto eyleminde bulunan Boğaziçi akademisyenlerinin mücadelesi 32 aydır, her gün işi devam ediyor.

Nöbete katılan bazı akademisyenleri işten çıkartan ya da haklarında soruşturmalar başlan Rektör Naci İnci, bu kez eyleme katılan tüm akademisyenler hakkında disiplin soruşturması başlattı.

Eylemlerin “kanuna aykırı” ve “üniversite işleyişini bozucu nitelikte” olduğunu iddia eden rektörlük akademisyenleri işten çıkarmakla tehdit ediyor.

Temmuz ayında ortaya çıkan rektörlük yazısına tepki gösteren Boğaziçi akademisyenleri şunları söylemişti:

“Her iş günü öğle 12:15-12:30 arası cüppelerimizle sessizce rektörlük binasına sırtımızı dönerek yürüttüğümüz, katılımı tamamıyla kişisel tercih olan nöbetlerimiz, üniversitemize son 2,5 yılda dayatılan tamamen tepeden inme kararlardan, mesnetsiz soruşturmalar, cezalar ve uzaklaştımalara, ders ve kampüse giriş yasaklarından, liyakatsiz ve şeffaf olmayan atamalara, toplu mezuniyet törenlerinin korkudan iptaline dek, öğrencilerin ve akademisyenlerin hiçbir sorununa çare olamayan bir yönetime karşı yapılan tüm itirazların, sembolik ve barışçıl bir ifadesidir.

Yönetimin bu itirazlara kulak vermek yerine, büyük bir nezaketsizlik ile meslektaşlarını hapis ve disiplin soruşturmalarıyla tehdit etmesi yönetimin içinde bulunduğu acizliği ve çaresizliği de gözler önüne sermektedir.

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak barışçıl protesto hakkımızın anayasamız tarafından güvence altına alınmış olduğunu tekrar hatırlatır, nöbetimizin, hiçbir bildirime, izine, ya da idarenin saat/mekan tasarrufuna tabi olmadığının altını çizmek isteriz. Nöbetimizin hiçbir idari ve akademik işleyişi aksatması söz konusu olmadığından, asılsız gerekçelerle yasaklanması da net bir şekilde hak ihlali anlamına gelecektir ve hukuksuzdur. İfade özgürlüğünün ve bu özgürlüğün bir görünümü olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kapsamı ve sınırlanması ile ilgili ölçütler, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından belirlenmiştir. 7 Temmuz 2023 tarihli yazıda ifade edilen yaptırım tehditlerinin ve sınırlamaların hukuka aykırı olduğunu ortaya koyan çok sayıda yargı kararı mevcuttur. Tamamen hukuk sınırları içinde kalarak gerçekleştirdiğimiz barışçıl nöbetimizin, yüksek mahkeme kararları görmezden gelinerek kriminalize edilmesi kabul edilemez.

Bu vesile ile tüm yasaklamalara ve tehditlere rağmen, yapılan hukuksuzlukların takipçisi olmaya ve üniversitemizin içinde bulunduğu yönetim krizine dikkat çekmeye devam edeceğimizi, barışçıl ve hukuki çerçeve içinde kalarak üniversitemizin özgürlükçü, çoğulcu, eşitlikçi yapısını korumaya yönelik itirazlarımızı farklı biçimlerde ifade etmeyi sürdüreceğimizi belirtmek isteriz.” 

Bültene kayıt ol