28 Mayıs’ta Erdoğan gidecek! Kılıçdaroğlu’na rağmen göçmenler kalacak!

Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Pazar günü gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimleri 2. turu için tutumunu duyurdu ve mücadele çağrısı yaptı.

DSİP'in çağrısı:

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunun ardından Kılıçdaroğlu’nun üslubundaki radikal politik değişiklik milyonlarca insanın öfkesini burnundan solumasına neden oldu. 

Erdoğan rejimine son vermek ve Cumhur İttifakı'nı oluşturan saldırgan aşırı sağı yenmek isteyen milyonlarca muhalif, ırkçıların belirlediği gündemle günlerce oyalandı.

Seçim tartışmalarının başından beri, mücadele fırsatlarının seçimler nedeniyle geri tepilmesinin yaratacağı tehlikeye dikkat çekiyoruz. En başından beri aşırı sağcı iktidar ittifakına karşı, egemen sınıfın bir başka sağcı ittifakının alternatif olamayacağını savunuyoruz.

Buna rağmen, 14 Mayıs seçimlerinden önce şu çağrıyı yapmıştık:

“İktidarın baskıcı, zorba ve talancı uygulamalarına karşı demokrasi ve özgürlükler etrafında buluşarak “Bu iktidar gitmeli” diyoruz! Bu yüzden Cumhurbaşkanlığı seçiminde oylarımız da uyarılarımız da Kemal Kılıçdaroğlu’na. Irkçılara, milliyetçilere, azınlıklara yönelik nefret söylemlerini kullananlara oy yok! Parlamento seçimlerinde herkesi HDP’nin kapatılmasına karşı çıkmaya, sandıkta ise Yeşil Sol Parti’ye oy vermeye ve tüm yaşamsal taleplerimiz için de bugünden itibaren sokaklarda, fabrikalarda, okullarda mücadele etmeye, hep birlikte antikapitalist bir alternatifi inşa etmeye davet ediyoruz. Oylar Yeşil Sol’a, oylar emek, özgürlük, eşitlik ve demokrasiye! Hazırlıklarımız sokakta direnişe!”

Fakat Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur seçim stratejisi milliyetçi, ırkçı bir zeminde göçmenlere yönelik aşırı düşmanlaştırıcı bir temelde inşa edildi. On gündür ana akım siyasette ırkçılık yarışına tanık oluyoruz. Toplam oyları yüzde 2’yi bulmayan bir ittifakın ırkçı, Neonazi özentisi liderleri, hem iktidar hem de muhalefetle pazarlık yapıyorlar. 

Irkçılara pazarlık imkanı tanıyan sürecin kapılarını açan ise Kılıçdaroğlu oldu. Sokaklara Kılıçdaroğlu’nun göçmenleri hemen yollayacağı söylenen pankartlar asıldı.

Bugün ırkçı Özdağ ile yan yana gelmesine şaşıranlar, gerçekten de Kılıçdaroğlu’ndan medet umanlardır.

En başından beri söylüyoruz. 6’lı Masa medet merkezi değil, egemen sınıfın bir başka siyasi temsilidir. Sosyalistlerin ve ırkçılık karşıtlarının, Kılıçdaroğlu’ndan hiçbir beklentisi olamaz. 

DSİP, seçilecek iki adaydan birisinden umut beslemek gerekmediğini bir kez daha ilan ediyor. 

Bizler, 28 Mayıs’ta kime karşı savaşacağımızı, seçimlerin ardından bizlere, emekçilere, göçmenlere, Kürtlere karşı, LGBTİ+’lara, kadınlara, tüm ezilenlere, hayvanlara karşı kimin daha güçlü, daha birleşik, daha azgın bir saldırı içerisinde olacağını düşündüğümüzü gösteriyoruz.

Bizden birisini seçmiyoruz.

Sınıf düşmanlarımızdan hangisinin saldırılarını daha rahat püskürteceğimizi belirliyoruz.

Bu yüzden Erdoğan gitmeli diyoruz!

Sadece bizler değil, grevleri yasaklanan işçiler, Erdoğan gitsin diyor!

Bir pazarlık malzemesi olarak görülen göçmenlerle dayanışanlar, Erdoğan gitmeli diyor!

İstanbul Sözleşmesi'ni geri isteyen kadınlar, Erdoğan gitmeli diyor!

Aşırı sağcı tüm partiler gibi seçim kampanyasının en başından beri iktidar bloku tarafından düşmanlaştırılan LGBTİ+’lar, bu iktidar gitmeli diyor!

Yolsuzluklara, çetelere, adam kayırmacılığa karşı çıkanlar, bu iktidarın sona ermesini istiyor!

Eşitlik isteyen Kürtler bu iktidar gitsin diyor!

Gültan Kışanak, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Sebahat Tuncel'e özgürlük isteyenler, Erdoğan’ın gitmesinden yana!

Devlet şiddetine, çevre yıkım ve talanlarına, düşünce ve ifade özgürlüğünün ayaklar altına alınmasına, siyasallaşmış yargının verdiği adaletsiz kararlara isyan edenler, bu iktidar gitsin diyor!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turunda bu yüzden sandığa gidecek bu yüzden Erdoğan’ın gitmesi yönünde oy kullanacaklar.

Kılıçdaroğlu’nu sevdikleri, göçmen düşmanlığına prim verdikleri için değil.

Sandığa gideceğiz, Kılıçdaroğlu'na tüm eleştirilerimizle birlikte biz de oy vereceğiz. Irkçılığa karşı mücadeleyi bir an bile bırakmadan.

Sandık kapandıktan sonra bizleri güllük gülistanlık bir ortam beklemiyor.

İktidara kim gelirse gelsin, işçi sınıfı ve ezilenlere ağır bir ekonomik saldırı başlayacak.

Bu ekmek ve insanca yaşam mücadelesinde devletin sopası ve mahkemeleri elinde olan Erdoğan yerine, Kılıçdaroğlu’yla kavga etmek emekçiler açısından daha avantajlıdır.

Erdoğan’ı yenen mücadelenin dinamikleri, Kılıçdaroğlu’nu çok daha hızlı sallayacak, altüst edecek mücadelenin de başlangıcıdır.

Çağrımızı tekrarlıyoruz: Erdoğan iktidarını yenelim!

14 Mayıs'tan önce “AKP-MHP gidecek, göçmenler kalacak” diyorduk. Şimdi, “AKP-MHP gidecek, Kılıçdaroğlu’na rağmen göçmenler kalacak” diyoruz.

Tüm emekçileri, mücadele eden tüm muhalif güçleri, hızla ırkçılığa karşı göçmenlerle ve Kürt halkıyla aktif dayanışma örgütleyecek bir birleşik mücadele zemininde buluşmaya çağırıyoruz.

DSİP 

25.05.2023